Zeki Müren (1 Aralık 1931 – 24 Eylül 1996), Türkiye'nin en önemli sanatçılarından biri olarak kabul edilen, Türk sanat müziği ve tiyatrosuna damgasını vurmuş bir isimdir. Hem ses sanatçısı hem de besteci olarak kariyeri boyunca sayısız esere imza atmış, halkın gönlünde taht kurmuş bir sanatçı olarak tanınır.
Zeki Müren'in müzik yeteneği, genç yaşlarda kendini göstermeye başlamış ve İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı'nda eğitim almıştır. Eğitim hayatı sırasında çeşitli müzik dallarında yeteneklerini geliştiren Müren, 1940'ların ortalarında sanat hayatına adım atmıştır.
MÜZİK, TİYATRO, SİNEMA: SANATA ADANMIŞ BİR HAYAT
Zeki Müren, Bursa’da tamburi İzzet Gerçeker’den aldığı solfej ve usul dersleriyle müzik bilgilerini geliştirmeye başladı. 1949’da Boğaziçi Lisesi’nde okurken, sinema yönetmeni ve yazar Arşavir Alyanak’ın babası Agopos Efendi ve Udi Krikor gibi hocalardan dersler alarak müzik eğitimine devam etti. Ardından, fasıl musikisi konusunda geniş bir repertuvara sahip olan Şerif İçli’den çeşitli eserler meşk etti ve Refik Fersan, Sadi Işılay ve Kadri Şençalar gibi önemli isimlerden faydalandı.
1950 yılında, henüz üniversite öğrencisiyken TRT İstanbul Radyosu’nun düzenlediği ve 186 adayın katıldığı solist sınavını birincilikle kazandı. 1 Ocak 1951’de İstanbul Radyosu’nda canlı olarak yayınlanan bir programda ilk radyo konserini verdi ve bu konser büyük beğeni topladı. Konserde ona Hakkı Derman, Şerif İçli, Şükrü Tunar, Refik Fersan ve Necdet Gezen gibi saz sanatçıları eşlik etti. Bu konserden sonra ünlü sanatçı Hamiyet Yüceses, Müren’i stüdyoyu arayarak tebrik etti. O dönemde TRT Ankara Radyosu Anadolu'da en çok dinlenen radyo istasyonu olduğundan, Müren’in sesi Anadolu'da daha fazla duyulmaya başladı. Aynı hafta klarnet sanatçısı Şükrü Tunar, Müren’i Yeşilköy’deki plak fabrikasına götürerek "Muhabbet Kuşu" adlı eserini plağa kaydettirdi ve bu plak sayesinde Müren, tüm Anadolu’da tanınır hale geldi.
Zeki Müren, bu başarılı ilk konser ve plak çalışmasından sonra Türkiye radyolarında düzenli olarak eserler seslendirmeye başladı. Radyo programları on beş yıl boyunca sürdü ve çoğu canlı yayın şeklindeydi. Müren, bundan sonraki dönemde sahne ve plak çalışmalarına yoğunlaştı. İlk sahne konserini 26 Mayıs 1955’te verdi ve genellikle kendi tasarladığı sahne kıyafetlerini tercih etti. Saz heyetine tek tip kıyafet giydirme ve T podyum kullanma gibi yenilikler getirdi.
Maksim Gazinosu sahnelerinde 11 yıl boyunca Behiye Aksoy ile dönüşümlü olarak sahne aldı. 1976 yılında Londra’daki Royal Albert Hall’da konser vererek burada sahne alan ilk Türk sanatçısı oldu.
Zeki Müren, 600'ü aşkın plak ve kaset kaydına imza attı. İlk plağında okuduğu şarkı, Şükrü Tunar’a ait "Bir Muhabbet Kuşu" adlı eserdi. 1955’te "Manolyam" adlı şarkısıyla Türkiye’de ilk kez verilen Altın Plak Ödülü’nü kazanarak önemli bir başarıya imza attı. 1991 yılında ise "Devlet Sanatçısı" unvanına layık görüldü.
Zeki Müren, yaklaşık 300 şarkı bestelemiştir. On yedi yaşında bestelediği "Zehretme hayatı bana cânânım" mısrasıyla başlayan acemkürdi şarkı, onun ilk eseridir. "Şimdi Uzaklardasın" (suzinâk), "Manolyam" (kürdilihicazkâr), "Bir Demet Yasemen" ve "Gözlerinin İçine Başka Hayal Girmesin" (nihavend) gibi eserleri sıkça seslendirilen ve sevilen şarkıları arasında yer alır.
VEFATI VE MİRASI
Zeki Müren, dönemin kalıplarını aşan sahne tarzı ve giyimleriyle dikkat çekti.
24 Eylül 1996'da kalp krizi sonucu vefat eden Müren, büyük bir kalabalığın katıldığı bir cenaze töreniyle uğurlandı. Mezarı, doğum yeri Bursa'da yer almaktadır. Vasiyetinde tüm mal varlığını Türk Eğitim Vakfı ve Mehmetçik Vakfı'na bıraktı.
Zeki Müren, sanat yaşamının yanı sıra, müze olarak düzenlenen Bodrum'daki evinde yaşadığı dönem ve eserleriyle Türk kültüründe kalıcı bir iz bırakmıştır.