Göç, tarih boyunca insan toplumlarının en temel özelliklerinden biri olmuştur. Ancak son yıllarda Türkiye'de göçün sebepleri, dinamikleri ve yönelimleri önemli ölçüde değişmiş gibi görünüyor. Son dönemde özellikle pandemi sonrası dönemde ortaya çıkan yeni yaşam tarzları, göç hareketlerini farklı bir yönlendirmiş durumda. Peki, insanlar neden göç eder? Eski nedenlerle yeni sebepler arasında nasıl bir fark var?
Göçün Temel Nedenleri
Akademik çalışmalarıyla tanınan Prof. Dr. Barış Erdoğan, göçün nedenlerini birden fazla faktöre dayandırıyor. Erdoğan’a göre göçün temel motivasyonları hala yaşam standartlarını yükseltme, daha iyi iş ve eğitim fırsatları bulma gibi klasik sebepler olmakla birlikte, son yıllarda bu sebeplerin yanı sıra yeni dinamiklerin de etkisi artmıştır. Erdoğan, bu sebeplerin "her şeyin daha iyi bir yaşam için olduğu" şeklinde özetlenebileceğini belirtiyor. Göçün sebepleri zamanla çeşitlenmiş olsa da, insanların en temel hedefi hala daha iyi bir yaşam sürmektir.
Pandemi Sonrası Dönüşüm: Uzaktan Çalışma ve Yeni Yaşam Alanları
Pandeminin etkisiyle dünya genelinde büyük değişimler yaşandı. Bu değişimlerden biri de çalışma hayatındaki dönüşümdür. Uzaktan çalışma, özellikle orta ve üst düzey profesyoneller için yeni bir yaşam biçimi haline geldi. Büyük şehirlerin kalabalığından, trafik sıkışıklığından ve gürültüsünden kaçmak isteyen birçok birey, doğaya daha yakın, huzurlu ve sakin yaşam alanlarını tercih etmeye başladı. Artık, büyük şehirlerdeki yoğun yaşamı sürdüren profesyoneller, işlerini uzaktan yapma imkânına sahip olduklarından, yaşadıkları yerler konusunda daha fazla seçenek ve esneklik bulabiliyorlar.
Bu değişiklik, aynı zamanda kırsal bölgelerde yaşam kurma arzusunu da artırdı. Özellikle, büyük şehirlerdeki yeşil alan eksikliği ve güvenli eğitim olanaklarının yetersizliği gibi faktörler, şehir dışındaki yerleşim alanlarını daha cazip hale getirdi. İnsanlar, doğayla iç içe, sağlıklı bir yaşam sürmeyi hedefliyor.
Türkiye'de Göç Hareketlerinin Değişen Yönü
Türkiye’deki göç hareketleri, son 40-50 yıl içinde büyük değişimler gösterdi. Geçmişte, Anadolu'nun birçok kentinde üniversiteler, sağlık hizmetleri ve iş imkânları sınırlıydı. Ancak günümüzde Anadolu'nun birçok şehri, büyük şehirlerle benzer altyapılara ve yaşam olanaklarına sahip. Üniversiteler, gelişmiş hastaneler, büyük iş merkezleri ve güvenli yaşam alanları artık Anadolu'nun pek çok bölgesinde mevcut. Bu da göçü, özellikle büyük şehirlerden Anadolu'ya doğru yönlendiren bir faktör olarak öne çıkıyor.
Bu değişim, büyük kentlerden göçün artmasına yol açtı. İnsanlar, hem yaşam maliyetlerinin yüksek olduğu büyük şehirlerden uzaklaşmak hem de yerel imkanlarla daha huzurlu bir yaşam kurmak istiyorlar. Artık büyük şehirlerin "itici" yönleri, göçün bir sebebi haline gelirken, Anadolu’daki şehirlerin "çekici" yönleri güçlenmiş durumda.
Her göç hareketinin arkasında hem itici hem de çekici faktörler bulunur. İtici faktörler arasında, büyük şehirlerdeki yaşamın zorlukları, trafik sıkışıklığı, kalabalık, yüksek yaşam maliyetleri ve çevresel faktörler yer alırken; çekici faktörler arasında ise, daha sakin, yeşil alanlara yakın, doğayla iç içe yerleşim alanları, düşük yaşam maliyetleri ve daha iyi yaşam kalitesi gibi unsurlar öne çıkmaktadır.