"Haberin İşçisi, İşçi Haber."
İstanbul
Parçalı az bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4278 %0.27
36,3156 %-0.51
3.323.226 %1.731
3.049,98 0,58
Ara
İşçi Haber Genel Yaz ki herkes duysun: 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü kutlu olsun!

Yaz ki herkes duysun: 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü kutlu olsun!

Bugün, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü. Türkiye'de basın emekçilerinin haklarının savunulduğu bu özel gün, 1961'de kabul edilen 212 sayılı Basın İş Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle ortaya çıktı. Yasa, gazetecilere sosyal haklar ve daha adil çalışma koşulları sunmayı hedefliyordu.

Dosya - DİLARA ADAK

Basın tarihi ise çok daha eskilere dayanıyor. Basın tarihi, insanlığın bilgi paylaşma ve haberleşme ihtiyacının bir sonucu olarak şekillendi.

15. yüzyılda Johannes Gutenberg'in matbaayı icat etmesiyle birlikte, basılı materyallerin üretimi hız kazandı. İlk düzenli gazete örnekleri, 17. yüzyılda Avrupa'da görüldü. 1605 yılında Johann Carolus'un Almanya'da yayımladığı "Relation aller Fürnemmen und gedenckwürdigen Historien", kâğıt üzerine basılan ilk gazete olarak kabul edildi. Tahmin edildiği üzere bu gelişmeler, insanların haberleşme ihtiyacının bir ürünü olarak ortaya çıktı. Gelişmeler, basının toplum üzerindeki etkisini arttırarak gazetecilik mesleğinin temellerini attı.

Türkiye Basınının kısa tarihçesi

Türkiye'de basın tarihi, Osmanlı İmparatorluğu döneminde başladı. İlk Türkçe gazete, II. Mahmut'un emriyle 1 Kasım 1831'de yayımlanan "Takvîm-i Vekâyi" oldu. Bu gazete, devletin resmi haberlerini halka duyurmayı amaçladı. Özel sektör tarafından çıkarılan ilk Türkçe gazete ise 1860 yılında Agâh Efendi ve İbrahim Şinâsî tarafından yayımlanan "Tercümân-ı Ahvâl"di. Bu gazete, Osmanlı toplumunda modernleşme ve yenilik hareketlerinin bir parçası olarak önemli bir rol oynadı.

Cumhuriyet döneminde basın, Türkiye'nin modernleşme sürecinde önemli bir araç oldu. 1928 yılında gerçekleştirilen Harf Devrimi ile birlikte gazeteler, yeni Türk alfabesiyle yayımlanmaya başladı. Bu dönemde basın, halkın eğitimine ve bilgilendirilmesine katkı sağladı. Ayrıca, çok partili hayata geçiş sürecinde basın, demokratikleşme çabalarına da destek verdi.

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nün Ortaya Çıkışı

1961 yılında, gazetecilerin çalışma koşullarını iyileştirmek ve basın özgürlüğünü güvence altına almak amacıyla 212 sayılı Basın İş Kanunu kabul edildi. Yasa, gazetecilere sosyal haklar ve yasal güvenceler sağladı. 

Ancak bu hak, bazı gazete patronlarını rahatsız etti ve dokuz büyük gazete patronu, bu yasayı protesto etmek için gazetelerini kapatma kararı aldılar. Ama gazeteciler, hiçbir zaman yalnız değillerdi. Seslerini duyuramayanların sesi oldukları gibi kendi seslerini de duyurmayı başardılar. Kendi olanaklarıyla "Basın" adlı bir gazete çıkararak tüm dünyaya, gazeteciliğin gücünü ve direncini gösterdiler.

Ünlü savaş muhabiri Stockt Türkiye'de - Haber 7 Gazeteler

İşte 10 Ocak, o direnişin ve cesaretin simgesidir. İlk yıllarda "Çalışan Gazeteciler Bayramı" olarak kutlanan bu mücadele, gazetecilerin haklarını savunma adına atılan bir adımken, 1971’deki askeri müdahale sonrası hakların kısıtlanmasıyla "Çalışan Gazeteciler Günü"ne dönüştü. Bugün hala, basın özgürlüğü için verilen mücadelenin, gazetecilerin haklarının korunmasının ve onlara verilen değerin ne denli kıymetli olduğunu hatırlatan bir gün olarak anlam kazanıyor.

Gazeteciler, yalnızca haberin taşıyıcısı değil, haklarını savunamayanların, sesini duyuramayanların, karanlıkta kalanların sesidir. Bilgiye ulaşmak, doğru ve adil bir toplumu inşa etmek için elzemdir. Toplumlar, yalnızca haberin doğru aktarılmasıyla değil, o haberin arkasındaki haklı ve özgür sese saygı duyarak gelişir. Sesini duyuramayanların sesini duyan, haklarını savunamayanların haklarını savunan her gazeteci, toplumu daha güçlü kılmak için bir adım daha atıyor. Bu yüzden Selda Bağcan'ın dediği gibi;

YAZ GAZETECİ YAZ!