"Haberin İşçisi, İşçi Haber."
İstanbul
Parçalı az bulutlu
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
34,5284 %0.18
36,4352 %0.21
3.370.001 %4.334
2.959,47 0,83
Ara
İşçi Haber Genel Yedek kalan futbol yıldızının trajik sonu: Abdón Porte’nin hikayesi

Yedek kalan futbol yıldızının trajik sonu: Abdón Porte’nin hikayesi

Futbolun büyüsünü ve tutkusunu anlatan Abdon Porte’nin hikayesi, yeşil çimlerin üzerinde başladı ve orada trajik bir sonla noktalandı. Sadece futbola olan tutku ve sadakatiyle hatırlanan Abdon Porte’nin dramatik öyküsü...

Abdon Porte'nin hikayesi bir aşkla doludur; kendisini armaya olan derin aşkına adamıştır. Bu aşk, başarıları için ter döktüğü Nacional armasıdır. "Hadi bizi güldür 'El Indio'," denilerek anılan Porte, futbol dünyasında unutulmaz bir iz bırakmıştır.

ABDON PORTE KİMDİR?

Abdon Porte, 1880'lerin sonlarında doğdu. 19. yüzyılın sonlarında Montevideo'nun küçük kasabalarından Durazno'da gençlik yıllarını geçirdi. Hayvancılık ve tarımın egemen olduğu bu dönemde, Porte, güçlü fiziği ve top tekniği ile tanınıyordu. Mahalledeki şakacı kişiliğiyle "El Indio" lakabıyla bilinen Porte, futbola ilk adımlarını Montevideo'nun Colon kulübünde attı. 

Colon o zamanlar zayıf bir ekipti ve Porte'nin bu takımda gösterdiği performans büyük kulüplerin dikkatini çekti. 1910 yılında Libertad'a transfer oldu, ardından sadece bir sezon içinde Montevideo'nun en büyük kulübü olan Nacional'e geçti. 

Abdón Porte | Atilio Software

FUTBOL YOLCULUĞU

1911 yılında Nacional forması giymeye başlayan Porte, hayalini kurduğu büyük takıma kavuşmuştu. O dönemde futbol, günümüzdeki kadar popüler değildi ve futbolcular toplumda pek önemsenmiyordu. Ancak Porte, Nacional'de geçirdiği süre boyunca, başarılı bir performans sergiledi ve takımı birçok kupa kazandırdı. 1911-1918 yılları arasında, Porte'nin liderliğinde Nacional, 20'ye yakın kupa kazandı.

Porte'nin uluslararası başarıları da vardı; 1916 yılında Arjantin'de düzenlenen Copa America'da Uruguay'ın şampiyon olmasında büyük rol oynadı. Bu başarı, onu Uruguay'da gençler için bir rol model haline getirdi.

Ancak, 1918 yılında Nacional'de büyük bir değişiklik yaşandı ve Porte'nin yerini Alfredo Zibechi aldı. Zibechi'nin başarılı performansı, Porte'nin kadroda geride kalmasına ve kötü performans göstermesine neden oldu. Taraftarların tepkileri, Porte'nin psikolojik durumunu ciddi şekilde etkiledi.

Nacional'in geleneklerine göre, galibiyetlerin ardından futbolcular kulüp binasında toplanır ve eğlenirdi. Bir galibiyetin ardından, diğer futbolcular eğlenmeye devam ederken Porte, en yakın arkadaşı Charley'e veda etti ve kulüp binasında yalnız kaldı. Tek başına kalan Porte, bir elinde silah ve diğer elinde iki mektupla Central Park Stadyumu’nun çimlerine ayak bastı. Santraya doğru yürüyen Porte, silahı kalbine dayayarak hayatına son verdi.

Sabah olduğunda, stadyum görevlisi santrada yatan kişinin uyuduğunu düşündü. Ancak yaklaştığında, bu kişinin Abdon Porte olduğunu ve kanlar içinde yattığını fark etti. İlk mektubunda Nacional kulübüne şöyle veda ediyordu: "Bu veda benim için zor ama yapmak zorundayım. Artık yük olduğumu hissettiğim bu kulübe veda ediyorum. Ailem ve tek aşkım Nacional kulübü bundan sonra size emanet."

İkinci mektubunda ise ailesine şöyle seslenmişti: "Ailem sizleri çok seviyorum, en az Nacional formam kadar çok seviyorum. Biricik sevgilim seni daima sevdim ve asla unutmayacağım."

Yedek Kaldığı İçin İntihar Eden Futbolcu: Abdón Porte'nin Dramatik Hikayesi  - Ekşi Şeyler

Abdon Porte'nin ölümü büyük bir üzüntü yarattı ve onun hatırası, Nacional'in Central Park Stadyumu'ndaki kale arkası tribününün "Porte Tribünü" olarak adlandırılmasıyla yaşatıldı. Sonradan, Porte’nin değerinin anlaşılmasıyla birlikte, kendisini ıslıklayan taraftarlar bile onun mezarına çiçeklerle veda etti.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *