ÖZEL HABER - İLKNUR HAYLAZ
Tuzla Serbest Bölge’de bulunan, fabrikanın yüzde 80’i kadın olan TKIS Blinds’te çalışan işçiler, kötü çalışma koşullarına, yönetici ve amirlerin baskılarına ve düşük ücretlere karşı Türk-İş’e bağlı TEKSİF’te örgütlenmeye başlamıştı. İşçilerin sendikaya üye olmasının ardından TKIS Blinds patronu sendikalaşmayı başlatan işçileri işten atmakla başlamıştı. İnsanca çalışma koşulları, insan gibi muamele görmek için sendikalaşan TKIS işçisi kadınlar ile Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği üyeleri, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’nde Tuzla Serbest Bölgenin girişindeki direniş çadırında ‘Yaşasın Kadın Dayanışması’ sloganlarıyla buluştu. Kadın işçiler, iş yerinde yaşadıkları şiddeti, mobbingi, ağır çalışma koşullarının dayatılmasını, bunun karşısında nasıl yan yana geldiklerini anlattı.
“Kadına yönelik şiddet son bulsun”
Sendikaya üye olduğu için işten atılan Ayşe, “Bugün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü. Bende bir kadın olarak, kadına yönelik şiddete karşıyım. Bu arada iş yeri bizi sendikalı olduğumuz için işten çıkarttı. 32 gündür çadırda mücadelemizi devam ettiriyoruz. Kadın derneklerinden de gelen arkadaşlarımız sayesinde birlik ve beraberlikle mücadelemize devam ediyoruz” diyerek bir gün kadına yönelik şiddetin son bulacağını ve mücadelelerine devam edeceklerini belirtti.
“Mücadelemize devam edeceğiz”
Yine aynı fabrikada sendikal faaliyet yürüten ve işten atılan genç işçi Nazar ise “Bugün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele günü, TKIS Blinds fabrikasının yüzde 80’i kadınlardan oluşuyor. Çalıştığımız bu fabrikada çok sorun yaşadık ve haklarımızı almak istedik. TKIS Blinds’da sendikalaştığımız için patron tarafından 5’i kadın 7 kişi işten çıkarıldık” diyerek fabrikada çok fazla sorun yaşadıklarını, temiz su içebilecekleri su sebillerinin bile olmadığını, tuvaletlerin az sayıda ve hijyenik olmadığını ifade etti. Asgari ücretin biraz üstünde maaş aldıklarını belirten Nazar, “Nasıl yapmalı? Nasıl düzeltmeli? Bunları düşündük. Dilekçe yazmaya karar verdik. Ek zam, temiz su ve insanca çalışma koşulları gibi taleplerimizin olduğu bir dilekçe hazırladık ve 60 işçi arkadaşımızla birlikte imzaladık. Maalesef geri dönüş alamadık. Sonra çalıştığımız bölümde arkadaşlarımızla toplanalım, taleplerimizi birlikte iletelim dedik. Müdür bize dönüp “Ben belediye değilim” dedi. Bunun üzerine biz de sendikalaşmaya karar verdik. Bizler mobbinge rağmen hâlâ güçlüyüz, mücadeleye devam edeceğiz. Eğer sesimi duyan kadınlar varsa hem evlerinde hem de iş yerlerinde mücadele etmekten vazgeçmesinler. Çünkü bir kadın neyi isterse başarır” dedi.
“TKIS işçisinin haklı mücadelesinin yanındayız”
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’nde TKIS Blinds işçilerini ziyaret eden Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği üyeleri:
Bugün TKIS işçilerinin direnişlerinin 32. Günündeyiz. Bugün aynı zaman da 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Dayanışma Günü. Biz de kadın işçilerin yanında olmak istedik. Türkiye’de şiddetin biçimlerini tartışıyoruz. Kadına yönelik her türlü şiddete karşı mücadele ederken bir yandan da hak arayan kadın işçilerin, hak aradıkları ve sendikalaştıkları için işten çıkarıldığı, 32 gündür talepleriyle birlikte direndikleri için de yanlarındayız. Burada dayanışma içerisinde onlarla beraber omuz omuza mücadele etmeye devam edeceğiz. 25 Kasım vesilesiyle TKIS işçilerinin haklı mücadelelerini ve taleplerini bir kez daha buradan duyurmuş olalım. TKIS işçisi örgütlendi. Sendika yetkiyi aldı. Şimdi sendikası ile birlikte bir yandan direnirken, bir yandan atılan bütün işçilerin geri alınması için mücadele etmeye devam ediyorlar. Biz de bugün bir kez daha onların direnişinin sesi olmak ve onların direnişinin yanında olmak için buradan haykırıyoruz. Yaşasın kadın dayanışması, yaşasın örgütlü mücadelemiz.