Ege Üniversitesi'nde 2015 yılında "PKK/KCK gençlik örgütlenmesi YDG-H Yurtsever (Devrimci Gençlik-Hareketi) üyeleri" arasında meydana gelen kavgada bıçaklanarak hayatını kaybeden Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nun ölümünün 8. yıldönümü.
20 Şubat 2015'te öğrenciler arasında çıkan kavgada Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü 4. sınıf öğrencisi Fırat Yılmaz Çakıroğlu hayatını kaybetmiş, 7 kişi yaralanmıştı. Gözaltına alınan Sosyoloji Bölümü 4. sınıf öğrencisi Nurullah Semo tutuklanmış, 7 zanlı adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
Semo, "kasten öldürmek" ve "devletin birliğini ve ülkenin bütünlüğünü bozmak" suçlarından ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmıştı.
C.B. HAKKINDA İDDİANAME HAZIRLANDI
İfade ve deliller ışığında Çakıroğlu'nun avukatları, olay sırasında C.B.'nin de Nurullah Semo´nun yanında olduğu gerekçesiyle mahkemeye müracaatta bulundu. Avukatların talebini haklı bulan 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi, C.B. hakkında soruşturma başlattı. Soruşturmanın ardından C.B. hakkında "kasten öldürme" suçundan iddianame hazırlandı.
İddianamede, C.B.'nin olay sırasında kavganın yaşandığı Ege Kafe'nin mutfak bölümünde olduğu belirtildi. Mutfağa önce giren Nurullah Semo'nun dolapların arasına saklandığı, C.B.'nin ise kenara yaslanıp dikilmeye başladığı, bu sırada arkadan gelen kalabalık grup içerisinde Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nun da yer aldığı iddianamede kaydedildi.
'CESARETLENDİRİP, OLAYI KOLAYLAŞTIRDIĞI' İFADE EDİLDİ
İddianamede, Çakıroğlu'nun, mutfakta karşılaştığı Nurullah Semo'nun bıçak darbeleriyle yaralandığı belirtildi. İddianamede, olay sırasında, C.B. hakkında mahkumiyet hükmü tesis edilmiş olan Nurullah Semo'nun yanında durduğu ve kendisinden fiziksel olarak güçlü ve daha iri olan Fırat Yılmaz Çakıroğlu'na yönelik eylemini gerçekleştirmesi açısından Nurullah Semo'yu cesaretlendirip, olayı kolaylaştırdığı ifade edildi. C.B.'nin böylece üzerine atılı örgüt adına öldürme eylemine iştirak suçunu işlediğinin tüm dosya içeriğinden anlaşıldığı da iddianamede vurgulandı.
DOSYALARIN BİRLEŞTİRİLMESİ TALEBİ KABUL EDİLDİ
Öldürülen Çakıroğlu'nun ailesinin avukatı Hakan Doğru, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusu dilekçesi vererek C.B. hakkında "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan" da dava açılması ve mevcut davayla birleştirilmesi talebinde bulundu. Mahkeme talebi kabul etti, her iki dosya birleştirildi.
ÇAKIROĞLU'NUN KATİLİ DİNLENDİ
Tutuksuz sanık C.B.'nin yargılanmasına bugün devam edildi. İzmir 18'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davaya tutuksuz sanık SEGBİS ile katılırken, Çakıroğlu'nun annesi Özlem Erdem ile babası Fuat Mahir Çakıroğlu'nun yanı sıra İzmir Ülkü Ocakları Başkanı Soner Erkan Yıldız, partililer ve avukatlar salonda hazır bulundu.
"C.B.'Yİ HATIRLAMIYORUM"
Celsede ilk olarak Nurullah Semo'ya 'tanık' olarak söz verildi. Olay günü C.B.'nin yanında olup olmadığını bilmediğini söyleyen Semo, "Olay günü biz kafede dururken bir tane güvenlik görevlisi yanımıza gelip kaçmamızı söyledi. C.B.'yi hatırlamıyorum. Kendimizi korumak için elimizde ne varsa attıktan sonra herkes canının peşine düşüp kaçmaya başladı. Ben de Ege Kafe'nin mutfak bölümüne kaçtım. Gittiğimde çalışanlar vardı. İçeriye karşı gruptan 2-3 kişi girdikten sonra 15 kişi oldular. Beni bıçakladılar ve yere düştüm. Bir süre sonra kendimden geçmiştim. Sonra beni ambulansla götürdüler. Can havliyle mutfağa girdiğimde çalışanları gördüm ama C.B.'nin orada olup olmadığını bilmiyorum. Gelmiş de olabilir" dedi.
MÜŞTEKİ AVUKATLARI SORULARINI YÖNELTTİ
Semo'nun konuşmasının ardından müşteki avukatları, sanık C.B.'ye sorularını yöneltti. Müşteki avukatının olay günü telefon hattını değiştirdiğini sorması üzerine C.B., "Numaram herkeste vardı. Ben de kullanmak istemedim. Ben de can havliyle çıktım ve telefonumu kapatmak zorunda kaldım" diye konuştu.
ÇAKIROĞLU'NUN ANNESİ DE SANIĞA SORU SORDU
Çakıroğlu'nun annesi Özlem Erdem de sanığa soru sordu. Erdem, "Sanık, vatan ve milletini sevdiğini söylüyor. Madem seviyordu neden Fırat'ın olayının ardından 6 ay içinde İstanbul'da PKK'ya ait bir hücre evinde yakalandı?" dedi. Sanık ise cevap olarak örgüt evinde yakalanmadığını belirtti.
"ENGELLEMESİ GEREKİRKEN CESARETLENDİRDİ"
Konuşmaların ardından iddia makamı, dosyanın tamamlandığını ve hazır olduğunu belirterek, mütalaasını okudu. Savcı, Fırat Çakıroğlu'nun Semo tarafından bıçak darbeleri sonucu yaralanıp hayatını kaybettiğinin, orada bulunan C.B.'nin Semo'yu engellemesi gerekirken aksine cesaretlendirdiğinin altını çizdi.
Mütalaada, C.B.'nin PKK/KCK silahlı terör örgütüne üye olduğunun sabit olduğu, bu olayda da üyesi bulunduğu silahlı terör örgütünün, devletin birliğini bozma ve ülke topraklarından bir kısmını devlet idaresinden ayırma amacına yönelik olduğuna vurgu yapıldı.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET TALEP EDİLDİ
Toplanan deliller ve alınan ifadeler ışığında savcı, C.B.'nin "kasten öldürmeye yardım" suçundan 20 yıla kadar hapis ve "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etti. Savcı, sanığın tutuklanması talebinde de bulundu.
Sanık avukatı, esas hakkında mütalaaya beyanda bulunmak için süre talep etti. Müşteki avukatları ise sanığın tutuklanması talebinde bulundu. Konuşmaların ardından ara karar açıklandı. Sanığın tutukluluk talebinin reddine karar veren heyet, beyan için süre talebini kabul ederek, duruşmayı 2 Aralık tarihine erteledi.
DENİZLİLİ ÜLKÜCÜLER ŞEHİT FIRAT YILMAZ ÇAKIROĞLU'NU UNUTMADI
Denizlili Ülkücüler, Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun şehit edilişinin 8. yıldönümü nedeniyle pilav hayrında bulundu. Delikliçınar Yeni Cami önünde gerçekleştirilen anma etkinliğine vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi.
“BAYRAĞI DÜŞÜRMEMEK İÇİN ŞEHİT OLDU”
Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı İl Başkanı Özgür Solak, yaptığı konuşmada, “İzmir’de Ege Üniversitesi’nde terör örgütü PKK’lı hainler tarafından şehit edilen kardeşimiz Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nu şehadet yıldönümünde anmak, vatandaşlarımıza pilav hayrında bulunmak üzere buradayız.
Fırat Reisimiz, Ege’de bayrağı düşürmemek için, bayrağı dalgalandırmak için PKK’lı hainlerle mücadele ederken şehit olmuştur. Her zaman söylediğimiz gibi üniversitede karşı görüş yoktur. Hainler, Ülkü Ocaklarının, ülkücülerin, Fırat gibi yiğitlerin nefeslerini her zaman enselerinde hissedeceklerdir. Bu kutlu dava 5 bin 200 şehit verdi. Hakk'a koşan yiğit kardeşimiz Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nun acısı halen yüreklerimizi kor gibi yakmaktadır.
Başta Fırat kardeşimiz olmak üzere bu vatan için toprağa düşen tüm şehitlerimizi saygıyla minnetle anıyorum. Ayrıca, 6 Şubat’ta yaşanan ve 11 ilimizi etkileyen asrın felaketi depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Mekanları cennet olsun” dedi.