Memiş, gazetecilere yaptığı açıklamada, kriz yönetiminden ziyade, risklerin yönetiminin çok daha doğru bir strateji olduğunu belirterek dünyanın birçok ülkesinde bu yönde çalışmalar, eğitim faaliyetleri, farkındalık çalışmaları düzenlendiğini dile getirdi.
AFAD olarak Türkiye'deki 30 büyükşehrin ilgili yöneticileriyle risk azaltma çalışmalarının ne şekilde yapılması gerektiğini, yerel yönetimlerin bu konuda neler yapabileceği hususlarını anlatan, onlarla fikir alışverişinde bulunan bir program düzenlediklerini aktaran Memiş, şunları aktardı:
"Risk azaltma çalışmalarını, İl Risk Azaltma Planları (IRAP) üzerinden planlıyoruz. Çünkü her ilin riski diğer ilden daha farklı ya da coğrafyanın, bölgelerin riskleri farklı. Karadeniz Bölgesi'nde birinci derecede risk teşkil eden husus sel ve su taşkınlarıdır ancak Ege ve Akdeniz Bölgesi'nde birincil risk orman yangınları. Başka illerde başka hususlar var. Deprem ise Anadolu coğrafyasının tamamıyla ilgili önemli bir risktir. Bütün afet durumlarıyla ilgili çalışmalarımız var."
"BU DURUM İLK VATANDAŞTAN BAŞLIYOR"
2018'den itibaren IRAP çalışmalarına başlandığını hatırlatan Memiş, özellikle 6 Şubat'tan sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde dünyanın en büyük afet sonrası iyileştirme çalışmalarının yapıldığını ifade etti.
Risk azaltmaya yönelik çalışmalara ağırlık verdiklerini söyleyen Memiş, "Depreme karşı en önemli risk azaltma bize göre kentsel dönüşümdür. Bu konuda çalışmalarımız var. Buradaki yerel yöneticilerimizle, belediyecilerimizle kentsel dönüşüm ve diğer risk azaltma çalışmalarını beraberce konuşacağız" diye konuştu.
Risk azaltma çalışmalarında vatandaşın da afet bilincine sahip olmasının önemine değinen Memiş, "Vatandaş bilinçli bir şekilde konut yaptırmalı. Ev satın alırken de dikkat etmek durumunda. Tabii ki bütçesine göre hareket edecek ama sağlam zemine bakmak zorundayız. Bu durum ilk vatandaştan başlıyor. Müteahhittin, çalışan işçinin, ustasının, yerel yöneticilerin, ruhsat verenlerin, şehir plancılarının, zemin etütcülerinin işini iyi yapması lazım. Bizim de bu denetimleri çok etkin bir şekilde yapmamız lazım" ifadelerine yer verdi.
Deprem riskini azaltmaya yönelik bina deprem yönetmeliği hazırlandığını bildiren Memiş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bina deprem yönetmeliğini çalışıyoruz ve bu çalışmaları tamamladık. İnşallah bunu Sayın Cumhurbaşkanımıza arz edeceğiz ve kamuoyuyla paylaşacağız. Sel afeti açısından ise 111 ekskavatör aldık. Bunlarla 5 aydır Karadeniz'in riskli derelerinin ıslahına başladık. Bu çalışmanın olumlu neticesi şu, Zonguldak, Kastamonu ve Bartın'da 'turuncu ikaz' verilmişti. Nitekim Zonguldak'ta bir buçuk günde 300 kilogram yağış düştü bir yılda yağan yağmurun dörtte biri, bir günde yağdı ancak alınan tedbirler, yapılan çalışmalar sayesinde aşırı yağış bir afete dönüşmedi."