"Haberin İşçisi, İşçi Haber."
İstanbul
Parçalı az bulutlu
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
34,5087 %0.13
36,4694 %0.3
3.362.972 %2.933
2.956,78 0,74
Ara
İşçi Haber Gündem Afet Uzmanı Tokat depremini değerlendirdi: Deprem potansiyelinin var olduğu bilinen bir fay hattıydı

Afet Uzmanı Tokat depremini değerlendirdi: Deprem potansiyelinin var olduğu bilinen bir fay hattıydı

Afet yönetimi uzmanı Doç. Dr. Özmen, Tokat'taki depremi değerlendirdi. Özmen, "Bugün yaşanan depremler, Kuzey Anadolu Fayı'nın güneybatıya doğru uzanan, İç Anadolu'ya doğru giden kollarından biri olan Buğdaylı fayı üzerinde meydana geldi" dedi.

Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve afet yönetimi uzmanı Doç. Dr. Bülent Özmen, Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5,6 büyüklüğündeki depremin, Kuzey Anadolu Fayı'nın güneybatıya doğru uzanan, İç Anadolu'ya doğru giden kollarından biri olan Buğdaylı fayı üzerinde meydana geldiğini bildirdi.

Özmen, Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen ve çevre illerden de hissedilen 5,6 büyüklüğündeki depreme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Depremin meydana geldiği bölgede, dünyanın ve Türkiye'nin ve en aktif faylarından biri olan Kuzey Anadolu Fayı'nın bulunduğuna işaret eden Özmen, "Bugün yaşanan depremler, Kuzey Anadolu Fayı'nın güneybatıya doğru uzanan İç Anadolu'ya doğru giden kollarından biri olan Buğdaylı fayı üzerinde meydana geldi. Dün geceden bu saate gelene kadar Tokat'taki bütün depremler, bu fay hattı üzerinde gerçekleşti. Bu da sağ yanal doğrultu atımlı bir fay ve yaklaşık 24 kilometre uzunluğunda." diye konuştu.

Özmen, bir fayın üretebileceği deprem büyüklüğünün ne kadar olacağının, fayın uzunluğu ve geçmişte meydana gelen deprem verilerinin yer aldığı ampirik formüllerle hesaplanabileceğine dikkati çekerek, "Bu hesaplamalarla Buğdaylı fayının 6,6 büyüklüğüne kadar deprem üretme potansiyeline sahip bir fay olduğunu görüyoruz. MTA tarafından yapılan çalışmalarda da bu fayın diri bir fay hattı olduğu ortaya konulmuştu ancak zamanı bilinmiyordu. Her ne kadar zamanı bilinmiyorsa da deprem üretme potansiyelinin var olduğu bilinen bir fay hattıydı." ifadelerini kullandı.

Dün gece aynı ilçede önce 4,7, sonra 4,1 büyüklüğünde depremler meydana geldiğini hatırlatan Özmen, "Tokat'ta gece meydana gelen depremleri ana deprem gibi yorumluyorduk ancak 5,6 depremi meydana gelince diğer iki deprem bunun öncü şoku durumuna geldi." dedi.

"DEPREM RİSK AZALTMA ÇALIŞMALARINA ODAKLANMALIYIZ"

Özmen, Türkiye'nin deprem tehlikesi altında bir ülke olduğunun altını çizerek, şöyle devam etti:

"Türkiye'nin çok fazla sayıda diri fayı olduğu için her bölgesinde deprem meydana gelebilir. Deprem bilimi de bize depremin nerede ve ne zaman meydana geleceğini söyleme şansı vermiyor. Dolayısıyla biz nerede, ne zaman deprem meydana geleceği söylemlerinden ayrılarak, artık deprem öncesi yapılması gereken çalışmalara, yani deprem risk azaltma çalışmalarına odaklanmalıyız. Bunun da en önemli ayağını kentsel dönüşüm çalışmaları oluşturuyor. Öncelikle var olan yapı stokumuzu depreme dayanıklı hale getirmemiz lazım."

Mekansal planlamanın da deprem risk azaltma çalışmaları için önemine değinen Özmen, "Bir bölge imara açılmadan başta deprem olmak üzere diğer afetlere karşı yerleşime uygunluk değerlendirmesinin yapılması lazım. Diri fay hatları, heyelan, zemin sıvılaşması gibi sorunlara dikkat ederek o bölgeyi yerleşime açarsak depreme karşı 5-0 önde başlamış oluruz. Tehlikeden uzaklaşacağımız için hasar görme oranımız da düşecek." değerlendirmesini yaptı.

Afet yönetiminde bir diğer önemli konunun "eğitim" olduğuna dikkati çeken Özmen, afetlere karşı topyekun mücadele için farkındalığın ve toplumun bilgi düzeyinin artırılmasında eğitimin gerekliliğini vurguladı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *