AIDS, HIV virüsünün neden olduğu bir bağışıklık sistemi çöküşüdür. Bu hastalık, virüsün vücuda girmesiyle hemen belirti vermeyebilir ve semptomların ortaya çıkması 10 yıla kadar sürebilir. HIV testi, virüsün tespiti için en güvenilir yöntemdir. Tedavi edilmediğinde, HIV ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir ve bağışıklığı yok ederek vücudu tehlikeli enfeksiyonlara açık hale getirir.
HIV VİRÜSÜ NASIL BULAŞIR?
HIV, insan bağışıklık sistemini etkileyen ve AIDS'e neden olan bir virüstür. Virüsün başlıca bulaşma yolları arasında kan, sperm, vajinal ve rektal sıvılar, boşalma öncesi sıvı ve anne sütü gibi vücut salgıları bulunur. HIV, en sık korunmasız cinsel ilişki veya ortak iğne kullanımı yoluyla yayılır. Virüs, özellikle anüs, ağız ve cinsel organlarda bulunan mukus zarları aracılığıyla veya açık yaralar ve kesikler yoluyla vücuda girebilir.
En Yaygın Bulaşma Yöntemleri:
- Cinsel ilişki: HIV, korunmasız cinsel ilişkilerde bulaşabilir.
- Kan yoluyla: Enfekte kan veya organ nakli, test edilmemiş tıbbi kitlerin kullanılması durumunda HIV bulaşabilir. Türkiye ve birçok ülkede, kan ve organ nakli kitleri düzenli olarak HIV'e karşı test edilmektedir.
- Ortak eşyalar: Ortak kullanılan iğne, şırınga, jilet veya makas gibi kesici aletler de virüsü bulaştırma riski taşır. Dövme, akupunktur veya damar içi uyuşturucu kullanımı sırasında steril olmayan iğnelerin paylaşılması, yüksek risk içerir.
- Anneden bebeğe: HIV pozitif bir anne, gerekli tedaviye ulaşmazsa gebelik, doğum veya emzirme sırasında virüsü bebeğine bulaştırabilir. Bu nedenle, HIV pozitif kadınların gebelik planlaması ve sürecinde tıbbi destek almaları önemlidir.
HIV VİRÜSÜ NERELERDEN BULAŞMAZ?
HIV virüsünün bulaşmadığı durumlar da bulunmaktadır. İşte yanlış bilinen bazı bulaşma yolları:
- Sosyal temas: El sıkışma, öpüşme, sarılma.
- Günlük kullanım araçları: Ortak çatal, bıçak kullanımı, tuvaletler.
- Çevresel etkenler: Hava, su, böcek ısırıkları.
- Gözyaşı, ter ve tükürük.
AIDS BELİRTİLERİ NELERDİR?
HIV’in vücuda girmesinden sonraki birkaç hafta içinde erken belirtiler görülebilir, ancak bazı durumlarda semptomlar yıllar boyunca fark edilmeyebilir. HIV/AIDS belirtilerinden bazıları şunlardır:
- Kas ve eklem ağrıları
- Sürekli baş ağrısı
- Bulantı ve kusma
- Boğaz iltihabı
- Şişmiş lenf bezleri
- Ciltte döküntüler
- İstemsiz kilo kaybı
- Ağızda derin beyaz yaralar
- Solunum yolu rahatsızlıkları
- Hafıza problemleri
- Ciltte pembe, kırmızı veya mor lekeler
- Uzun süren ishal
HIV TESTİ NE ZAMAN YAPTIRILMALI?
HIV’in bulaştığından şüphelenilen riskli durumlar yaşandıysa, en kısa sürede HIV testi yaptırmak önemlidir. Özellikle korunmasız cinsel ilişki ve ortak enjektör kullanımı gibi durumlar, HIV bulaşma riskini artırır. HIV testi, virüsün varlığını belirlemenin tek yoludur ve erken teşhis, tedaviye başlamada büyük rol oynar.
AIDS TEDAVİSİ VAR MI?
AIDS'in kesin bir tedavisi bulunmamaktadır.
Günümüzde, HIV enfeksiyonuna karşı geliştirilen tedavi yöntemleri sayesinde virüsün vücutta çoğalması kontrol altına alınabilmekte, enfekte kişilerin başka hastalıklara karşı daha savunmasız hale gelmesi önlenebilmekte ve bulaşıcılığı azaltılabilmektedir.
HIV virüsünden korunma ve enfekte bireylerin yönetimi için geliştirilen yöntemler arasında, temas öncesi profilaksi (PrEP), temas sonrası profilaksi (PEP) ve antiretroviral tedavi (ART) bulunmaktadır.
PrEP, yüksek riskli durumlarda virüsle temas gerçekleşmeden önce alınan koruyucu ilaçlardan oluşur. Bu tedavi, HIV virüsü ile bulaşma riski olan bireyler için önleyici bir kalkan işlevi görür.
PEP ise, HIV virüsü ile potansiyel temas sonrasında oluşabilecek enfeksiyon riskini önlemek için kullanılan bir tedavi yöntemidir. Özellikle sağlık çalışanlarının enfekte kanla temas etmesi veya korunmasız, şüpheli cinsel ilişki gibi durumlarda PEP, virüsle temasın ardından en geç 72 saat içinde başlanmalıdır.
ART, HIV pozitif bireylerin tedavisinde kullanılan, ömür boyu devam ettirilen kombine ilaç tedavisidir. Bu tedavi, vücuttaki viral yükü azaltarak virüsün çoğalmasını durdurur. Böylece, bağışıklık sistemi korunur, HIV'in sağlık üzerindeki tahrip edici etkileri en aza indirgenir ve enfekte kişinin hastalığı başkalarına bulaştırma riski ortadan kalkar.
Bu modern tedavi yöntemleri sayesinde, HIV pozitif bireyler sağlıklı bir yaşam sürebilmekte ve hastalığın etkileri büyük ölçüde yönetilebilmektedir.
KAYNAK: Medicana, Sabah, Memorial Sağlık Grubu