Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne ilişkin 61 sanığın yargılandığı davaya devam edildi.
Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen davanın duruşmasına, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müştekiler ve taraf avukatları katıldı.
Mahkeme Başkanı, bu hafta müşteki ve tanıkların dinleneceğini, ayrıca "Ü5W1G8K6L3" kod adlı gizli tanığın ifadelerini geri çektiğini açıkladı.
İddianamede, Bora Kaplan için çalışan kişilerin isimlerini tek tek veren gizli tanık "Ü5W1G8K6L3"ün, "Şüpheli Bora Kaplan'ın silahlı suç örgütünün kurucusu ve yöneticisi olduğunu, Bora Kaplan'ın suç örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlenen bazı suçları bizzat azmettirdiğini, suç örgütü yöneticileri ve üyelerine emir verdiğini, silahlı suç örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlardan bazılarına ise doğrudan katıldığını beyan ettiği" ifadelerine yer verilmişti.
TANIKLAR DİNLENİYOR
Tanık ve müştekilerin dinlenilmesine geçilen duruşmada, tanık olarak dinlenen ve müştekilik talebinde bulunan Erkan Doğan konuştu.
Sanıklardan Barış Kurt'un şoförlüğünü yaptığını, 8 yıl boyunca her işine koşturduğunu, her türlü telefon konuşmasına ve görüşmesine şahit olduğunu anlatan Doğan, "Zamanla bildiklerim bana ağır gelmeye başladı. İhalelerde yaptığı uygunsuzluklar, hak yediğini ve yasal olmayan işlere karıştığını bildiğim için rahatsız oldum. Olayların bana da sıçramasından korktuğum için ayrılmak istedim." diye konuştu.
Yanından ayrılmak istediği Barış Kurt'tan para da istediğini belirten Doğan, "Paramı vereceğini söyledi. Ayhan Bora ile birlikte geldiler." dedi. Ardından gittikleri bir mekanda darbedildiğini, kendisine işkence yapıldığını öne süren Doğan, iki gün sonra ellerinden kurtulduğunu, kendisini görenlerin polisi araması üzerine hastaneye kaldırıldığını anlattı.
Tanık Erkan Doğan, 2016'da yaşadığı olaylar nedeniyle sanıklardan şikayetçi olduğunu belirtti.
Doğan'ın ifadeleri üzerine sinirlenen Bora Kaplan, tepkileri nedeniyle mahkeme başkanı tarafından salondan çıkartıldı. Kaplan, bir süre sonra avukatlarının talebiyle duruşma salonuna tekrar getirildi.
Duruşmaya ara verildi.
"OĞLUM AYHAN BORA'NIN KARA KUTUSUYDU, ONU YOK ETTİLER"
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, Kaplan'ın talimatı ve bilgisi doğrultusunda öldürüldüğü öne sürülen Semih Arslan'ın annesi Adalet Arslan dinlendi.
Oğlunun intihar ettiğinin söylendiğini belirten anne Arslan, "Oğlum kendini öldürecek bir insan değildi. Benim oğlumu öldürdüler." iddiasında bulundu.
Adalet Arslan, oğlunun Ayhan Bora Kaplan'ın yanında çalışmasını istemediğini, ne iş yaptığını bilmediğini ifade ederek, "Bize bir şey söylemiyordu. Oğlumun ikli tane tuşlu bir tane android telefonu vardı. Biriyle Ayhan Bora ile diğeriyle arkadaşlarıyla mesajlaşıyordu." dedi.
Semih Aslan'ın banka borçları yüzünden Ayhan Bora Kaplan'ın yanında işe girdiğini ve Semih Arslan'ın üzerinde taşıdığı silahların Ayhan Bora Kaplan'a ait olduğunu iddia eden Adalet Arslan, "Oğlum suçlu olabilir ama cezasını adalet verecekti. Benim elime geçseydi oğlumu ben kendim teslim edecektim. Oğlum Ayhan Bora'nın kara kutusuydu. Onu yok ettiler. Davaya katılmak istiyorum." diye konuştu.
Semih Arslan'ın kardeşi Sercan Arslan da abisi Semih Arslan'ın intihar etmediğini, öldürüldüğünü öne sürdü. Mahkeme başkanının, "Abin Semih sana hiç Ayhan Bora'nın uyuşturucu ticareti işi yaptığını söyledi mi?" sorusu üzerine, Sercan Arslan, abisinin kendisine anlatması nedeniyle bu durumdan haberi olduğunu belirtti.
ÖRGÜT TARAFINDAN KASTEN YARALANDIĞINI ÖNE SÜREN TANIK ŞİKAYETİNİ GERİ ÇEKTİ
Duruşmada, "Bora Kaplan'a ait bir eğlence mekanında bir gün güvenlik olarak çalıştığını, iş yerinin sorumlusu tarafından aralarında yaşanan anlaşmazlık nedeniyle silahlı suç örgütü tarafından kasten yaralandığını" öne süren ve iddianamede müşteki olarak yer alan Emirhan Bostancı da dinlendi. Bostancı, şikayetçi olmadığını ve emniyetteki ifadesini polislerin zoruyla verdiğini iddia ederek, davaya katılmak istemediğini bildirdi.
Müşteki beyanlarının ardından mahkeme başkanı, duruşmaya yarın devam etmek üzere ara verdi.