Etki ajanlığı, belirli bir ideoloji, siyasi görüş veya ekonomik çıkar doğrultusunda toplumu etkilemek amacıyla yapılan sistemli faaliyetlerdir. Bu tür faaliyetler, kamuoyunu şekillendirmek, belli bir düşünceyi yaymak ya da karşıt görüşleri zayıflatmak için çeşitli yöntemlerle yürütülür. Etki ajanları, medyayı, sosyal medya platformlarını, akademik çalışmalar ve bireylerin etkisini kullanarak hedeflerine ulaşmaya çalışır.
Etki ajanları, genellikle toplumun belirli bir kesimini ikna etmek veya toplumsal hareketlere yön vermek için gizli bir şekilde çalışırlar. Bunu yapmak için, medya aracılığıyla yanıltıcı veya manipülatif içerikler yayabilir, sosyal medya üzerinde belirli düşünceleri yaygınlaştırabilir ya da kamusal algıyı değiştirmeye yönelik kampanyalar düzenleyebilirler.
Etki Ajanlığı Türkiye’de Ne Zaman Hukuki Kapsama Alındı?
Türkiye’de etki ajanlığı kavramı, 2022 yılında özellikle dikkat çekmeye başladı ve 2023’te yapılan yasal düzenlemelerle Türk Ceza Kanunu’na (TCK) dahil edildi. 2022 yılında kabul edilen Dezenformasyonla Mücadele Yasası kapsamında, etki ajanlığı faaliyetleri suç kapsamına alınmış ve Türk Ceza Kanunu’nda bu tür faaliyetlere yönelik düzenlemeler yapılmıştır.
Türk Ceza Kanunu’nun 217/A maddesi, halkı yanıltıcı bilgi yayma suçunu içermekte ve etki ajanlarının faaliyetlerini kapsayan bir çerçeve sunmaktadır. Bu düzenleme, etki ajanlarının kamuoyunu yanlış bilgilendirmelerini engellemeyi hedeflemektedir.
Etki Ajanlığı Suç Mu? Ayşe Barım Etki Ajanı mıydı?
Etki ajanlığı, özellikle Türkiye’de 2023'teki yasal düzenlemelerle suç haline gelmiştir. Yeni yasa tasarısına göre, etki ajanlığı yapmak ve bu tür faaliyetlerde bulunmak, devletin güvenliğine veya iç siyasal yararlarına zarar vermekle suçlanmaktadır. Bu suçun cezası, üç yıldan yedi yıla kadar hapis olabilir. Eğer suç, savaş zamanı gibi kritik bir dönemde gerçekleştirilirse ceza 8 yıldan 12 yıla kadar çıkabilmektedir. Ayrıca, etki ajanlığına karışan kişiler için çifte cezalandırma söz konusu olabilir.
Son dönemde gündemde olan Ayşe Barım’ın durumu, etki ajanlığı kavramını daha da merak uyandırdı. Barım, “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüse yardım etmek” ile suçlandı. Dışişleri Bakanlığı’nın sevk yazısında, Barım’ın şirket faaliyetlerinin "etki ajanlığı amacı taşıdığı" ve “kastını ortaya koyduğu” belirtildi. Ancak Barım'ın etki ajanı olup olmadığı konusunda kesin bir yargıya varmak için hukuki sürecin tamamlanması gerekmektedir.
Etki ajanlığına karşı yapılan yasal düzenlemeler, Türkiye'de toplumsal ve siyasal gelişmelerin etkisiyle sürekli olarak değişiyor. 2024’teki yasal tekliflerde, etki ajanlığı suçuna karşı yeni cezai düzenlemelerin yapılması planlanmıştı. Ancak bu düzenlemeler, basın özgürlüğü ve muhalefet tarafından ciddi şekilde eleştirilmiş ve geri çekilmiştir. Şu an için, bu tür düzenlemelerin gelecekte nasıl şekilleneceği ve uygulanacağı merak konusu olmaya devam etmektedir.