Fidan, Hatay’dan başlayan yolculuğunda, Suriye'nin iç bölgelerindeki yıkımın boyutlarını gözler önüne serdi. İdlib'den sonra Hama, Humus ve Şam’a kadar devam eden yolculuğunda sürekli bir yıkım gördüğünü belirten Fidan, "Rejimin kendi halkına karşı ne kadar zalim olduğunu gözlerimle gördüm. Birçok yerde sivil halk, çatışmaların ortasında kaldı. Oralar yerle bir olmuş durumda" dedi.
Şam'da gerçekleştirdiği görüşmelerle ilgili de bilgi veren Fidan, "Türkiye'nin tavsiyeleri üzerine ciddi bir diplomatik maraton gerçekleştirdik. Suriye'deki yeni yönetimin, başta DEAŞ ve PKK olmak üzere teröre karşı net bir tavır sergilemesi gerektiği konusunda uluslararası toplumla hemfikiriz" diye konuştu.
Türkiye'nin öncelikleri arasında 3,5 milyon Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapmak ve PKK'nın Suriye'deki varlığını sonlandırmak olduğunu belirten Fidan, "Suriye’nin geleceği için güvenliğin ve toprak bütünlüğünün sağlanması, azınlıkların haklarının korunması da bizim için büyük önem taşıyor" ifadelerini kullandı.
Bakan Fidan, "Uluslararası toplum, Suriye'deki hükümetin bir an önce kurulmasını bekliyor. Bir muhatap bulunması şart" diyerek, Suriye'de yeniden yapılanma sürecinin hızla başlaması gerektiğini vurguladı. Özellikle Halep'in yeniden inşası ve mültecilerin geri dönüşü için ciddi adımlar atılması gerektiğini ifade etti.
Fidan ayrıca, Şara ile yaptığı görüşmelerde Suriye'nin yeni anayasa süreci ve seçimlerin yapılması gerektiğini tartıştıklarını belirtti. Fidan, "Yeni anayasa ve seçimler için 10 milyondan fazla insanın geri dönmesi gerekiyor. Bunun için ciddi bir organizasyon yapılmalı" dedi.
Son olarak, Türkiye'nin bölgedeki rolüyle ilgili de önemli mesajlar veren Fidan, "Biz, domine etme değil, yardım etme yaklaşımını benimsiyoruz. Türkiye'nin gücü ve etkinliği, ancak adil ve rasyonel bir politika izlenerek sürdürülebilir" diye konuştu.