Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, G20 Dışişleri Bakanları toplantısında konuşma yaptı.
Gazze'deki İsrail soykırımına değinen Bakan Fidan, "Gazze'deki kabul edilemez durum, uluslararası toplum için bir uyanış çağrısı teşkil etmelidir. Filistinli kardeşlerimizi açlığa ve katliama mahkum etmeyeceğiz ve sessiz kalmayacağız. Şu anda çatışmanın Lübnan'a sıçramasıyla karşı karşıyayız ve bunun daha da yayılıp yayılmayacağını bilmiyoruz. Bu nedenle, daha geniş bir çatışma riskiyle karşı karşıyayız" açıklamasını yaptı.
“BÖLGESEL İSTİKRAR VE ULUSLARARASI DÜZEN ÜZERİNDE DAHA GENİŞ ETKİLERİ OLACAKTIR”
Bakan Fidan'ın açıklamasından öne çıkan başlıklar şu şekilde:
"İçinde bulunduğumuz sürekli dönüşüm, derin jeopolitik ayrılıklar ve kalkınma alanında artan eşitsizlikler döneminde, uluslararası kurumların reformu ve yeniden canlandırılması hayati önem taşımaya devam etmektedir.
Kanlı çatışmaların ve uluslararası insancıl hukukun aleni ihlallerinin ortasında, Geleceğin Zirvesi'ni düzenleme konusunda anlamlı bir adım attık.
Gelecek Paktı, küresel kurumların reformu çabalarımızda bize rehberlik edecektir.
Bugün, “Küresel Yönetişim Reformu Eylem Çağrısı”nı onaylamak suretiyle, G20 Bakanları olarak bu çabaya olan bağlılığımızı bir kez daha vurguluyoruz.
Gazze'deki kabul edilemez durum, uluslararası toplum için bir uyanış çağrısı teşkil etmelidir.
Filistinli kardeşlerimizi açlığa ve katliama mahkum etmeyeceğiz ve sessiz kalmayacağız.
Şu anda çatışmanın Lübnan'a sıçramasıyla karşı karşıyayız ve bunun daha da yayılıp yayılmayacağını bilmiyoruz. Bu nedenle, daha geniş bir çatışma riskiyle karşı karşıyayız.
İsrail’in; Gazze, Batı Şeria ve Doğu Kudüs'teki Filistinlileri yok etmeye devam etmesinin, bölgesel istikrar ve uluslararası düzen üzerinde daha geniş etkileri olacaktır.
Bu durum, her geçen gün uluslararası sistemin aşınmasına yol açmaktadır.
Tam teşekküllü, işlevsel bir Filistin Devleti, Orta Doğu'da barışı sağlamanın tek yoludur. İki devletli çözüm için çabalarımızı güçlendirmeliyiz.
“BİR ÜLKENİN VETOSU DİĞERLERİNİN KADERİNİ BELİRLEMESİN”
Hiç şüphe yok ki, küresel yönetişim reformunu tartışmak için en uygun yer burasıdır.
Birleşmiş Milletler, çok taraflılığı yeniden şekillendirme girişimlerinin başlaması gereken kurumdur.
Birleşmiş Milletler, Güvenlik Konseyi reformu meselesini ele almadan tam anlamıyla işlevsel hale gelemez.
Çağrımız, daha demokratik, hesap verebilir, temsil gücü yüksek, şeffaf ve etkili bir Güvenlik Konseyi içindir.
Çağrımız, bir ülkenin vetosunun diğerlerinin kaderini belirlemediği bir Güvenlik Konseyi içindir.
Bu kritik reformlar yalnızca Birleşmiş Milletler ile sınırlı kalmamalıdır.
Aynı zamanda, uluslararası finansal mimariyi ve çok taraflı ticaret sistemini de reforma tabi kılmamız gerekmektedir.
Bu, Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine ulaşmayı hızlandıracaktır.
Ayrıca, küresel sınamalarla başa çıkmak için daha iyi kaynaklara sahip ve daha etkili, uluslararası kalkınma bankalarına ihtiyaç duyuyoruz.
Geleceğin Zirvesi'nin ve bugün burada gerçekleştirdiğimiz kapsayıcı toplantının, bu yapıcı reformlara giden yolu açmasını umuyoruz.
Türkiye, bu doğrultudaki katkılarını sürdürecektir."