İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Uyuşturucu ile Mücadele Toplantısı çerçevesinde Ankara’da bulunan medya temsilcileri ile kahvaltıda bir araya geldi. Bakan Soylu, burada yaptığı konuşmada sokakta adı 'met', 'ateş', 'buz', 'Metin amca', 'kristal' gibi isimlerle satılan metamfetamin konusuna geniş yer ayırdı.
"BİZİM ŞU AN EN BÜYÜK TEHLİKELERİMİZDEN BİR TANESİ..."
Bakan Soylu, kullanımı solunumla ilişkili olup akciğer ödemi ve ‘met ağzı’ olarak bilinen, diş eti bozuklukları ve kemiklerde erimeye yol açan metamfetamine ilişkin, “Bizim şu an en büyük tehlikelerimizden bir tanesi metamfetamin tehlikesidir. Biz metamfetamin tehlikesini 2017 ve 2018’de gördük. Bir dönem bonzai ve diğer kimyasal uyuşturucular çok ciddi bir yayılım gösterdi. 2017 yılından itibaren çok ciddi bir saha baskısı ortaya koyduk. Bonzainin oluşturduğu problemlerin tamamını hem yakalamalarla hem engellemelerimizle hem de vatandaşlarımızla ortaya koyduğu iyi diyalogla en az seviyeye indirdik. Türkiye’de ve İran’da metamfetamin yakalanmaları, İran’da 7,5 ton 2020’de, 2021 yılında ise 25 ton yakalanmış. Çok yıkıcı ve yüksek bir artış ivmesine sahip. Gerçek anlamda bir zehir ile karşı karşıyayız. Metamfetamin konusunda kimisi 'buz' diyor, kimisi 'kristal' diyor. Başka türlü tanımlamalar ortaya koyuluyor ama bunun nasıl bir zehirli madde olduğunu anlatmak istiyorum. Bizim ülkemizde metamfetamin yakalaması İran rakamlarına göre az ama Avrupa’ya göre az değil. 500 milyon nüfuslu Avrupa’da 2020 yılında 2,2 ton, bizde ise tam iki katı olan 4,1 ton oldu. Geçen sene de 5,5 ton yakalandı. Sorun şu ki artış hızı fazla. 2015 yılında 54 ilde metamfetamin yakalanması görülmüştür. Türkiye’de 2010 yılından beri var. Metamfetamin, 2021 yılında Türkiye’nin bütün illerine yayıldı. Yani bu maddenin yaygınlığının tüm Türkiye’de olduğunun temel göstergelerinden bir tanesidir” dedi.
Soylu, metamfetaminin nasıl bir etkisi ve sonucu olduğunu şöyle anlattı:
“Tek başına metamfetamin kullanımlarından kaynaklanan ölümlerde met görülme oranı 2016 yılında yüzde 1,4. Yani 2016 yılındaki doğrudan aşırı doz sebebiyle uyuşturucudan kaynaklı ölümlerde metamfetaminin doğrudan etkilediği ölüm oranı yüzde aşırı dozdan 1,4. 2021 yılında bu yüzde 35,6’ya çıktı. Bu önemli bir tehdidi işaret etmektedir. Çoklu madde kullanımından kaynaklanan ölümlerinde ise yaklaşık burada 2016 yılında 20,76, 2017’de yüzde 12,54 ama 2020 yılında yüzde 34,81. En son metamfetamin yüzde 54,23 2021’de. Yani çoklu ölümlerde yüzde 20’den yüzde 54’e çıkmış. Hem dünyada hem de bizde yükselen bir tehdit söz konusudur. Özetle böyle bir fotoğrafın içerisindeyiz. Burada bağımlılık yapma ihtimalinin çok yüksek olduğu, sokakta 'met', 'ateş', 'buz', 'Metin amca', 'kristal' gibi isimlerle biliniyor. Akciğer ödemi, diş eti bozuklukları ve kemiklerde erimeye yol açıyor. İri göz bebekleri, hızlı nefes alma ve kalp atışı, yüksek vücut ısısı, ciltte yaralar, abartılı davranışlar, hiperaktiflik, kilo kaybı, paranoya, halüsinasyonlar, yoğun uykusuz ve gerçeklikten kopukluk. Aslında uyuşturucunun insana verdiği zararların toplu bir şekilde yayımla şeklinde sahip.”
“METAMFETAMİNİ YENERSEK TÜRKİYE UYUŞTURUCUYA BAĞLI ÖLÜMLER KONUSUNDA DÜNYADAKİ EN AZ ÖLÜMÜ YAŞAYAN ÜLKE OLACAK”
Metamfetamin ile mücadelede 15 Temmuz’dan sonra aldıkları tedbirlerle ciddi bir düşüşün gözlemlendiğini dile getiren Soylu, “Eğer metamfetaminin oranı yüzde 1,5-2’lerde kalmış olsaydı biz şu anda dünyada uyuşturucu konusunda metamfetamin ile mücadelemizi güçlü bir şekilde yaparsak ve metamfetamini yenersek Türkiye uyuşturucuya bağlı ölümler konusunda dünyadaki en az ölümü yaşayan ülke olacak. Buradaki dert metamfetamini mağlup etmektir” diye konuştu.
Ülkelerde hangi çeşit uyuşturucuların üretildiği bilgisini de veren Soylu, şunları söyledi:
“Afganistan özellikle eroin üretim merkezi, İran hem eroinin geçiş ama daha ziyade metamfetaminin üretim merkezi. Çin’de de sentetik kannabinoid üretiliyor. Hollanda ekstazinin, Belçika ekstazi ve amfetaminin, Almanya ve doğu Avrupa ülkeleri ara kimyasal ve bonzainin, Arnavutluk skankın, Bulgaristan yine skankın, Yunanistan skankın, Güney Amerika kokainin, Polonya amfetaminin ve metamfetaminin, Çekya ise metamfetaminin üretim merkezi. Birçok sentetik uyuşturucular da laboratuvarlarda Avrupa ve Çin’de üretiliyor. Yine özellikle Avrupa cazibesi açısından söyleyeyim; son zamanlarda kafeler gibi Avrupa’da ‘narkoshop’lar oluşmaya başladı. Birtakım bitkisel üretim satan yerlerde özellikle uyuşturucu bağımlılığı yapan ve yüksek oranda bağımlı haline getiren maddelerle birlikte de satılmaya başlandı. Dünya, arz konusunda çok ciddi bir tehdit ile karşı karşıya. Bütün ülkeler ve bizim ülkemiz de karşıya karşıya bu durumla.”
“BİRİLERİ TARAFINDAN, TÜRKİYE’NİN SANKİ BİR KOKAİN CENNETİNE DÖNÜŞTÜĞÜ ŞEKLİNDE BİR ALGI OLUŞTURULDU”
Avrupa Birliği perakende kokain pazar değerinin en az 10 milyar 500 milyon avro olduğunun tahmin edildiğini kaydeden Soylu, “Bu miktar yasadışı uyuşturucu pazarının yaklaşık üçte biridir. Türkiye’de, Ticaret Bakanlığı'nın verileri de dahil edildiğinde yani gümrük verileri de dahil edildiğinde tüm kokain yakalamalarında olduğu gibi Türkiye’de de kendi ölçeğinde dünya kadar olmasa da bir artış var. 2016’da 845 kilodan 2021’de 2 bin 841 kiloya ulaşmıştır. Bir türlü ortada olmayan bir kokain senaryosu üzerinden birileri tarafından Türkiye’nin sanki bir kokain cennetine dönüştüğü şeklinde bir algı oluşturuldu” diye konuştu.
“ETRAFIMIZDAKİ COĞRAFYA YENİ BİR UYUŞTURUCU TEHDİDİ İLE KARŞI KARŞIYADIR”
Bakan Soylu, uyuşturucu ile mücadeleden önce uyuşturucu kullanan gençlerin meydanlarda ‘zombi’ gibi yürüdüklerini belirterek, “Ceset halinde yığılmış bir şekilde belirli bir zaman diliminden sonra ölüyorlardı. Şu anda ne okul çevrelerinde, ne meydanlarda, ne de başka bir noktada böyle bir görüntü ile karşı karşıya değiliz. Bu Türkiye’nin ortaya koyduğu başarının bir sonucudur. Avrupa uyuşturucu pazarları metamfetamin raporuna göre Avrupa’da ele geçirilen metamfetamin miktarı 2010 ile 2020 arasında yüzde 477 oranında artmıştır. Yani etrafımızdaki coğrafya yeni bir tehdit ile karşı karşıyadır” dedi.
2019 yılı verilerine göre hazırlanan Dünya Uyuşturucu Raporu’na göre dünyada yakalanan eroinin yüzde 21’inin Türkiye’de ele geçirildiğini aktaran Soylu, “Avrupa’da yakalananın yüzde 62’si ise Türkiye tarafından ele geçirilmiştir. Uyuşturucu ile mücadelede 2016 yılından 2020 yılına kadar tekrar eden operasyon sayımız 81 binden 215 bine, gözaltı sayımız ise 114 bin 194 bine çıktı” dedi.
“AFGANİSTAN’DA EROİNİ AMERİKA ARTIRDI”
Eroinin dünya genelinde neden arttığı konusunu ele alan Soylu, şunları söyledi:
“Cevap çok basit. Afganistan’dan dolayı arttı. Afganistan’da eroini kim artırdı? Amerika artırdı. Bu kadar açık ve net. Afganistan’da eroini Amerika artırdı. Biz Afganistan’ın yeni rejimini (Taliban) de takip ediyoruz. İlk geldiği iki üç ay içerisinde bir değerlendirme yaptık. Ancak son olarak Taliban’ın yaptığı değerlendirmede afyon tarlalarının ekimleri konusunda ciddi bir mücadele ortaya koyacağını değerlendirdik.”
Bakan Soylu, sözlerine şöyle devam etti:
- Bir baron daha içeride, gözaltında şu an. Epeydir peşindeydik. Urfi Çetinkaya’nın kardeşi şu anda gözaltında.
- Analiz Sistemleri Narkotik Ağı (ASENA) yapay zeka programı, bu bizim yeni çocuğumuz, 52 kilo patlayıcı yakalamıştık, o patlayıcıyı bununla yakaladık. ASENA programı bize alarm üretti, dedi ki ‘burada bir kaçakçılık meselesi var’, biz uyuşturucu için gittik, 52 kilo patlayıcı çıktı.
- Bizim şu an en büyük tehlikelerimizden bir tanesi metamfetamin. Metamfetamin ile ilgili, tüm valilerimize, emniyet müdürlüğümüze ve jandarma komutanlığımıza genelge gönderdik, gizli mantığı ile. Bütün detayları anlatan, mücadelenin nasıl olacağını ortaya koyan, kapsamlı bir genelge. Metamfetamini yenersek Türkiye dünyada uyuşturucuya bağlı ölümler konusunda dünyadaki en az ölümü yaşayan ülke olacak.
TÜRKİYE'YE İHANETTİR... TÜRKİYE’NİN GELECEĞİNİ AVRUPALI BİR BÜYÜKELÇİYE PAZARLAYAMAZSIN
- Hangi konuyla alakalı olursa olsun SADAT’ın önüne gidene kadar, Et ve Süt Kurumu’nun önüne gidene kadar, hafif bir cesaretin varsa, bizim söylediğimiz büyükelçilik ile ilgili bir değerlendirme ortaya koy da görelim. Bu konunun üstünü örtemezsin. Bu Türkiye’ye bir ihanettir. Sen Türkiye’nin geleceğini Avrupalı bir büyükelçiye pazarlayamazsın
- Bu Cumhuriyet Halk Partisi Atatürk’ün partisi değil, İnönü’nün partisidir, bugünkü Cumhuriyet Halk Partisi’nin, Atatürk ile hiçbir ilgisi yoktur. Neden İnönü’nün partisidir? Çünkü İnönü, Atatürk karşıtıdır. Bugün uyguladığı politikada İnönü politikasıdır. İnönü politikası dedikodu politikasıdır, iftira politikasıdır. Batı ile işbirliği yaparak iktidarı ele geçirme politikasıdır.