Burdur Gölü, son yıllarda ciddi bir kuruma tehdidiyle karşı karşıya. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi'nden Prof. Dr. İskender Gülle, göldeki su seviyesinin her geçen yıl düşmeye devam ettiğini ve bunun doğanın dengesini bozduğunu belirtti. Son yıllarda yaşanan yağış azlığı ve çevresindeki su kaynaklarının kuruması, gölü tehdit eden faktörlerin başında geliyor.
Prof. Dr. Gülle, yaptığı açıklamalarda, "Göller Bölgesi'nin sulak alanlarında özellikle Eğirdir, Beyşehir ve Burdur göllerindeki su seviyelerinde çok büyük kayıplar var. Burdur Gölü'nde son 50 yılda 20 metreye varan su kaybı yaşandı" diyerek bu durumu doğadaki dengenin bozulması olarak tanımladı.
Burdur Gölü'nde Su Kaybı ve Kirlilik Alarmı
Burdur Gölü çevresinde yaşanan bir diğer önemli sorun ise katı atık kirliliği. Göl çevresinde görülen atıklar, kötü görüntüler oluşturmanın yanı sıra ekosisteme ciddi zararlar veriyor. Özellikle "Şeker Plajı" olarak bilinen bölgedeki kirlilik, piknikçilerin bıraktığı atıklarla her geçen gün artmakta. Prof. Dr. Gülle, göl kıyısında yaşanan çevre kirliliğinin üzüntü verici olduğunu belirtti ve doğa dostu yaklaşımın önemine dikkat çekti.
Prof. Dr. Gülle, göldeki bu kaybın ve çevre kirliliğinin ardında insana bağlı etkenlerin olduğunu vurguladı. Barajlar, göletler ve yeraltı sularının aşırı şekilde kullanımı, hidrolojik yapıyı bozarak göldeki su kaybını hızlandıran başlıca faktörler arasında. "Artık iklim değişikliğine uyum sağlamak için somut adımlar atma zamanı geldi. Gecikmeden bir şeyler yapmamız gerekiyor" dedi.
Devlet Su İşleri (DSİ) verilerine göre, Burdur Gölü'nün yüzey alanı 1971 yılından bu yana yaklaşık yüzde 40 oranında küçüldü. Ocak 2025 itibarıyla gölün hacmi 3 bin 480 hektometreküp olarak ölçülürken, su kotu ise 836,72 metre olarak kaydedildi. Bu veriler, gölde yaşanan su kaybının ne kadar ciddi bir boyuta ulaştığını gözler önüne seriyor. Gölün çevresindeki kirlilik ve su kaybının önüne geçilmesi için acil tedbirler alınması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Gülle, doğanın korunması adına çevresel farkındalığın artırılmasını ve sürdürülebilir su yönetimi politikalarının uygulanmasını önerdi.
Bu gelişmeler ışığında Burdur Gölü, sadece bölge halkı için değil, tüm ülke için büyük bir ekolojik tehdit oluşturuyor. Gölün geleceği, hem yerel hem de ulusal düzeyde alacakları önlemlerle şekillenecek gibi görünüyor.