TBMM Adalet Komisyonunda, yargıya ilişkin düzenlemeler içeren Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı.
AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel, kamuoyunda "9. Yargı Paketi" olarak bilinen Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin TBMM Genel Kurulunun gündeminde bulunduğunu hatırlatarak, Komisyonda görüşülecek yargıya ilişkin düzenlemeler içeren kanun teklifinin bunun devamı niteliğinde olduğunu ifade etti.
Teklifin 23 maddeden oluştuğunu anlatan Yüksel, "Teklif, kamu hizmeti olan noterliğin etkinliğinin artırılması, hukuki güvenliğin sağlanması, temel hak ve özgürlüklerin daha etkin korunması, uygulamada yaşanabilecek tereddütlerin giderilmesi için önemli düzenlemeler içermektedir" dedi.
Cüneyt Yüksel, teklifle, Anayasa Mahkemesinin iptal kararları doğrultusunda bazı yasal düzenlemelerin de hayata geçirileceğini dile getirdi.
Suçun niteliğinin değişmesi durumunda müdafinin yanı sıra ek savunma hakkına ilişkin bildirimlerin sanığa da yapılabileceğini anlatan Yüksel, "Casusluk eylemleriyle daha etkin mücadele edilmesi için yeni suç ihdas edilecektir" diye konuştu.
“CASUSLUK EYLEMLERİYLE DAHA ETKİLİ MÜCADELE EDİLECEK”
Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararlarına ilişkin düzenlemelerin de kanun teklifinde yer aldığını vurgulayan AK Parti İstanbul Milletvekili Nurettin Alan, "Mahkeme kararıyla adın değiştirilmesi halinde yapılacak ilanın kapsamı; ilanda yer alacak bilgiler ve ilanın şekline ilişkin düzenleme yapılmaktadır. Yine boşanma davasının reddine dair kararın kesinleşmesinden itibaren 3 yıl içinde ortak hayatın yeniden kurulamaması durumunda, eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verileceğine ilişkin hükümde yer alan süre, 1 yıla indirilmektedir. Suçun niteliğinin değişmesi durumunda tek savunma hakkına ilişkin bildirimlerin sanığa da yapılması sağlanmaktadır. Çocuk İzleme Merkezleri'nin üniversiteler tarafından da kurulabilmesine imkan tanınmaktadır. Kamu kurum ve kuruluşlarının kadro ve pozisyonlarında görev yapanların, avukatlık stajı yapabilmeleri ile ilgili olarak AYM'nin iptal kararları doğrultusunda düzenleme yapılmaktadır. Teklif ile casusluk eylemleriyle daha etkili mücadele edebilmek amacıyla Türk Ceza Kanunu'nda yeni bir suça yer vermekteyiz. Düzenlemeyle devletin güvenliği ile iç ve dış siyasal yararları aleyhine yabancı devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları ve talimatları doğrultusunda suç işlenmesi yaptırıma bağlanmaktadır" değerlendirmesinde bulundu.
"CASUSLUK DÜZENLEMESİ ANAYASAYA AYKIRI"
Teklifin tümü üzerinde söz alan Saadet Partisi Antalya Milletvekili Serap Yazıcı Özbudun, "torba kanun" uygulamasına son verilmesini istedi.
"Yenidoğan çetesi" soruşturmasını ve kadına yönelik şiddet olaylarını hatırlatan Özbudun, şiddet sorununun yaşandığına işaret etti.
Özbudun, teklifte yer alan casusluk düzenlemesinin Anayasaya aykırı olduğunu ve geri çekilmesi gerektiğini savundu.
İYİ Parti Afyonkarahisar Milletvekili Hakan Şeref Olgun, teklifin "torba kanun" niteliğinde olduğunu söyledi. Teklifin 12 kanunda değişiklik öngördüğünü dile getiren Olgun, teklifin amacının, casusluk düzenlemesinin yasalaştırılması olduğunu ve bunun keyfi uygulamalara neden olacağını öne sürdü.
"Teklifin özünü casusluk düzenlemesi oluşturuyor"
DEM Parti Van Milletvekili Zülküf Uçar, teklifin vatandaşların beklentilerine cevap vermediğini söyledi.
Casusluk düzenlemesini eleştiren Uçar, "Teklifin özünü casusluk düzenlemesi oluşturuyor." dedi.
DEM Parti Hakkari Milletvekili Onur Düşünmez ise casusluk düzenlemesini kabul etmediklerini, bu düzenlenmeye TBMM Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında da karşı çıkacaklarını söyledi.
MHP Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürk, teklifte önemli düzenlemelerin bulunduğunu, çocuk izlem merkezlerinin devlet üniversitelerince kurulabilmesinin yerinde bir karar olduğunu dile getirdi.
Kadına ve çocuklara şiddet olaylarını kabul etmediklerini vurgulayan Öztürk, "Son dönemlerde kadına, çocuklara karşı şiddet ve taciz suçları toplumda ciddi yara açan konular arasındadır. İstismar gibi suçları işleyenlerin cerrahi kastrasyon ile cezalandırılması, tedbirlerden biri olmalı ve uygulanmalıdır. Bizim kastettiğimiz kimyasal kastrasyon değil cerrahi kastrasyon." diye konuştu.
"Maddeyi apar topar geçirme niyeti var"
CHP İstanbul Milletvekili Turan Taşkın Özer, teklifin Anayasaya aykırı olduğunu söyledi.
Casusluk düzenlemesini eleştiren Özer, "Bu madde yeniden önümüze getiriliyor. Maddeyi apar topar geçirme niyeti var. Her ne kadar bu yasa maddesinde etki ajanlığı ifadesi yer almasa da bu açıkça etki ajanlığı düzenlemesidir." ifadelerini kullandı.
Turan Taşkın Özer, casusluk düzenlemesinin sınırlarının belli olmadığını, düzenlemedeki suç tanımının ne olduğunu anlayamadıklarını savundu.
Düzenlemenin yasalaşmasıyla gazetecilerin, insan hakları savunucularının casuslukla suçlanacağını ileri süren Özer, düzenlemenin tekliften çıkarılmasını istedi.
“Casus olan kişi vatan hainidir”
CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, teklifte yer alan casusluk düzenlemesini eleştirdi.
Türkiye'deki gündemin "yenidoğan çetesi, kadına yönelik şiddet ve cezasızlık algısı" olduğunu, buna karşın iktidarın noterliklerle ve diğer alanlarla ilgili teklifi TBMM'ye getirdiğini söyleyen Bülbül, "Türkiye'nin gündemi farklı, bize getirdiğiniz gündem farklı. Etki ajanlığı yasal düzenlemesini getiriyorsunuz. Muğlak ifadelerle, fiili belli olmayan ifadelerle 'casusluk yasası' diyorsunuz. Casus olan kişi vatan hainidir. Vatan haini olan kişiye 3 yıl ceza veremezsiniz." ifadelerini kullandı.
Teklifin anayasaya aykırı olduğunu ileri süren Bülbül, düzenlemenin geri çekilmesini talep etti.
Teklifin tümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından maddelerinin görüşülmesine geçildi.