İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde, şehir tuvaletlerinin temizlik işini yapan taşeron işçileri, yeni yıl öncesinde güvenceli iş talebiyle başlattıkları eylemle kamuoyunun gündemini meşgul etti. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, eylemdeki işçilere yönelik tehditkar bir tutum sergileyerek, "Burada durmaya devam ederseniz sizi o firmada da çalıştırmam" dedi. Bu sözlerin hemen ardından, işçilerin SGK tarafından işten çıkarıldıkları bildirildi. Belediye ise olayla ilgili yaptığı açıklamada, yaşananların belediye ile ilgisi olmadığını iddia etti. Ancak, Türkiye Komünist Partisi (TKP) İzmir İl Örgütü, belediyenin açıklamalarına sert bir yanıt verdi.
Cemil Tugay’ın Tehditkar Sözleri ve Sonrası Ne oldu?
Yeni yıl öncesinde, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı şehir tuvaletlerinin temizlik işlerini üstlenen taşeron firma çalışanları, güvenceli iş talebiyle iş bırakıp belediye önünde eylem yapmıştı. Bu eyleme İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın verdiği tepki, kamuoyunda büyük bir yankı uyandırdı. Tugay, işçilere parmağını sallayarak, "Burada durmaya devam ederseniz sizi o firmada da çalıştırmam" diye tehditte bulundu.
Bu tehditlerin hemen ardından, SGK tarafından eylemdeki işçilere 31 Aralık 2024 tarihinde işten çıkarıldıklarına dair bildirimler gönderildi. Bu gelişme, hem işçileri hem de kamuoyunu derinden etkiledi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ‘Bizimle Alakası Yok’ Açıklaması
Belediye, yaşanan olayla ilgili olarak bugün bir açıklama yaptı. Açıklamada, söz konusu eylemin İzmir Büyükşehir Belediyesi ile hiçbir ilgisi olmadığı ve tamamen "özel bir firmanın personelinin" belediyede işe alınmak için baskı yaratma çabası olarak nitelendirildiği belirtildi. Belediyenin açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
“Yapılmaya çalışılan şey, özel bir firmada çalışan bir grup personelin İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde işe alınmak için baskı yaratma çabasıdır. Ancak kurumuzun istihdam politikası dayatmalarla değil, mali ve idari gereklilikler doğrultusunda şekillenmektedir. Şehir tuvaletlerinde görev yapan personelin muhatap olması gereken merci kendi işverenleridir.”
Belediye, taşeron firmaya ait işçilerin eylemde bulunmalarının ardından görevlerine devam etmek istemeyenlerin yerine yeni personel alımı yapıldığını ve bu sebeple tuvaletlerin açılamadığını belirtti. Ayrıca, belediye, işten çıkarma kararının firma tarafından alındığını ve belediyenin bu konuda müdahale etmediğini ifade etti.
TKP İzmir İl Örgütü: Cemil Tugay’ın Yalanları
Bu açıklamaya yanıt veren Türkiye Komünist Partisi (TKP) İzmir İl Örgütü, belediyenin açıklamalarını "Cemil Tugay’ın yalanları" başlığıyla eleştirerek, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin aslında bu işçilerin asli işvereni olduğuna dikkat çekti. TKP, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"İşçiler, belediyeyle ilgisi olmayan özel bir firmanın değil, belediye hizmeti veren tuvaletlerde taşeron olarak çalışan, dolayısıyla asli olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi işçileridir. İzmir Büyükşehir Belediyesi, direnişe devam eden taşeron işçilerinin kıdem tazminatı, ihbar tazminatı gibi tüm işçilik alacaklarından sorumludur."
Ayrıca, TKP açıklamasında belediyenin taşeron çalışmayı tercih etmesinin kamu kaynaklarının verimli kullanımıyla çeliştiğini belirterek, bu durumun hukuka aykırı olduğunu ifade etti. Belediyenin, taşeron işçilerin haklarının korunması yerine, onları daha düşük ücretle çalıştırmayı hedeflediği öne sürüldü.
İşçilerin TalepleriNE Belediyenin Tavrı Ne oldu?
Eylemdeki taşeron işçiler, güvenceli iş ve daha iyi çalışma koşulları talep etmeye devam ederken, belediye yetkilileri bu talepleri reddetti. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin taşeron firmalarla yaptığı sözleşmelerde, işçilerin haklarını koruyacak herhangi bir düzenleme bulunmuyor. TKP, bu durumun İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin sosyal sorumluluğundan ve hukuki yükümlülüklerinden kaçış olarak değerlendirildiğini belirtiyor.
İşçilerin, gerek işe iade gerekse tazminat taleplerini İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne iletme hakları olduğunu vurgulayan TKP, bu durumun derhal çözüme kavuşturulması gerektiğini belirtti.
Yaşanan olay, kamuoyunda büyük tepkilere yol açtı. Belediyenin, taşeron firmaya devrettiği hizmetlerin işçilerin haklarını gözetmediği ve kamu kaynaklarının verimli kullanılmadığı eleştirileri arttı. Çeşitli sivil toplum kuruluşları, belediyenin taşeron sistemini sona erdirerek, işçilerin güvenceli çalışma koşullarına kavuşturulması gerektiğini savunuyor.
Tüm bu gelişmeler, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve taşeron işçileri arasındaki mücadelenin devam edeceğini gösteriyor. İşçilerin, haklarını savunmaya devam edeceği ve belediyeden adil bir çözüm beklediği açıkça ortada.