Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda önemli açıklamalarda bulunuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gündeme dair önemli açıklamalarda bulunması bekleniyor.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Bayram sevincimizi gölgeleyen en büyük üzüntü kaynağımız Gazze'ye yönelik saldırılar oldu. Gazze halkı bir bayramı daha bombalar altında geçirdi. Tüm dünyanın gözleri önünde Gazzeli masum çocuklar, kadınlar ve siviller hunharca katledildi. Yaralı taşıyan ambulanslara bile kurşun sıktılar. Savaş suçu işlenen haydutluğa tanık olduk.
Küresel siyonist lobinin baskıları karşısında nasıl dik durduysak bundan sonra da zalimlerin karşısında eğilmeyeceğiz, hakkı aramaya devam edeceğiz. Gazze'deki katliamların bir an önce son bulması için elimizden geleni yapıyoruz. Yayılmacı niyetlerle yeni haritalar peşinde koşmanın kimseye faydası olmayacağına inanıyoruz. Biz nasıl kendi bölgemizde huzur istiyorsak Gazze'de Lübnan'da da aynı huzuru istiyoruz. Gazzeli mazlumlar gibi ihtiyaç duydukları her aşamada Suriyeli kardeşlerimizin de yanında olacağız.
Bu vesileyle bir gerçeği sizlerle bir kez daha hatırlatmak isterim. Bizi bugünlere getiren garip gurebanın duasıdır. Tüm badireleri onların samimi duasıyla atlattık. Bugün de yola dualarla devam ediyoruz.
ERDOĞAN: CHP, MARJİNAL BİR ÖRGÜT GİBİ HAREKET ETMEKTEDİR
Siyasi polemiklerden uzak durmaya önem verdik. Ana muhalefetin çirkin söylemlerine kulak asmadık. Nobranlıklarını, haddi aşan küstahlıklarını çoğu zaman ya sabır diyerek görmezden geldik. Bunu da had bildirmekten çekindiğimiz için değil Ramazan'ın hürmetine saygımızdan yaptık. Onlar seviyeyi daha da düşürdü. Biz sabrettikçe onlar daha kışkırtıcı söyleme sarıldılar. Bizim edebimizi, bizim soğuk kanlı tutumumuzu zayıflık olarak algıladılar Siyasette düşman yoktur, rakip vardır. Siyasette husumet değil rekabet vardır. Siyaset medeniyetin simgesidir. Kavga, karmaşa, gerilim siyasetin değil barbarlığın sembolüdür. Siyasette vandallığa, şiddette özellikle de küfre yer yoktur ve olamaz. Her kim sokaktan medet umuyorsa kendini inkar ediyor demektir. CHP demokratik zeminde siyaset yapan bir parti gibi değil, marjinal bir örgüt gibi hareket etmektedir. CHP Genel Başkanı sağduyulu davranmak yerine yüzlerce milyar lirayı aşan yolsuzluk soruşturmasını engelleme yoluna gitmiştir. Yolsuzluğu ortaya çıkaran MASAK gibi devlet kurumlarına iftira atarak, yargı mensuplarına parmak sallayarak suç örgütlerinin üstünü örtmeye çalışmıştır.
ERDOĞAN: KİRLİ ELLERİ KIRMAK YARGININ BOYNUNUN BORCUDUR
Suç örgütünün kimleri haraca bağladığını CHP şürekası çok iyi biliyor. Telaşla suç bastırma yoluna gitmelerinin sebebi budur. Bu ucuz siyasettir, bunun adı milletin aklıyla alay etmektir. CHP Genel Başkanı'na şunu söylemek istiyorum, korkunun, paniğin ecele faydası yoktur.
Ortaya çıkanlar ortaya çıkacakların habercisidir. Ne yaparsanız yapın adaletin tecellisine engel olamazsınız. O kirli elleri kırmak yargının boynunun borcudur. Bu şebekenin kollarının nerelere uzandığı zamanla daha net görülecek. Biz de anayasanın bize verdiği yetki ve sorumlulukları harfiyen yerine getireceğiz. Sırf yolsuzluklarını savunmak için kendi ülkesini batıya şikayet edenler, ülke ekonomisini batırmakla tehdit edenler tarih boyunca olduğu gibi yine hayal kırıklığına uğramıştır. Yardım istedikleri batıdan destek göremediklerini kendileri de kabul etti. Medet umdukları tüm odaklar onları yüz üstü bıraktı.
ERDOĞAN: ÖZGÜR ÖZEL KENDİ SEÇMENİNİN BAŞINI YERE EĞDİRDİ
Yıllar geçiyor ama CHP liderleri "Dayan yorgo ile yetiş yorgo" ikileminden kendilerini bir türlü kurtaramıyor. CHP Genel Başkanı'nın tutumu bu milletin mazisine yakışmayan küçültücü bir tutumdur. Bu CHP'li halkımıza da büyük bir haksızlıktır, hürmetsizliktir. Çünkü CHP başkanı ülkesini yabancılara şikayet ederek CHP seçmeninin başını da yere eğdirdi. Biz rakibimiz de olsa hiçbir parti başkanının böyle acziyet içinde olmasını istemeyiz. Tüm bu yaşananların CHP seçmeninin de içine sinmediğine inanıyorum. Milletine karşı kibirli, batı karşısında aciz olan böyle bir şahıs CHP başında olduğu sürece biz başarılarımıza yenilerini ekleriz. CHP'nin ve genel başkanının bu savrulmalarından partimiz olarak rahatsız değiliz ama bizim üzüntümüz demokrasimiz içindir. Son 3 haftada şahit olduklarımız 1940'ların CHP'si neyse şimdiki CHP'nin aynı olduğunu bize hatırlattı. CHP'nin faşist zihniyetinde hiçbir değişikliğin olmadığını gördük. Bunlar hiç değişmedi, milli iradenin egemenliğini içlerine sindiremedi. Hiçbir zaman serbest seçimleri, demokrasiyi kabullenemedi, Bunlar hep oyun oynadı, takiye yaptı. Uyguladıkları faşizme bakın, ellerine biraz daha güç geçince neler yapacaklarını artık siz tahayyül edin. Tek parti döneminde büyüklerimizin nasıl bir zihniyetle mücadele ettiklerini 3 haftada bize tekrar hatırlattılar. Rabbim milletimizi bunların insafına bırakmasın.