Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabine toplantısı sonrası açıklamada bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
"Şubat'ın 12'sinde yaptığımız önceki kabinemizin ardından BAE ve Mısır'a gittik. Her iki ülkenin devlet başkanının davetine yaptığımız ziyaretlerimiz oldukça verimli, samimi ve başarılı geçti. Dubai'de düzenlenen ve onur konuğu olarak davet edildiğimiz Dünya Hükümetler Zirvesi'ne katıldık. Devlet Başkanı Şeyh Muhammed'in yanısıra zirveye iştirak eden diğer devlet ve hükümet başkanlarıyla görüşmelerimiz oldu. Kahire'de Cumhurbaşkanı sayın Sisi ile ikili ve heyetlerarası görüşmeler gerçekleştirdik. Özellikle Filistin meselesini etraflıca konuştuk. Gazze'deki katliamı durdurmak, yardımların sorunsuz ulaşmasını sağlamak amacıyla atabileceğimiz ortak adımları ele aldık. İnşallah yarın Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı bu konuları istişare etmek üzere ülkemizde ağırlayacağız.
Samsun, Ordu, Giresun ve Trabzon'la devam eden Karadeniz programı yaptık. Sağolsun Karadeniz her zaman olduğu gibi bizi muhabbetle bağrına bastı. Kardeşim İlham Aliyev, kazandığı seçimlerinin ardından 19 Şubat'ta ülkemize bir ziyaret gerçekleştirdi. Ertesi gün adli yargı, hakim ve cumhuriyet savcıları, idari yargı hakimlerimizin kura çekim törenindeydik. Kura töreninin ardından Arnavutluk Cumhurbaşkanı ve heyetini ağırladık.
"Seçim sonuçlarının şimdiden ülkemize, milletimize ve şehirlerimize hayırlı olmasını diliyorum''
Seçim mitinglerimize Afyonkarahisar, Denizli, Balıkesir, Sakarya ve Adana'da devam ettik. Meydanları dolduran tüm kardeşlerime buradan bir kez daha teşekkür ediyorum. İstanbul trafiği için yeni bir nefes olarak gördüğümüz Sirkeci-Kazlıçeşme raylı sistemini hizmete açtık. Miting maratonumuzu Manisa, Kütahya, Aydın'la sürdürdük. Kütahya'da ayrıca şehir hastanemizin hizmete açılış törenlerine katıldık. Mart ayının ilk gününü Antalya Diplomasi Forumu'na ayırdık. Bu sene üçüncüsü düzenlenen forumumuza yaklaşık 4 bin 700 kişi katıldı. Forum kapsamında 11 devlet ve hükümet başkanı ile biraraya geldik. Türkiye'nin başarılarının dünyanın farklı köşelerinde ilgiyle karşılandığını Antalya Diplomasi Forumu vesilesiyle bir kez daha görmüş olduk. Antalya'da şehir hastanemizi ve bağlantı yolunu hizmete açtık. Muğla ve Marmaris'te STK temsilcileriyle bir araya geldik. Seçim gününe kadar yaklaşık 50 şehirde vatandaşlarımızla buluşmayı hedefliyoruz. Bakanlıklarımız ve kurumlarımız 31 Mart seçimlerinin huzur ve güven içinde gerçekleştirilmesi için gereken hazırlıkları yaptılar. Her seçim gibi 31 Mart'ın da bir demokrasi şöleni havasında geçmesini sağlamakta kararlıyız. Seçim sonuçlarının şimdiden ülkemize, milletimize ve şehirlerimize hayırlı olmasını diliyorum.
"46 bin konut ve köy evini teslim ettik''
Bizim zihnimizde ve kalbimizde en üst sıralarda tuttuğumuz değişmez gündem maddeleri var. Deprem yaşayan şehirlerimizin ayağa kaldırılması bunlardan biridir. Hayatın normal ritmine kavuşması için çalışmayı sürdürüyoruz. Şimdiye kadar 46 bin konut ve köy evini vatandaşlarımıza teslim ettik. İnşallah yıl sonuna kadar 200 bin konutu ve köy evini hak sahiplerine teslim edeceğiz. Amacımız tek bir vatandaşımızın bile mağduriyetine meydan vermeden, hiç kimseye mahçup olmadan bu süreci suhuletle tamamlamaktır.
"Bizim sömürgemiz yok''
Bizim sömürgemiz yok. Karşılıksız gelir getirecek kaynaklarımız yok. Binlerce yıllık devlet tecrübemiz var, insanlığı kendimize hayran bırakacak milli hasletlerimiz ve çalışma vasfımız var. Dikensiz bir gül bahçesinde yürümedik. Sahip olduğumuz her şeyi dişimiz ve tırnağımızla kazıyarak, gerektiğinde canımız ve kanımızla yoğurarak kazandık. Geleceğe güvenle bakabilmemizi sağlayan özgüvenimizi bu şekilde inşa ettik. Şimdi önümüzde çözüm bekleyen 3-5 mesele var diye bu muhteşem mirasa sırtımızı mı döneceğiz? Daha çok mücadele etmemiz gerekiyor diye diz çökmemizi bekleyen emperyalistlere ve araçlarına teslim mi olacağız? Hayır, asla!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin Gazze ve Filistin için elinden geleni yaptığını ve yapmaya da devam edeceğini söyledi.
"Savunma ihracatımızı 10 yılda yaklaşık 4,5 kat artırdık''
Türkiye ve Türk milleti olarak siyasetimiz, ekonomimiz, savunma sanayimiz, ordumuz, sosyal yapımız ve kurumlarımızla güçlü olmazsak bizim başımıza gelecek olan da budur. Günübirlik sıkıntıların heyecanına kapılıp verilen bu mücadeleyi görmekten gelmek ülkeyi böyle bir girdabın içine atmak demektir. Başlattığımız projelerin sonuçlanması, onları takip edecek programların hayata geçmesi için biraz daha vakte ihtiyacımız var. İnşallah o günleri de hep birlikte göreceğiz. 5. nesil savaş uçağımız Kaan vesilesiyle savunma sanayinde geldiğimiz yer ülkemizde ve dünyada epeyce konuşuldu. Savunma sanayi hamlelerimiz Antalya Diplomasi Forumu'nda da muhataplarımızın da gündemindeydi. Savunma sanayinde yüzde 20'lerde olan yerlilik oranını yüzde 80'lerin üzerine taşımıştır. 850'yi aşkın projeyle bu alanda kendi kendine yeterliliği en yüksek ülkelerden biri haline geldi. Sahip olduğumuz yüksek teknoloji ürünlerini dost ve müttefik ülkelerle de paylaşarak savunma ihracatımızı 10 yılda yaklaşık 4,5 kat artırdık. Geçtiğimiz yıl dünyanın 185 ayrı ülkesine 230 çeşit ürün satarak ihracat yaptık. Kara, deniz, hava savunma platformuyla kardeş ülkelerin ordularının ihtiyaçlarına katkı vererek Türkiye'nin bölgesel ve dünyadaki gücüne katkıda bulunduk. Savunma sanayi ihrac atında dünyadaki yerimize baktığımızda karşımıza çıkan fotoğraf, TB2, Akıncı, Anka ve Aksungur araçlarımızla SİHA teknolojisinde dünyada ilk 3 ülkesi arasında yer alıyoruz.
Bugüne kadar 50 ülkeyle 770 adet İHA için sözleşme imzaladık. Geçtiğimiz yıl ihracat tutarı 1.8 milyar dolardır. 2024 yılının ilk iki ayında savunma ve havacılık sektöründe ihracat rakamıyla yeni bir rekor kırdık. Kara araçlarında dünya markasına dönüşen savunma sanayimiz her kıtadan 40 ayrı ülkeye yaklaşık 4 bin 500 adet taktik tekerlekli araç ihracatı yapıyor. Geçtiğimiz yıl kara araçları ihracatımız 500 milyon doları buldu. Mühimmat ve füze sistemlerinde ilk sıralarda yer alıyoruz. Deniz araç larında kendi gemisini üreten Türkiye bu gemileri radar, sensör, muhabere sistem, füze ve torpidolarıyla donatıyor. Ürettiğimiz tank çıkarma gemisi, havuzlu çıkarma gemisi, karakol ve hızlı müdahale botları, lojistik destek gemisi gibi 10 ülkeye 140 adet ihracat gerçekleştirdik.
"Enflasyonla mücadelede kararlıyız, yine çözeceğiz"
Enflasyonla mücadelemizde henüz istediğimiz yere gelemedik ama kararlıyız. Daha önce ülkemizi enflasyondan nasıl kurtardıysak inşallah bu defa da aynı başarıyı göstereceğiz.
Kalıcı fiyat istikrarını sağlayacak, yapısal dönüşümü hızlandıracak, afetlere karşı güvenli şehirler oluşturma çabalarımıza kaynak oluşturacak bir anlayışla maliye politikalarımızı yönetmeye devam edeceğiz. Ülkemizin risk priminin düşmesi, borçlanma maliyetlerimizin azalması, yatırımcıların ilgisinin artması, derecelendirme kuruluşlarının notlarının olumluya dönmeye başlaması, yaklaşık 132 dolarlık döviz rezervine sahip olmamız, ekonomi programımızın doğru yolda ilerlediğini gösteriyor.
Emekli maaşını 66 liradan 10 bin liraya, nereden nereye. asgari ücreti 184 liradan 17 bin liraya çıkarmış, her anlamda milletimizin refah seviyesini katlayarak yükseltmiş bir hükümet olarak çalışanlarımızın ve emeklilerimizin bugünkü sıkıntılarına gözlerimizi kapamamız mümkün mü? Elbette yaşanan sıkıntıların farkındayız.
Enflasyonu yenerek büyümeyi sürdürerek, milli gelirimizi artırarak, devletimizi güçlendirerek her meselemizin çözdüğümüz gibi çalışanlarımızın ve emeklilerimizin gelirlerini de artıracağız. Türkiye Yüzyılı'nın emektarları başta olmak üzere hiçbir insanımızı darda bırakmayacak, göz göre göre sıkıntı çekmesine müsaade etmeyeceğiz. Milletimizden bize güvenmeyi, inanmayı sürdürmesini, destek ve dualarını bizden esirgememesini özellikle istirham ediyorum..."