Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ramazan’ın sadece oruç tutmak olmadığını, aynı zamanda insanları birleştiren bir ruh şöleni olduğunu belirtti. Yardımlaşmanın ve dayanışmanın bu ayda daha da önemli olduğunu vurgularken, dünyanın dört bir yanındaki ihtiyaç sahiplerini kalplerinde hissettiklerini ifade etti. Ramazan'ın getirdiği bereketin, sadece İslam ülkelerinde değil, tüm dünyada barışa vesile olmasını temenni etti.
Uluslararası Krizlere ve Artan Gerilimlere Dikkat Çekildi
Erdoğan, konuşmasında küresel sorunlara da değindi. Koronavirüs salgınıyla başlayan ve ardında gelen ekonomik sıkıntılar, savaşlar ve siyasi krizlerin dünyada hâlâ etkisini gösterdiğini söyledi. Özellikle ırkçılık, aşırı sağcı hareketler, İslam düşmanlığı ve göçmen karşıtlığı gibi tehlikeli eğilimlerin dünya genelinde arttığını belirtti. Erdoğan, bu sorunların küresel güvenliği tehdit ettiğini ve uluslararası sistemin giderek adaletsizleştiğini ifade etti.
İsrail’in Filistin Politikaları ve Bölgesel Güvenlik Sorunları
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in bölgedeki politikalarına sert eleştirilerde bulundu. İsrail’in, Filistin meselesine çözüm üretmeden ve 1967 sınırları temelinde bağımsız bir Filistin devleti kurmadan güvenliğini sağlayamayacağını vurguladı. Ayrıca, İsrail’in Mescid-i Aksa ve Batı Şeria ile ilgili provokasyonlarının bölgedeki istikrarsızlığı artıracağını belirtti. Erdoğan, “İsrail, bölgede istikrarsızlık üreterek kendi güvenliğini sağlayamaz. 1967 sınırları temelinde bağımsız bir Filistin Devleti kurulmadan, İsrail de aradığı huzura kavuşamayacaktır” ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin Küresel Diplomasi ve Adalet Mücadelesi
Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin küresel adaletin sağlanması için yürüttüğü diplomatik çabaları da anlattı. Türkiye'nin, Gazze'ye insani yardımlar gönderen ilk ülkelerden biri olduğunu belirten Erdoğan, yaklaşık 100 bin ton yardım malzemesinin Gazze’ye ulaştırıldığını söyledi. Ayrıca, uluslararası platformlarda Filistin’in hakları için mücadele etmeye devam ettiklerini, Uluslararası Adalet Divanı ve Birleşmiş Milletler gibi mekanizmalara başvurduklarını vurguladı.
Erdoğan, Suriye'deki durumla ilgili de önemli açıklamalarda bulundu. Etnik ve dini aidiyetlerin kışkırtılmasının, bölgesel istikrarsızlığı derinleştirdiğini belirterek, bu tür müdahalelerin yalnızca huzursuzluk yaratacağını ifade etti. “Suriye'deki etnik ve dini aidiyetleri kışkırtarak bu ülkenin istikrarsızlığından medet umanlar, hedeflerine ulaşamayacaklarını bilmelidir” dedi.
Erdoğan, dünya nüfusunun dörtte birini oluşturan Müslümanların, küresel karar alma süreçlerinde daha güçlü bir temsile sahip olması gerektiğini belirtti. Türkiye, bu konuda mücadelesini sürdürerek, dünya çapında adaletin sağlanması için gereken adımları atmaya devam edeceğini ifade etti.