"Haberin İşçisi, İşçi Haber."
İstanbul
Açık
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,0215 %0.09
36,7800 %0.18
3.651.616 %-2.581
2.976,06 0,07
Ara
İşçi Haber Gündem Cumhurbaşkanı Erdoğan: Suriye'de DEAŞ ve PKK/YPG'ye yer yok

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Suriye'de DEAŞ ve PKK/YPG'ye yer yok

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile görüşmesinin ardından ortak basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Terörün palazlanmasına izin vermeyiz. Suriye'nin geleceğinde ne DEAŞ'a ne PKK/YPG'ye yer vardır" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’i kabul etti. İkili görüşmenin ardından basın toplantısı düzenlendi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, von der Leyen'i, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi giriş kapısında karşıladı.

Erdoğan ve von der Leyen, merdivenlerde Türkiye ve Avrupa Birliği bayrakları önünde fotoğraf çektirdi.

Basına kapalı 2,5 saat süren kabulde, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç, Avrupa Komisyonu Kabine Başkanı Valdis Dombrovskis ile Avrupa Birliği Dış İlişkiler Genel Sekreteri Stefano Sannino da yer aldı.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN SURİYE MESAJI!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile görüşmelerinde Suriye'nin egemenliği ile toprak bütünlüğünün muhafazası başta olmak üzere katılımcı bir idarenin tesisi noktasında hemfikir olduklarını gördüğünü bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile AB Komisyonu Başkanı von der Leyen, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde baş başa yaptıkları görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Türkiye'nin, AB ile üye ülkelerle temaslarının arttığı bir yılın geride bırakıldığını söyleyen Erdoğan, "Önce Dışişleri Bakanım, 5 yıl aradan sonra Avrupa Birliği Gayriresmi Dışişleri Bakanları Toplantısına iştirak etti. Ardından bizler, Sayın Başkan von der Leyen ile Budapeşte'de düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesinde bir araya geldik. Gerek bu görüşmelerimizde gerek kurumlarımız arasındaki temaslarda hep şunu ifade ettik, AB üyeliği Türkiye için stratejik hedef olmayı sürdürüyor. Üyeliğimizin ülkemize olduğu kadar birliğe de önemli katkılar yapacağı açıktır." ifadelerini kullandı.

Son gelişmelerin Türkiye'nin kilit ülke konumunu daha da perçinlediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sayın Başkan ve heyetiyle görüşmelerimizin öncelikli gündemi aramızdaki ilişkileri canlandırmak için atılabilecek ortak adımlardı. Türkiye'nin üyelik perspektifini güçlendirecek yeni bir vizyon ortaya koymalarını beklediğimizi kendilerine ilettim. Ortak çıkarlarımızın bazı üyelerin kısır gündemlerine esir edilmemesi gerektiğini bir kez daha vurguladım." dedi.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: SURİYE SAHASINDAKİ SON GELİŞMELERİ ELE ALDIK

Türkiye'nin AB ile işbirliğini kazan-kazan formülü ve karşılıklı saygı temelinde ilerletebileceklerini söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bu minvalde Sayın Başkanın da yakın işbirliğine ve diyaloğa değer verdiğini memnuniyetle müşahede ettim. Sayın von der Leyen ile geçtiğimiz günlerde bir telefon görüşmemiz olmuştu. Bu görüşmede Türkiye'nin ve AB'nin, Suriye'nin istikrarına ve güvenliğine verdiği önemin altını çizmiştik. Bugünkü istişarelerimizde Suriye sahasındaki son gelişmeleri detaylıca ele aldık. Suriye'nin egemenliği ile toprak bütünlüğünün muhafazası başta olmak üzere katılımcı bir idarenin tesisi noktasında hemfikir olduğumuzu gördüm.

61 yıllık zulmün, baskının, karanlığın ardından yıkılan Baas rejimi geride kelimenin tam anlamıyla büyük bir enkaz bıraktı. Yaklaşık 1 milyon insanı katledilmiş, nüfusunun yarısı yerlerinden edilmiş, 13 yıldır süren çatışmalardan bitap düşmüş bir Suriye ile karşı karşıyayız. Suriye halkının bu ağır yükün altından tek başına kalkması mümkün değil. Suriye'nin komşularının, dost ve kardeş ülkelerin, AB ile uluslararası kuruluşların güçlü desteğiyle süratle ayağa kalkması lazım. Burada şunu çok net ifade etmek isterim, uluslararası toplum 13 yıl boyunca katliama uğrarken Suriye halkına maalesef yeterli desteği vermedi, veremedi. Şimdi bunu telafi etmek mümkündür. Bunun yolu da Suriye'nin inşa ve imar çabalarına destek olmaktan geçiyor. Bu anlayışla Şam Büyükelçiliğimizi 12,5 yıllık aranın ardından, cumartesi günü yeniden faaliyete geçirdik."

“AB İLE BİRÇOK PROJEYİ HAYAT GEÇİRDİK”

Türkiye'nin Suriyeli kardeşlerinin yanında olmaya devam edeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tabii bu süreçte ülkenin terör yuvası olmaktan çıkarılması gerekiyor. Gerek DEAŞ gerekse PKK ve uzantılarıyla mücadele, görüşmemizde ele aldığımız hususların başında geldi. Türkiye, her iki terör örgütünü sahada bozguna uğratan tek ülkedir, yegane NATO müttefikidir. Bu örgütlerin palazlanmasına kesinlikle müsaade etmeyeceğiz." ifadelerini kullandı.

Bölgenin geleceğinde ne DEAŞ'a ne PKK ve türevlerine yer olmadığını vurgulayan Erdoğan, “Biliyorsunuz, 13 yıllık bu insani buhran ve çatışma döneminde AB ile birçok projeyi hayata geçirdik. Birliğin, ülkemizin yükünü hafifletmek amacıyla sağladığı desteği, gönüllü geri dönüşleri kolaylaştırmak için çeşitlendirmesini bekliyoruz.”

ERDOĞAN, NETANYAHU HÜKÜMETİNE BASKI YAPMALARINI İSTEDİ

Bu desteğin Suriye'de temel altyapı yatırımlarını içerecek şekilde, orta ve uzun vadeli kapsamlı ve sürdürülebilir olmasının çok mühim olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Suriye'nin kuzey bölgelerinde bu alanda birçok faaliyetlerde bulunmuş bir ülke olarak birlikte çalışmaya hazırız. Görüşmemizde Sayın Başkana İsrail'in Gazze'deki mezalimi ile bölgedeki saldırganlığına artık bir son verilmesi gerektiğini de aktardım. Kışın gelmesiyle birlikte Gazze'deki insani durum daha da kötüleşti. Dün yine bir okulun hedef alındığı menfur bir katliam daha gerçekleşti. Bundan 13 ay önce 'Ruhumun ruhu' dediği 3 yaşındaki torunu Rim'i, gözlerinden öperek cennete uğurlayan Halid Nebhan'ın dün şehit edildiğini öğrendik. Rabb'im torunuyla birlikte cenneti ve cemali ile müşerref eylesin diyorum.

İsrail saldırılarında can veren 50 bin Filistinlinin neredeyse tamamını Rim ve dedesi gibi çocuklar, kadınlar, yaşlılar oluşturuyor. Sayın Başkan ile görüşmemizde Gazze'ye insani yardımların ulaştırılması ve kalıcı ateşkesin sağlanmasının önemine dikkat çektim. Avrupalı dostlarımızın, Netanyahu hükümetine baskı yapmaları gerektiğini vurguladım. Ukrayna'da gecikmeksizin adil ve istikrarlı barışın sağlanmasına yönelik tespit ve görüşlerimizi paylaştım."

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN AB AÇIKLAMASI

Türkiye ve AB arasında her zamankinden daha güçlü ve kurumsallaşmış bir ilişkiye ihtiyaç olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Aday ülke olarak biz bu iradeye sahibiz. AB Komisyonunun da Sayın von der Leyen ile gerekli iradeyi sergileyeceğine inanıyorum. İki gün sonra yapılacak Birlik Zirvesi'nde ilişkilerdeki tüm kısıtlamaları kaldıracak, askıya alınan yüksek düzeyli diyalogları canlandıracak, Gümrük Birliği'nin güncellenmesi beklentimize cevap verecek ve vize serbestisi sağlanana dek vize süreçlerini hızlandıracak kararlar alınmasını temenni ediyorum. Bu vesileyle en kısa sürede Türkiye-Avrupa Birliği Zirvesi'ni yapmak suretiyle ilişkilerimizi, olması gereken seviyeye çıkarmayı ümit ediyorum." ifadelerini kullandı.

Toplantıda Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü ve Büyükelçi Hasan Doğan, Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç da hazır bulundu.

AB Komisyonu Başkanı Von Der Leyen ise şunları söyledi:

"Sayın Erdoğan'ın bölge istikrarı için önemli bir rolü var. Suriye'de barışçıl geçiş dönemi şart. Avrupa, Suriye’nin en büyük donörü durumunda. Bu desteği yeni bir odakla gerçekleştirmeliyiz. Yeniden yapılanmaya odaklanmalıyız.”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *