Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kosova Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani ile ortak basın toplantısı düzenledi.
Basın toplantısının ardından yaptığı açıklamada Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşa da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bölgemizdeki ve ötesindeki tüm aktörlerin bölgesel barış ve istikrarı öne çıkarması elzemdir. Hem Rusya'ya hem Ukrayna'ya çağrımız, bir an önce ateşler kesilsin, gerek Rusya gerek Ukrayna burada dünya barışına güzel bir katkıda bulunsun." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının devamı ise şu şekilde ilerledi:
"PİRİŞTİNE-BELGRAD DİYALOGUNU DESTEKLİYORUZ"
Serbest ticaret anlaşmasıyla birlikte olumlu bir seyir yakalanmıştır. Kosova'nın Türkiye'ye ihracatı artmaya başlamıştır. Ticaret hacmimiz yüzde 52'nin üzerinde artmıştır. Salgının etkisinden kurtulmakla birlikte bu rakamın daha da yükseleceğine inanıyorum.
Soydaşlarımızın hayatın her alanında Kosova'nın gelişimine yaptıkları katkıyı iftiharla takip ediyoruz. Bölgemizde ve ötesindeki tüm aktörlerin bölgesel barış ve istikrarı öne çıkarması elzemdir. Türkiye, Kosova'nın tüm komşularıyla iyi ilişkiler geliştirmesini istemektedir. Sürecin kapsamlı bir anlaşmayla en kısa zamanda nihayete ulaşması samimi arzumuzdur. Bölgesel barış ve istikrar için elimizden gelen gayreti göstermeye hazır olduğumuzu vurgulamak istiyoruz.
Görüşmelerimizde FETÖ ile müşterek mücadelemizi de ele aldık. Bu terör örgütünün varlığının sonlandırılması büyük önem arz ediyor. Değerli meslektaşımıza arzu ettiğimiz adımlara dahil haklı beklentilerimizi ifade ettim. Aldığımız kararların hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
"KOSOVA'NIN TANINMASI İÇİN GÖRÜŞMELER YAPIYORUZ"
Bildiğiniz gibi Kosova'nın tanınması noktasında ilk adım ABD tarafından atılmıştır. İlk tanıyan ülke ABD olmuştur ve o zamanlar ben Başbakandım. Kabine toplantısındaydım. Haberi aldık ve ikinci tanıyan ülke Türkiye olarak biz olduk. Ondan sonraki süreçte de Kosova'yı dünya genelinde tanınmasına yönelik her türlü adımları attık. Ben dünyadaki Başbakan dostlarımla, Dışişleri Bakanlarım da aynı şekilde muhataplarıyla çalışmalar yaparak Kosova'nın tanınması sürecini hızlandırdık, hala da buna devam ediyoruz. Şimdi aynı şekilde bazı ülkelerle görüşmelerimiz devam ediyor.
İkili görüşmede değerli kardeşim Osmani bazı ülkelerin adlarını bana verdi. Onlarla görüşmeler yapıp, onların da tanımasını, bu konuda Kosova'yı tanımak suretiyle, dünyada Kosova'yı tanıyan ülke sayısını hızla artmasını sağlayalım diye. NATO'nun önemli bir üyesi olarak Türkiye'nin Kosova'yı tanımakta bir yerlerden izin almamıza gerek yok. NATO'nun üyesi olarak Kosova'yı tanırız.
1959-1963 Türkiye'nin maalesef Avrupa Birliği'ne üyelik sürecindeki oyalama taktiklerinin olduğu dönemlerdir. O günden bugüne maalesef Türkiye AB'ye kabul edilmedi. Şu anda Ukrayna ile ilgili gündem oluştu. Ukrayna'yı AB'ye alma süreci. Biz kimseyi AB'ye alın, almayın böyle bir gayretin içerisine girmeyiz. Biz kendimizden sorumluyuz. Fakat şu anda Ukrayna'yı AB'ye alma gayretlerini de doğrusu takdirle karşılıyoruz. Bu güzel bir gelişme. Ama bu AB üyelerine diyorum ki, "Acaba Türkiye'yi AB'ye almakta tereddüt ediyorsunuz veya almıyorsunuz.
"TÜRKİYE'YE SALDIRI OLUNCA MI AB'YE ALACAKSINIZ"
NATO konusunda duruşumuz zaten belli. Genişlemesine engel olan bir ülke değiliz. Tam aksine NATO'da da genişlemenin faydalı olacağını hep savunduk. Bu adımları atarken dünya barışı için istiyoruz. Dünya barışına ne denli katkıda bulunabiliriz bunun için istiyoruz. AB konusunda tekrar AB üyesi ülkelere diyorum ki, şu anda Ukrayna ile ilgili gösterdiğiniz hassasiyeti lütfen Türkiye için de gösterin. Yoksa Türkiye'ye de birileri savaş açıp, saldırdığı zaman mı Türkiye'yi gündeme alacaksınız.
Şu anda AB üyesi ülkeler içerisinde savunma sanayi işbirliği yapmamız gereken ülkeler var. Bu ülkelerin birçoğu NATO üyesi. Türkiye de bir NATO üyesi. Türkiye'ye savunma sanayii işbirliğinde yaklaşmayan, uzak duran. Bunları niye vermiyorsunuz? Bu araç gereç mühimmatı vermeniz dayanışmamızın gereği. Bunlar samimi değil. NATO ve AB üyeleri sadece laf üretiyor. Zelensky konuşma yapıyor ayakta alkışlıyorlar. Güzel bir gelişme bu. Türkiye her zaman duruşunu koruyan bir ülke. Her zaman mazlumun, mağdurun yanında olan bir ülke. Çağrımız hem Rusya hem Ukrayna'ya. Bir an önce ateşler kesilsin ve gerek Rusya, gerek Ukrayna dünya barışına güzel bir katkıda bulunsun.