Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır ziyaretleri dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Erzincan'ın İliç ilçesinde meydana gelen maden göçüğü hakkında, "Bu heyelanın teknik incelemeleri, soruşturmaları başladı. Soruşturmaların neticesine göre adımlar mutlaka atılacaktır. Bu aşamada önceliğimiz madencilerimize ulaşabilmek" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yöneltilen sorulara yanıtları şöyle:
SORU: 6 Şubat depremlerinin üzerinden 1 yıl geçti. Siz de yıl dönümünde bir kez daha deprem bölgesindeydiniz. Orada vatandaşlarla bir araya geldiniz, biten konutların teslimatını yaptınız. Bir yıl sonunda yaraların sarılması, konutların, şehirlerin yeniden inşa ve ihyası anlamında gelinen noktayı değerlendirebilir misiniz? Bir de orada vatandaşlarla sohbetinizde devletin bu süre zarfında yaptıklarıyla ilgili size ifade ettikleri neler oldu?
Deprem bölgesinde yaptığımız ziyaretlerde vatandaşlarımız bize iktidarımızın onları dışarıda bırakmadığını, sözünde durduğunu ifade ettiler. Biz bölgede yapımı devam eden konutları tamamlamaya çalışıyoruz. İnşaatlar bitip konutlar tamamlandıkça da sahiplerine teslim ediyoruz. Sözümüzü tutarak benzeri görülmemiş bir inşaat seferberliğini başlattığımızı ortaya koyduk. Bunu aslında muhalefet de çok iyi biliyor. Hatay'da geçen gün muhalefetin belediye başkanlarını, genel başkanlarını halk orada yuhaladı. Meydana bile sokmadı. “Biz size inanmıyoruz. Siz bizi aldattınız. Şimdi utanmadan yine karşımıza çıkıyorsunuz.” dediler. Bölgede konutları, köy evlerini, ahırları peyderpey yapmaya devam ediyoruz. İnşallah bitirdikçe de bunları vatandaşlarımıza teslim ediyoruz. Konutlar altyapısıyla, üst yapısıyla güven veriyor. Depremzede kardeşlerimizi en kısa sürede güvenli, huzurlu ve dayanıklı yuvalarına kavuşturmak için gece-gündüz koşturuyoruz. Sadece ziyaret ettiğimiz beş ilimizde kuralarını çekerek hak sahiplerine teslim ettiğimiz konuk ve köy evi sayısı 31 binin üzerindedir. İnşallah iki ay içinde deprem bölgesi genelinde 75 bin konutun teslimini gerçekleştireceğiz. Takip eden dönemde de her ay 15-20 bin civarında konut ve köy evini hak sahipleriyle buluşturacağız. Böylece temel atmanın üzerinden bir sene geçmeden inşaatları bitirme sözümüzü önemli ölçüde yerine getirmiş olacağız. Yılsonuna kadar hedefimiz, 200 bin evi vatandaşlarımıza teslim etmektir. Ardından bu sayıyı süratle 390 bine ulaştıracağız. Yola devam ediyoruz. Hedefimiz, halkımıza hizmetlerimizi daha etkin bir biçimde ulaştırabilmek için yerel yönetimlerde halkımızın desteğiyle çok ciddi bir başarı kazanmak. Buralarda da çalışmalarımızı en güzel şekilde sürdürüyoruz.
ERZİNCAN'DA MADEN GÖÇÜĞÜ
SORU: Erzincan'da meydana gelen madendeki göçükle alakalı daha ilk andan itibaren çok yoğun çalışmalar başlatıldı. Hala devam ediyor. Adli soruşturmaları da devam ediyor. Tüm bunlara genel olarak bir değerlendirmeniz olur mu?
Burada da maalesef böylesine büyük boyutta bir heyelan yaşandı. 600 civarında madencinin çalıştığı bu yerde 9 vatandaşımız maalesef şu anda toprak altında. Arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. İlk andan itibaren valimiz bölgedeydi. İçişleri Bakanımız Ali Yerlikaya bizzat AFAD'la birlikte olaya müdahil oldu. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar bizimle beraberdi. Yurda dönmesinin olay yerine geçmesinin faydalı olacağını düşündük ve onu da hızlıca bölgeye gönderdik. Bugün itibarıyla İçişleri ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız olayları yakından takip ediyorlar, çalışmaların koordinesini üstlenmiş durumdalar. Bu heyelanın teknik incelemeleri, soruşturmaları başladı. Soruşturmaların neticesine göre adımlar mutlaka atılacaktır. Bu aşamada önceliğimiz madencilerimize ulaşabilmek.
"31 MART'TA BAZILARI SİYASET SAHNESİNDEN SİLİNECEK"
SORU: Her seçim döneminde olduğu gibi seçimlere yaklaşırken belirli odaklar toplumsal huzuru bozma adına saldırıya geçti. Adeta aynı anda tuşlara basıldı. Farklı yapıdaki terör örgütleri saldırılar gerçekleştiriyor. Bu konuda tespitleriniz nelerdir?
Bunlar her dönem, her seçim öncesi maalesef yaşadığımız olaylar. Öyle veya böyle ne yaparlarsa yapsınlar, her şey olacağına varacak. Şurada seçimlere iki ay bile yok. Artık geri sayım başladı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de partisinin grup toplantısında çok açık, net bazı hususları ortaya koydu. Aynı kanaatleri ben de paylaşıyorum. Muhalefet özellikle mülteci meselesini gündeme getiriyor. Bunların hiçbirinden onlara ekmek çıkmaz, boşuna uğraşıyorlar. 31 Mart kesinlikle bazılarının siyaset sahnesinden tamamen silindiğini göreceğimiz gün olacaktır. Nasıl ki 28 Mayıs'ta bazıları silindiyse, bazıları şu anda yarım yamalak ayakta durmaya çalışıyorsa bunların neticesi de benzer olacak. Bu bakımdan biz teşkilatlarımızla yoğun bir şekilde gerek büyükşehirlerde gerek illerde, ilçelerde Cumhur İttifakı olarak çalışmalarımızı yapıyoruz. Şimdi de meclis üyeleriyle ilgili çalışmaları arkadaşlarımız Ankara'da genel başkan vekillerimiz ile birlikte yürütüyorlar. İnşallah biz de kendilerine katılacağız. Malum benim Samsun mitingim var. Samsun bizim için çok çok önemli. Ondan sonra Giresun, Ordu mitinglerimizi yapacağız. Böylece Karadeniz’i şöyle bir toparlayalım istiyoruz.
DANIŞTAY'IN 450 HAKİM VE SAVCI KARARINA TEPKİ
SORU: FETÖ'yle irtibatlı olduğu gerekçesiyle 450 hakim ve savcı ihraç edilmişti. Danıştay 5. Dairesi bu 450 hakim ve savcıyı göreve iade etti. Bu skandala HSK'nın bir itirazı vardı. Danıştay bu itirazı değerlendirmeye almadı. Bu skandal kamuoyunda da çok ciddi tepki gördü. Bu konuda düşüncelerinizi ve tavrınızı merak ediyoruz.
FETÖ denen bu şer şebekesinin, terör yapılanmasının belini kırdık. FETÖ bataklığını kuruttuk ancak sinekleri temizleme işimiz daha devam ediyor. Biz FETÖ'nün iç yüzünü anlatmaya, onlarla her alanda mücadele etmeye devam edeceğiz. Mücadelemiz bitmiş değil. Son kukla da Türkiye'ye zarar veremez hale getirilene kadar devam edeceğiz. Yüzlerindeki değişik maskeleri yırtıp atıyoruz ve bunlar böylece meydana çıkıyor. Her kılığa giren bu iradesiz şarlatanların ensesinde olacağız. Fakat Danıştay'ın aldığı bu karara da sessiz kalmamız mümkün değil. Nasıl ki Anayasa Mahkemesi’nin aldığı bazı garip kararlarda Cumhur İttifakı olarak tepkisiz kalmıyorsak, bunda da sessiz kalamayız. Ayrıca Anayasa Mahkemesi’nin almış olduğu bu kararları hazmedemiyorum. Danıştay zaman zaman yapıyor, bu tür kararlarla bizi rahatsız ediyor ama Anayasa Mahkemesi’nin sık sık bu tür kararları alması bizi ciddi manada rahatsız ediyor. Mesela Anayasa Mahkemesi bir de BTK'yla ilgili bir karar almış. Hani bunun neresinden gireceksin? Nasıl böyle bir karar alınır? Biz de bu işin üzerine üzerine giriyoruz, gideceğiz. Danıştay'da da bu işin yine aynı şekilde takipçisi olacağız.