Cevdet Yılmaz, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ile birlikte, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla Meclis'te düzenlenen anma törenine katıldı.
Törende konuşan Yılmaz, 15 Temmuz gecesi Meclis'in, Milli Mücadele’nin ardından ikinci kez gazilikle şereflendiğini belirterek, bundan bir asır evvel vatan topraklarının dört bir köşesinde yaşanan işgal teşebbüsleri neyse 15 Temmuz gecesi yapılmak istenenin de aynısı olduğunu söyledi.
Top seslerinin Polatlı’dan duyulduğu zor dönemlerde milletin emanetine sahip çıkan Yüce Meclis'in, 15 Temmuz gecesi de üzerine bombalar yağarken aynı azmi, cesareti ve kararlılığı sergilediğini vurgulayan Yılmaz, 15 Temmuz gecesi Meclis'i terk etmeyerek milli iradeyi burada müdafaa eden o dönemki TBMM Başkanı İsmail Kahraman’a, parti gruplarına ve tüm milletvekillerine şükranlarını sundu.
"15 Temmuz, sadece bir direnişin değil, aynı zamanda bir yeniden doğuşun simgesidir"
Yılmaz, hain darbecilerin Meclis'i ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni hedef almasının tesadüf olmadığını dile getirerek, bu sembol mekanların, esas itibarıyla milleti ve milli iradeyi temsil ettiğini, darbecilerin asıl dertlerinin millet ve onun iradesi olduğunu, bu saldırıların en açık şekilde ortaya koyduğunu ifade etti.
"Rabbim, aziz milletimizin, iradesine gerektiğinde canı pahasına sahip çıkmaya hazır kardeşlerimizin eksikliğini bu ülkeye asla yaşatmasın. 15 Temmuz, sadece bir direnişin değil, aynı zamanda bir yeniden doğuşun simgesidir." diyen Yılmaz, milletin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla meydanlara akın ettiğini ve darbecilere karşı adeta bir kale gibi durduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, şöyle konuştu:
"15 Temmuz gecesi milletimiz, sadece bir darbe girişimini değil, aynı zamanda demokrasimize ve bağımsızlığımıza vurulmak istenen zincirleri kırmıştır. Milli iradeye, hukuk devletine ve vatanımıza sadakatle bağlı kahraman güvenlik güçlerimiz ile birlikte üniforma giymiş hainlere dünyayı dar etmiştir. Vatan aşkıyla dolu yürekler tankların, bombaların ve silahların önünde dimdik durmuş, özgürlüğümüzü ve demokrasimizi canları pahasına savunmuştur. Bu cesaret ve fedakarlık, milletimizin vatanına, hürriyetine ve demokrasiye bağlılığının en somut göstergesidir. 27 gün süren 'demokrasi nöbetleri' 27 Mayıs’tan 15 Temmuz’a uzanan darbeleri ve darbe teşebbüslerini tarihin tozlu sayfalarına gömmüştür. O günkü kimi ülke yönetimleri ve küresel medya yeterince takdir etmese de demokrasi tarihine geçen bu şanlı direniş ve yeniden doğuş, benzer teşebbüslere karşı dünya milletlerine de ilham kaynağı olmuştur."
"Genç nesillere aktaracağımız milli şuurla 'demokrasi nöbeti' tutmayı sürdüreceğiz"
Bugün 15 Temmuz'un kahramanlarını anarken, onların mirasına sahip çıkma ahitlerini bir kez daha yinelediklerini dile getiren Yılmaz, bu topraklarda milletin iradesi dışında hiçbir gücü tanımadıklarını, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunu söyledi.
Yılmaz, Türkiye'yi terör örgütleri eliyle dize getirmeye çalışan odaklara karşı, özgürlüklerinden ve milli politikalarından asla taviz vermeyeceklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Aklını başkalarına kiraya vermeyen, özgür düşünen bireylerin oluşturduğu bir toplumsal ortam ve hukuk devletine sadakatle bağlı kamu görevlileri, FETÖ ve benzeri yapılanmalara karşı en güçlü dayanağımızdır. FETÖ, PKK, DEAŞ ve diğer terör örgütlerine karşı verdiğimiz mücadele, her anlamda kararlılıkla devam edecektir. Milletin vergileri ile alınan silahların millete çevrildiği, devletin yapısı içinde ihanet çetelerinin örgütlendiğini unutmadık, unutturmayacağız. Genç nesillere aktaracağımız milli şuurla 'demokrasi nöbeti' tutmayı sürdüreceğiz. Milli birlik ve beraberlik içinde, daha yüksek kalkınma ve demokrasi standartları yolunda, 86 milyon, Türkiye Yüzyılı'nı inşa etmeye devam edeceğiz."
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü vesilesiyle vatan, millet ve bayrak aşkına serden geçen tüm şehitleri rahmetle yad ettiğini ifade eden Yılmaz, "Gazilikle şereflenen kardeşlerimize şükranlarımı sunuyorum. Rabbim, bizleri bir daha 15 Temmuz gibi ihanetlerle imtihan etmesin, ülkemizi ve aziz milletimizi muhafaza eylesin. Hiçbir vesayetçi zihniyete ve hainliklere fırsat vermesin." dedi.