DBL Entertainment’ın sahibi Abdülkadir Özkan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yapılan protestoların ardından başlatılan boykot süreciyle ilgili önemli bir adım attı. Özkan, boykot çağrılarına ve kendisi hakkındaki ağır eleştirilere tepki göstererek, CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Özel ile birlikte 62 ünlü isim hakkında suç duyurusunda bulundu.
Abdülkadir Özkan’dan Çarpıcı Suç Duyurusu: 62 Kişi Hakkında İşlem Başlatıldı
Abdülkadir Özkan, özellikle "vatan haini" ifadesiyle tepki çeken açıklamaları sonrası boykot listesinin hedefi olmuştu. Özkan’ın organizasyonuyla Türkiye’ye gelmeye hazırlanan ünlü sanatçılar, peş peşe konserlerini iptal etmişti. Özkan, bu iptallerin ardından yaptığı açıklamada, “Keşke o tweet'i atmasaydım, milyonlarca dolar kaybettim” demişti.
Özkan, CHP ve ünlü isimlerin boykot çağrılarının ardından yaşanan konser iptallerinin şirketine büyük zararlar verdiğini belirterek, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. Özkan, şirketine yönelik karalama kampanyasının başlatıldığını iddia etti ve suç duyurusunda bulundu.
Özkan’ın suç duyurusu yaptığı 62 kişi arasında, CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Özel’in yanı sıra ünlü isimler Berna Laçin, Kalben, Farah Zeynep Abdullah, Dilan Çiçek Deniz ve Fatih Altaylı gibi isimler de yer alıyor. Özkan, bu isimlerin, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından bilerek ve kasıtlı bir şekilde şirketini hedef aldığını öne sürdü.
Boykot sürecinin ilk büyük etkisi, dünyaca ünlü komedyen Trevor Noah’ın 23 Nisan'da İstanbul'da gerçekleştireceği gösterisinin iptal edilmesi oldu. Noah’ın ardından Norveçli müzisyen Ane Brun da protestoculara destek vererek İstanbul’daki konserini iptal etti. Son olarak, dünyaca ünlü müzik grubu Muse, konserini gelecek yıla erteleme kararı aldı ve DBL Entertainment ile iş birliğini sonlandırdı.
Gelişmelerin ardından DBL Entertainment, söz konusu projelerden çekildiğini duyurdu. Özkan, aynı zamanda şirketinin prestijini korumak için hukuki süreci takip edeceğini ifade etti. Suç duyurusunda bulunan Özkan, boykotun hem finansal hem de itibar açısından büyük bir zarara yol açtığını belirtti.
