Uzmanların açıklamasına göre, ses kaydı depremin spektral güç yoğunluğunu temsil ediyor. Kocaeli Üniversitesi’nden Dr. Livaoğlu ve Doç. Dr. Şentürk yaptıkları açıklamada, “6.2 Mw büyüklüğündeki depremin en yüksek yer ivmesini kaydeden istasyona ait Doğu-Batı bileşenli deprem sinyali analizi ve işitilebilir ses formu elde edilmiştir. Ses, tiz ve sakin bir şekilde başlayıp ana şokun tok bir sesle boşalttığı enerjiyi temsil etmektedir” ifadelerini kullandı.
Depremin sesi olur mu? Bilim ne diyor?
Uzmanlar, kamuoyunda sıkça sorulan “Depremin sesi olur mu?” sorusuna da açıklık getirdi. “Depremin sesi olmaz, titreşim frekansları karakterize edilir ve işitilebilir hale dönüştürülür” diyen uzmanlar, ses fenomeninin sismolojide kantitatif bir ölçüt olarak değerlendirilmediğini, bunun yer küreyi sarsan sismik dalgaların farklı bir tezahürü olduğunu belirtti.
Artçı sarsıntılar sürüyor mu?
İlk sarsıntının ardından bölgede artçı depremler yaşanmaya devam etti. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Marmara Denizi’nde saat 15.12’de 4,9 büyüklüğünde bir depremin daha meydana geldiğini duyurdu. Vatandaşlar panikle sokağa çıktı, çok sayıda ilçede deprem hissedildi.
Kaynak: İHA