Hatay’ın Antakya ilçesi Ekinci Mahallesi'nde 'Cennetten bir köşe' sloganıyla satılan Rönesans Rezidans'ın enkazı olduğu öne sürülen bölgede arama çalışmaları başlayacak.
Gazete Duvar'ın haberine göre, Rönesans Rezidans'ın yakınlarında oturan ve depremin ilk günlerinden itibaren rezidansın arama kurtarma çalışmalarında yer alan Mehmet Şirin, enkazdan çıkan hafriyatın 600 metre ileride boş bir alana döküldüğünü öne sürdü.
Konunun sosyal medyaya yansıması üzerine Aksaray’da oturan kayıp yakınlarından Suna Öztürk, 26 Mart’ta AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ziyareti sırasında “Benim yavrularımı bulun, ben öldüm” diye seslendi.
Bu olaydan sonra Aksaray Valisi ile görüşen Öztürk, “Vali, bana ne istediğimi sordu. Ben de ‘yavrularımı istiyorum. Ölü ya da sağ. Bir dişini, bir kemiğini istiyorum’ dedim. Vali, benim yanımda Hatay Valisi Mustafa Masatlı’yı aradı. Bana yakın zamanda arama yapılacağını söyledi” diye belirtti.
"MUTLAKA BİR İZ BULUNACAK"
Aylardır kızı ve torununa ait bir iz arayan Suna Öztürk, 6 Şubat’ta Rönesans Rezidans önünde kefen giyerek, eylem yaptı. Aksaray Valisi Mehmet Ali Kumbuzoğlu’nun kendisine, “Suna Hanım daha önce bana gelseydin” dediğini söyleyen Suna Öztürk, “Ben üç defa valiliğe dilekçe verdim, dilekçeler size ulaşmıyor demek ki. Sizinle görüşmek istedim, görüştürmediler’ dedim. Defalarca basına çıktım, bir kemiğe muhtacız dedim. 6 Şubat’ta Rönesans önünde kefen giydim. Ben daha ne yapabilirim” diye konuştu.
Polise ifade veren görgü tanığı Mehmet Şirin ise ifadesinde depremden 6-7 gün sonra Rönesans’ta arama-kurtarma çalışmalarının durdurulduğunu, yıkıma geçildiğini, molozların ise en yakın yer olan bu bölgeye atıldığını gördüğünü anlattı. Şirin burada bir çalışma yapılırsa kayıplara dair mutlaka iz bulunacağını dile getirdi.
"ENKAZLARDAN KOKU GELDİĞİ SÖYLENİYOR"
Mehmet Şirin’in ifadesinin ardından savcılığa giderek, Şirin’in gösterdiği yerde arama talep eden Rönesans kayıp ailelerinden Cemile İncili, “Biz o bölgede arama yapılmasını istiyoruz, illa bir şey çıkacak oradan. Yangın çıktı, yanmışlardır diyorlar. Ben, ablam, yeğenim aynı odadaydık. Bizim blokta yangın çıkmadı, yere gömüldük. İki gün enkazda kaldım. Ablam ve yeğenimle enkaz altında konuştuk da. Bir yerden sonra zaman, mekân hatırlamıyorum. Ben kurtarıldım, onlara dair hiçbir iz yok” dedi.
Emlakçılık yaptığı zamandan tanıdığı o civardaki müşterilerinin, enkazdan gelen kokudan evde oturamadıklarını söylediğine dikkat çeken İncili, sözlerine şöyle devam etti: “Anneme mezar taşı yaptırdım, üstüne yeğenim ve ablamın adını da yazdım, sembolik olsun dedim. O taşı gördüğümden beri hastayım. Bitmiyor acı, bitmiyor. Geçtiğimiz hafta arama olacak diye bekledik ama olmadı. Tekrar Savcıya gittim. Vali ile görüştüklerini bu hafta arama başlatacaklarını söyledi. Ben bayram sonrasına kalacağını düşünüyorum.”