Afyon’da güneşin ışıkları yen yeni görünmeye başlanmış; gün doğmak üzereyken Başkomutan Mustafa Kemal, geceyi geçirdiği Karahisar belediye dairesinde; karşısında, kendisine seslenen Batı Cephesi Harekât Şubesi Müdürü Tevfik (Bıyıklıoğlu) Bey duruyor, elinde bir harita var. Tevfik Bey, az önce savaşta son durumu belirlediği haritayı İsmet Paşa’ya göstermiş, o da kendisini Başkomutan’a göndermiştir.
Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal, Dumlupınar’da eşi Latife Hanım ile Başkomutanlık Meydan Savaşı’nın ikinci yıldönümü dolayısıyla 30 Ağustos 1924 günü katıldığı “Meçhul Asker Anıtı”nın temel atma töreninde, o heyecanlı saatleri şöyle anlatacaktır:
Yataktan fırladım. Arkadaşlar, haritada gördüğüm şey şuydu ki, ordularımız düşmanın önemli kuvvetini kuzeyden, güneyden, batıdan kuşatmaya uygun bir durum almış bulunuyorlardı. Şu halde düşündüğümüz ve en büyük sonuçları sağlayacağını beklediğimiz durumlar ortaya çıkıyordu. Hemen Fevzi ve İsmet paşaları çağırınız, dedim; üçümüz toplandık. Durumu bir daha düşündük ve kesinlikle karar verdik ki, Türk’ün gerçek kurtuluş güneşi 30 Ağustos sabahı ufuktan bütün parlaklığıyla doğacaktır.
Bu karara göre ordulara yeni emir yazıldı. (saat 6.30 öncesi) Fakat durum o kadar önemli, o kadar hız ve şiddet istiyordu ki, bu yazılı emirlerle yetinmek önlemi uygun olmazdı. Onun için Fevzi Paşa’dan, Altıntaş ve güneyinden hareket eden İkinci Ordu’muzun ve bunun daha batısında bulunan atlı kolordumuzun yanına giderek düşüncemize göre hareketleri düzenlemesini kendilerinden rica ettim. Dördüncü Kolordusu ile amaçladığımız düşmanın büyük kısmını güneyden izleyen Birinci Ordu merkezine de kendim gidecektim. İsmet Paşa’nın merkezde kalıp genel durumu yönetmesini uygun gördüm. Fevzi Paşa kuzeye hareket ederken ben de otomobille tren yolunu izleyerek batıya hareket ettim.