İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, son dönemde yaptığı açıklamalarla dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. Ancak İmamoğlu'nun en son Almanya'nın başkenti Berlin'de yaptığı açıklamalar, sadece kişisel çıkarlarını öne çıkarmakla kalmadı, aynı zamanda İstanbul'un acil ihtiyaçları ve belediyenin karşılaştığı sorunlar karşısında duyarsız bir tavır sergileyerek büyük bir hayal kırıklığı yarattı. Almanya'da gerçekleşen resmi temaslarında, Türkiye'yi şikayet etmeyi tercih eden İmamoğlu, sosyal medyada sahip olduğu takipçi sayısıyla ön plana çıkmayı çok daha önemli gördü.
İmamoğlu'nun Berlin'deki etkinlikte yaptığı açıklamalarda Türkiye'deki yönetim anlayışını eleştirmesi, aslında yalnızca siyasal bir manevra olarak görüldü. Kayyum uygulamalarını örnek göstererek Türkiye'de otoriter bir yönetimin hüküm sürdüğünü belirten İmamoğlu, Türkiye'yi dışarıdan eleştirmek yerine İstanbul'daki yönetim biçimini sorgulamalıdır. Zira, İstanbul'da da pek çok sorun ve kayyum mantığına benzer uygulamalar gündemdeyken, Ekrem İmamoğlu'nun bu eleştirileri yalnızca siyasi bir argüman olarak kalmakta ve halkı daha fazla mağdur etmektedir.
İmamoğlu'nun Milyon Takipçisi, İstanbul'un Trafik Sorununu Çözmeye Yetmiyor
İstanbul'un sokaklarında trafik felç olurken, altyapı sorunları büyürken ve toplumsal eşitsizlik giderek derinleşirken, İmamoğlu'nun kendisini “Dünyada sosyal medyada en çok izlenen belediye başkanı” olarak tanımlaması, halkın yaşadığı gerçek problemleri görmezden gelmekten başka bir şey değildir. İmamoğlu, 23 milyon sosyal medya takipçisiyle övünürken, bu başarıyı İstanbul'daki sorunlarla ilişkilendirmeyi unuttu. Gerçek başarı, sosyal medyada beğeni almak mı yoksa, şehirdeki trafik, ulaşım, altyapı gibi temel sorunları çözmek mi?
İstanbul’un Krizlerine Yansıyan Yetersiz Liderlik!
İmamoğlu'nun kendini “başarılı” olarak nitelendirmesi, İstanbul'da yönetim eksikliklerini ve halkın ihtiyaçlarını göz ardı etme lüksünü ona tanımamaktadır. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, şehri yönetmeye başladığı günden bu yana ne trafik sorununa ne de toplu taşımadaki sıkıntılara dair ciddi bir çözüm önerisi sunabilmiştir. Oysa İmamoğlu'nun şehirdeki sorunlara karşı duyarsızlığı, halkı daha fazla zor durumda bırakmaktadır. Belediye başkanının Berlin’de kendisini övmesi, İstanbul’daki halkı ilgilendiren gerçek sorunlarla ilgisiz kalması ve şehirdeki krizlere karşı etkisiz bir yönetim sergilemesi, onun liderlik anlayışını sorgulatmaktadır.
Ekrem İmamoğlu'nun Almanya'da resmi temaslarda bulunduğu dönemde, İstanbul'daki sorunlar çözülmediği gibi, yerel yönetimin halkla iletişimi de zayıflamaktadır. İmamoğlu'nun Türkiye'deki siyasi atmosferi eleştirirken, İstanbul'un acil çözüm bekleyen meseleleriyle ilgilenmemesi, belediyecilik anlayışının ne kadar yüzeysel ve seçici olduğunu gözler önüne sermektedir. İstanbul'un içindeki ekonomik zorluklar, altyapı sorunları ve toplumsal eşitsizlik, İmamoğlu'nun kişisel popülaritesinden çok daha büyük bir öneme sahiptir.
İstanbul'da Kriz Devam Ederken, İmamoğlu'nun Öncelikleri
İstanbul’un trafik sıkışıklığı, altyapı sorunları ve yoğun kar yağışının şehri adeta felç etmesiyle birlikte, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun öncelikleri tartışılmaya devam ediyor. Kentin en önemli sorunlarına çözüm üretmek yerine, Başkan İmamoğlu'nun Sarıyer'deki bir balıkçıda keyif yapması, İstanbul halkı tarafından büyük bir tepkiyle karşılandı.
Trafik ve Ulaşım Sorunları Büyürken, İmamoğlu'nun Balık Keyfi
24 Ocak 2022 Pazartesi akşamı İstanbul'un karla kaplı sokaklarında, binlerce İstanbullu uzun saatler boyunca trafik sıkışıklığı ve olumsuz hava koşullarıyla mücadele ederken, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, şehri yöneten bir belediye başkanı olarak halkın zor durumda olduğu o dönemde farklı bir tercihte bulunmuştu. İmamoğlu, Sarıyer’deki bir balıkçı restoranında balık sefasındaydı. Büyükşehir Belediye Başkanı'nın, İstanbul halkının karşılaştığı zorluklara karşı duyarsız kalması ve kişisel keyiflerine odaklanması, İstanbul'daki yönetim anlayışını sorgulatan bir davranış olarak değerlendirilmişti.
İBB'nin Lüks Daveti
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin lüks bir organizasyon için Fransa'da yaşayan Türk şef Ecem Karakuş’u özel olarak tutması, ve bu organizasyon için milyonlarca lira harcanması, ekonomik zorluklarla mücadele eden İstanbul halkının tepkisini çeken bir diğer gelişme olmuştu. Belediye başkanı, şehri yönettiği iddiasıyla böyle bir harcama yaparken, milyonlarca lira tutan bu partiye katılanlar arasında sıradan vatandaşların yer almaması dikkat çekti. Bununla birlikte, bu harcamaların ve organizasyonların, belediyenin daha temel ihtiyaçlar ve halkın öncelikli sorunlarına yönelik harcamalarla karşılaştırıldığında ne kadar lüks olduğu sorusunu gündeme getirdi.
İmamoğlu'nun Öncelikleri
İstanbul halkı, belediyenin lüks organizasyonlar için kaynak ayırmasını, kendi günlük yaşamlarını etkileyen trafik, ulaşım, altyapı ve güvenlik gibi temel sorunlar karşısında bir kayıp olarak görüyor. İşçiler sefa süremezken, İmamoğlu'nun bu tür organizasyonlar için milyonlarca lira harcaması, sosyal medyada büyük eleştirilere yol açıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin asıl görevi, halkın yaşadığı temel sorunları çözmekken, İmamoğlu'nun sosyal hayattaki lüks tercihlerinin halkı daha fazla zor durumda bırakacağı aşikâr.
İmamoğlu Nerede?
İmamoğlu'nun, İstanbul'da sürekli olarak yaşanan altyapı ve ulaşım sorunlarıyla ilgili çözümler sunmaması, halkın da güvenini sorgulamasına neden oluyor. Geçtiğimiz günlerde trafik yoğunluğu İstanbul'da ilk kez %89'a çıktı. Şehrin birçok noktasındaki altyapı eksiklikleri ve karla mücadelede yaşanan zorluklar İBB'nin yönetim anlayışını ciddi şekilde eleştiri konusu yapmaktadır. Bu sorunların çözülmesi gerekirken, İmamoğlu’nun Sarıyer'deki balıkçıda keyif yapması, İstanbul halkı tarafından "şehirdeki sorunlar bir kenara bırakılıyor" şeklinde değerlendiriliyor.
İstanbul’un Geleceği
Tüm bu yaşananlar, Ekrem İmamoğlu'nun liderlik anlayışını sorgulatan gelişmelerin sadece birkaçı. Halkın yaşadığı günlük sorunlarla ilgilenmeyip, kişisel zevklerine ve lüks yaşamına öncelik veren bir belediye başkanının, İstanbul gibi büyük ve karmaşık bir şehirde başarılı olup olamayacağı büyük bir soru işareti. Yoksa İstanbul’un geleceğini, İmamoğlu'nun takipçi sayısı mı kurtaracak ?