YSK'nın İstanbul kararı ile mazbatası iptal edilen Ekrem İmamoğlu basın açıklaması yaptı.
EKREM İMAMOĞLU AÇIKLADI
İmamoğlu sözlerine Binali Yıldırım ile yapacakları ortak yayınla başladı. İmamoğlu, "Benim kararım yeni değil. Benim karar vermemde ikinci birine ihtiyaç yok. Sayım Yıldırım'ın sürece eşlik etmesi beni mutlu etti" dedi. Ordu Havalima'nında yaşananlara ilişkin olarak da "Sayın vali bize tuzak kurmuştur. Güzel ortamı gölgelemeye çalışmıştır." dedi.
Ekrem İmamoğlu, rakibi Binali Yıldırım ile canlı yayına çıkmasının planlanmasını Engin Altay ile Mahir Ünal'ın yaptığını belirterek, "Bu konunun 17 yıl sonra tartışmaya açılması mutlu etti" şeklinde konuştu.
Karadeniz ziyaretlerinde yaşananlara ilişkin de değerlendirmelerde bulunan İmamoğlu, "Trabzon'da, Giresun'da, Ordu'da binlerce insana hizmet ettim. Sadece bayramlaşma dediğimiz bir buluşmada böylesi bir kalabalığın yaşanmadığı bir olayı yaşamak gurur verici bir şey, muazzam bir duygu. Ben bütün Karadenizli hemşehrilerime teşekkür ediyorum." dedi.
İmamoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:
Olay bir VİP meselesine dökülerek, daha önce yüz binlerce insanla miting yaptığımız anda aynı gün utanılacak bir saldırının yapılması gibi burada da aynı tavır yaratıldı.
Ben Trabzon'a indiğim andan itibaren VIP kısmından karşılandık. Kalabalık bir insanla Trabzon'a giriş yaptık. Bizim Trabzon'a girişimizde bir kolaylaştırma oldu. Aynı düşünce Ordu için de düşünüldü.
"Sayın vali bize tuzak kurmuştur"
VİP kapısının önünde ne olup bittiğinden haberdar değildim. Ben vatandaşlarımızla fotoğraf çekiniyoruz. Trabzon milletvekilimiz benim koluma girip içeri girdik. Bizim VİP'den geçmemize dönük bir engel oluşturulacaksa kapatırsın ışıkları kimseyi içeri almazsın. Ama siz kapıyı açık bırakıyorsunuz. Kapıdan içeri insanlar giriyor. Benim annem, babam çantalarını XR cihazından geçiriyorlar. Ben içeri giriyorum. Sayın vali bize tuzak kurmuştur. Güzel ortamı gölgelemeye çalışmıştır.
Ben orada Seyit Torun'a rica ediyorum orada. Psikolojim ortada. Her şekliyle yaklaşımım ortada. Benim gerçek yüzüm ortada. Buradan pirim çıkartmak, başka ifadeler çıkartmak basitlik çabasıdır. Gerektiği ortamda gereken cevabı vereceğim ama ıskalanan başka şeyler var. Onlara özellikle değinmek istiyorum. Ben Sayın Bakan'a bazı uyarılarda bulunmak istiyorum.
"VIP meselesini konuşan, sözüm ona ahlak cümleleri kuran Bakan, apronu nasıl görmezler"
Kiralanan uçakla ilgili, biz kimseden uçak tahsis almış değiliz. Ayıptır, günahtır. Firma açıklama yaptı. Bizim de her türlü belgemiz vardır. Devletin imkanları ile propaganda yapma, hepimizin vergileri ile propaganda yapma konusunda bir açıklaması olacak mı? VIP meselesini konuşan, sözüm ona ahlak cümleleri kuran Bakan, apronu nasıl görmezler.
Kritik olan,bizim kiraladığımız özel uçakla ilgili yalan konuşulması değil. Benim 3 çocuğum ve eşimle ilgili yapmış olduğum tatilin, nereye gittiğime ilişkin takibe çalışan Sayın İçişleri Bakanı'nı kınıyorum. Benim özel alanımı hiçkimse deşifre etme hakkına sahip değildir. Uçak bizi Dalaman'a bırakmıştır. Bu sabaha karşı Sabiha Gökçen'e iniş yaptım. O fotoğrafları zaten göstermek istemiyorum. Birilerinin bizi tehdit edecek sözlerle ifadeler kullanmasını... Sayın Bakan açıklamalarıyla nereye varmak istemektedir? Sayın Bakan'ın bu süreçte yarattığı ve yaşattığı iftiralar ve yalanlar, terör örgütü ile yanyana anma isteği... Kim yalan ve iftira atıyorsa o insanın önce aynaya bakması lazım. İstanbullu hemşehrilerimiz 23 Haziran'da öyle bir cevap verecektir ki...
Yaşadığımız bu 2-3 günlük boşluktan sonra, yarından itibaren İstanbul'un seçilmiş Büyükşehir Belediye Başkanı olarak, İstanbul gerçeklerini topluma anlatmaya devam edeceğim. Bu tarz konuşmalara ve ifadelere cevap vermeyeceğimi ifade etmek istiyorum. Bizim alanımız 16 milyon insan.