"Haberin İşçisi, İşçi Haber."
İstanbul
Parçalı az bulutlu
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
34,4981 %0.1
36,2750 %-0.24
3.386.527 %3.843
2.962,78 0,94
Ara
İşçi Haber Gündem Elmalı'da sempozyum: 'İklim değişikliği birlikte mücadele gerektiriyor'

Elmalı'da sempozyum: 'İklim değişikliği birlikte mücadele gerektiriyor'

“Elmalı Bölgesel İklim Değişikliği ve Çevre Sorunları” Sempozyumu Elmalı Vakfı, İTÜ ve Elmalı Belediyesi’nin katkılarıyla gerçekleştirildi. Sempozyuma yoğun katılım olurken, sempozyumda çevre sorunları tartışıldı.

“Elmalı Bölgesel İklim Değişikliği ve Çevre Sorunları” Sempozyumu Elmalı Vakfı, İTÜ ve Elmalı Belediyesi’nin katkılarıyla gerçekleştirildi. Sempozyumun açılış konuşmasını Elmalı Belediye Başkanı Halil Öztürk yaptı. Öztürk konuşmasında, “Şunu unutmamalıyız ki belediye olarak attığımız adımlar tek başına yeterli olmayacaktır. İklim değişikliği ile mücadelede toplumun tüm kesimlerinin işbirliği hayati önem taşımaktadır. İklim değişikliği sadece bir çevre sorunu değil, aynı zamanda ekonomik, sosyal ve politik bir meseledir. Çözüm üretirken sosyal adaleti gözönünde bulundurarak herkes için daha yaşanabilir bir şehir inşaa etmeliyiz.” ifadelerini kullandı.

HUKUKİ AÇIDAN ELMALI’YI NASIL KORURUZ?

Sempozyum Elmalı Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Yargıtay Onursal Başkanı ve 8. Ceza Dairesi üyesi Ali İhsan Öztekin’in konuşması ile başladı. Öztekin konuşmasında şunları söyledi:

“Sempozyumdaki konular günübirlik geçiştirilemeyecek bir konu. Buralar kadim bir toprak. Likya döneminden, milattan önceden bugüne kadar gelen bir başkent. Teke yöresi sancak bölgesi. kendi kendine yeten tarım havzası, kültürü, medeniyeti olan bir yer. Sadece toprağı değil manevi yönleri de olan bir yer. Sinan-ı Ümmü, Vahab-ı Ümmü, Abdal Musa Eroğlu, Hamdi, Yazır’ı, İbrahim Elmalılı’sı olan bir yer. Tarım çeşitliliği bakımından belki de Türkiye’nin önde gelen bölgelerden birisi. Elmalı Vakfı’nın kuruluşunda emeği geçen bir avuç kişi bir hareket başlatalım dedik. Aylarca neler yapabiliriz diye dert yaptık. Tüm Elmalı’nın dertlere ortak olması gerektiği kanatiyle girişimde bulunduk.

Benin konum hukuki açıdan Elmalı’yı nasıl koruruz, Anayasal koruma nedir? Elmalı’yı biz tüzel kişilik olarak temsil edebiliriz. Bizim dava açma haklarımız var. Hukuksal haklarımız var. Kuruluş tüzüğünde Elmalı’nın kültürünü, toprağını, yeraltı, yerüstünü korumak için dava açma hakkımız var. Anayasa’nın 44. maddesi var. Mera kanunu var. Çevre ile ilgili anayasanın diğer maddeleri var. Bizim idari ve adli mercilerde dava açarak Elmalı’ya karşı toprağına, suyuna, kültürel değerlerine yani antik değerlerine karşı yapılan her türlü olumsuzlukta sizlerin desteği ile ancak sahip çıkarak biz bir yola girebiliriz. Hukukla biz güçlü olabiliriz. Devlet kanun yapmış, mera, orman, tarım kanunları demiş. Bunlara tecavüz varsa, ormana tecavüz varsa, tarıma, çevreye tecavüz varsa ona karşı ne yapılacağı konusunda kanun bize o yetkiyi vermiş. Yeter ki biz o yetkileri kullanalım. Biz yeterki birlik ruhumuzu genişletelim.” 

PROF. DR. BÜLENT ARIKAN: KÜLTÜR AÇISINDAN ÇOK ZENGİN BİR BÖLGE

İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Entitüsü’nden öğretim üyesi - Arkeolog Prof. Dr. Bülent Arıkan, Elmalı’nın tarihi ile ilgili geniş bir bilgi verdi. Fahri olarak Elmalılı olduğunu ifade eden Arıkan, “Hacımusalar Höyük kazılarında öğrenci olarak geldim. 2022 yılından itibaren de kazı başkanı olarak bu görevimi sürdürüyorum. Hacımusalar Höyüğü’nde ortaya çıkarmaya çalıştığımız bir manastır, inanç kompleksi var. Bu kompleksin her yerde olmadığını biliyoruz. Kazı sezonunda, Temmuz - Ağustos - Eylül aylarında kazı ziyarete açık. Biz orada çalıştığımız müddetçe halkımızdan gelip bizim çalışma günümüz ve saatleri dahilinde ziyaret edebilir. Kazılar 1994 yılında başladı ama esasen hızlanarak devam etmekte. Bizim teşhis ettiğimiz erken tunç çağı köyümüz 5 bin yıl öncesine ait, ondan sonra büyük bir demir devri yerleşkemiz var 2600 yıl öncesine ait ve ondan sonra da Roma döneminde bir yukarı şehre sahip burası idari bir merkez olarak kullanışmış bir alan var. Daha sonra da manastır ve klise dediğimiz iki büyük bizans yapısı var. Bizans yapıları bize inaç merkezi olduğunu gösteriyor. Yaz aylarında yayla olarak inanç çalışmalarını burada sürdürüyorlarmış.” dedi.

HAYRİ DUMAN: ELMALI’DA 2400 ÇEŞİT BİTKİ VAR

Gazi Üniversitesi Biyoloji ve Ekoloji Bölümünden Prof. Dr. Hayri Duman, 90'lı yıllarda Elmalı’da çok kez geldiğini ifade ederken, “ Elmalı’da özellikle 90'lı yıllarda sıkça ziyaret ettiğim yörelerden birisiydi. Bir şehrin ilçenin din açıdan çeşitliliği varsa bilinki diğer açılardan da zenginliği beraberinde getirir. Elmalı’nın bitki açısından zenginliği zaten biliniyor. Doğal bitkiler açısından bir kaç rakam vererek konuya başlayayım. Türkiye’de 12 bin farklı doğal bitki türü var. Türkiye’nin en bitki çeşitliliği açısında en zengin ili Antalya. 12 bin bitkinin 3200'ü Antalya’dadır. Antalya sadece turizmin başkenti değil, biyo çeşitliliğin de başkenti, tarımında başkenti. Elmalı özeline geldiğimiz zaman 3200 bitkinin 2400 civarında bitki Elmalı’da var. Özellikle Elmalı’nın güneyindeki Çığlıkara bölgesi, kızlar sivrisi, susuzdağ gibi yöreler hayal edemeyeceğiniz kadar zengin. Elmalı’dan alan en az 10 tane doğal bitki türümüz var. Bunlardan bir tanesinin adı Elmalı Kuşkonmazı. Diğer adı da Kırgınotu. Bu bitki Elmalı’daki Avlan gölü, Karagöl varken o iklim şartlarında kendine yaşam alanı bulmuş sadece dünyada Elmalı’da yaşamını sürdüren bir kuşkonmaz bitkimizdi. Şimdi popülasyonu tespit edilemedi.” diye konuştu.

PROF. DR. LEVENT SAYLAN: ELMALI’DA SICAKLIKLAR ARTACAK

İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Levent Saylan ise Elmalılara kötü haberi verirken, sıcaklıkların artacağını vurguladı. Saylan, “Aşırı sıcaklardan etkilenen bölgelerden bir tanesi ne yazık ki Akdeniz Bölgesi. Akdeniz bölgesinde ekosistemde önemli değişiklikler meydana geliyor. Asıl konu iklim değişirse tarım ne olur ? Tarımımız buna adapte olur mu ? Nasıl uyum sağlayabiliriz. Öncelikle orada yetiştirilen bitkilerin hassaslık derecesinin tespit edilmesi gerekiyor. Daha sonra da buna uyum sağlayıp sağlayamayacağını tespit etmek, ne kadar zarar meydana gelir bu üç aşamada ilerlememiz gerekiyor. Bunun içinde tarımsal meteoroloji bilim dalıdır. Tarımsal kuraklık diğer kuraklıklardan daha farklıdır. . Elmalı’nın bulunduğu lokasyonda özellikle batı Akdeniz’de sıcaklıkların artacağını göstermekte. Yağışlarda ciddi miktarda azalacak. Yaptığımız araştırmalar daha fazla buharlaşma olacağını göstermekte. Elmalı’da gelecek ne olur ? Elmalı’da gelecekte ne olacağını bilmek için özellikle Elmalı’ya odaklanan, iklim değişikliğinden kaynaklanan risklerin tespit edilmesi gerekmektedir. Elmalı’da değil ama yakın bölgelerde iyimser senaryoya göre sıcaklıkların 1 - 2.4 derece, kötümser senaryoya göre 1.1 ve 4.8 derece gelecekte artmasını bekliyoruz. Orta ve uzun vadede ilkbahar ve kış yağışlarında da azalmalar olacak. Elmalı’ya yakın bölgelerde daha sıcak havaları göreceğiz. Tarım risk altındadır ve tüm çiftçilerimiz o risk ile karşı karşıyadır.” ifadelerine yer verdi.

MUSTAFA KEMAL KAYMAK: JAPONYA’DA GES KURULURKEN, KOMŞU İZİN VERMEZSE KURULMUYOR

İTÜ Enerji Enstitüsü’nden Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Kemal Kaymak ise kısa tuttuğu konuşmasında, GES’in ülkemizde kurulmasının daha kolay olduğunu, Japonya ve İngiltere’de komşusuna bile sorulduğunu, izin vermezse belediyelerin ruhsat vermediğine dikkat çekti. Yenilenebilir Enerji uzmanı Dr. Mustafa Kemal Kaymak, “Güneş panellerinin kurulması için her ülkenin kendisine ait düzenlemeleri var. Kanunları var. Ülkemizde kurulması için tarım vasfı olmaması gerekiyor. Yola cephesi olması gerekiyor. Kurulması için önce etüd çalışması yapılıyor. Arazi kiralanıyor veya satın alınıyor. Her ülkenin kendine ait kuralları var. Bizde ÇED, tarım raporu, muafiyet belgesi alınıyor. Japonya farklı bir şey çıkıyor. Komşudan izin istiyor. Komşu yapamazsın derse belediye izin vermiyor. İngiltere’de de öyle. Çok gelişmiş ülkede Bakanlıkların dışında yerel halkada soru soruluyor. Kurulmasını etkiliyor. Vatandaşın söz hakkı oluyor. Ülkemizde bu sistem henüz gelişmedi. Bizde raporlar yetebiliyor. Bir rüzgar tribünü diktiğiniz zaman 100 m2'lik bir alana 3-4 mgw hatta 10 megawat enerji üretebilirken 10 megawat’lık bir güneş tarlası için muhtemelen 40-50 hektar arazi kullanmanız gerekiyor. Elmalı’da yüksek bir GES potansiyeli var. Kuracağım GES’le 20-25 yılda bu toprakların tüm birikimini yok edeceğim. Çocuklarımıza ve torunlarımıza hiç bir şey kalmayacak. Bu süre zengin olmak için yeterli ama gelecek nesilleri de yok etmek için kısa bir süre. GES enerji ihtiyacımızın yaklaşık %5,73'ünü karşılıyor. Bu yükselmesi gerekiyor. Ama bunlar Konya Karapınar gibi toprağı kıraç olan, hiç bir şey yetişmeyen yerlere kurmamız gerekiyor.” dedi.

PROF. DR. MİKTAD KADIOĞLU: AŞAĞIDAKİ SICAK HAVA ELMALI’YA YENİ BİTKİ TÜRLERİNİN VE BÖCEKLERİN GELMESİNİ SAĞLIYOR

İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu ise konu hakkında “En büyük problemimiz Akdeniz ve Ege bölgelerinin çok ısınacak olması. 4-5 derecelik bir artış bekliyoruz. 2100 yılına kadar.” derken, konuşmasında şunları söyledi : “4 derecelik bir ısınma tarım için çok önemli. 2 derece sıcaklık artışında bir çok ürün deseni kayboluyor. Tarım için çok önemli. 30 derecenin üzerindeki günler Güneydoğu’da çok fazla ama zamanla tüm Ege, sizin bulunduğunuz Elmalı, Akdeniz bölgesinde 30 derece olan sıcak günler sayısında büyük artışlar olacak. Bu daha da artacak. Bazı ağaçlarda kurumalar var. Orman köylüleri yeni bitki ve böceklerle karşılaşıyorlar. Çünkü aşağıdaki bitki ve böcekler dağlara doğru yürüyor. Elmalı’da kar da çok azalacak. 2100 yılına kadar kış yağışlarınız %50 civarında azalacak. Kış kuraklığı tehlikeli. Siz mevsimsel hava tahminlerini kullanmanız lazım. Hava olaylarına daha bilimsel yaklaşmanız lazım. 2070 yılında sulama mevsiminiz 2 ay daha uzayacak. Aşırı su isteyen ürünler bu bölgede sürdürülebilir değil. Yağışlarınız 180'lerden 80-90'lara düşecek. Susuzluk varsa önce talep ve arz dengesine bakacaksınız. Sonra su havzalarının amaç dışı kullanımına, kirletilmesine dikkat edin. Bir yerde göller kuruyorsa su kullanımına bakacaksınız. İklim değişirken bizim de değişmemiz lazım. Basit çözümler var.“ diye konuştu.

Toplantıya Elmalı Belediye Başkanı, siyasi partilerin Elmalı İlçe Başkanları, muhtarlar ve vatandaşlar katılırken, katılımın yüksek olması sempozyumu düzenleyenleri gelecek için umutlandırdı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *