Bundan tam tamına 20 yıl önce Edirne'nin Keşan ilçesinde ormana yürüyüşe çıkan iki arkadaştan o geceden sonra haber alınamadı.
Aileler çocuklarının başına ne geldiğini merak etti ve köy halkını toplayıp çocuklarını aramaya başladı. Orman yolunda iki genci baygın bulan köylüler durumu jandarmaya haber verdi. Çocuklardan biri ters bir şekilde yatarken diğeri de gözleri açık halde bir şeyler mırıldanıyordu.
Jandarma yaşanılan olayı araştırmak üzere inceleme başlattı. Çocukların ikisi de tedavi görmek için ilçedeki ruh ve sinir hastanesine gönderildi. 6 ay konuşamadıktan sonra hastaneden taburcu oldular ve yaşanılan olayı o gece yerde ters yatan genç şu şekilde anlattı:
"Evden uzaklaşarak, komşularında bizi göremeyeceği bir yere orman yoluna gittik. Saat gece 1'i gösteriyordu. Birden ağaçların arkasından doğru derinden bir ses duymaya başladık. Duyduğumuz sesin daha sonrasında ezan sesi olduğunu fark etik.
İkimiz birden birbirimize baktık ve konuşamadık. Ezanı bir çocuk okuyordu. İstemsizce ormanın içine doğru yürümeye başladık fakat oraya neden gittiğimizi bilmiyorduk. Gördüğüm manzaradan sonra arkadaşım Ali yere yattı ve dualar okumaya başladı."
Beyaz giyimli 9-10 tane kadın, ormanın içinde namaza durmuşlardı. Başlarındaysa bir çocuk onların karşısında ezan okuyordu. Oradaki hiç kimsenin yüzü yoktu. Yüz yerleri sanki deriyle kaplanmış gibiydi. Yere yatan arkadaşım alinin bir süre sonra bayıldığını fark ettim. Namaz kılan kadınlardan biri arkasını dönerek bana Arapça kelimeler söyledi. O an başım döndü ve bütün ağaçlar üzerime geldi. Sonrasını hatırlamıyorum. İşin esrarengiz yanı ise, Ali o geceyi evde geçirdiğini hatırlıyor. Bu yaşanılan olaylardan hiç haberi olmamış."