Tüketici tercihlerinde temel ürünlere yönelim artarken, market zincirleri yeni bir denge arayışına girdi.
Türkiye'de devam eden yüksek enflasyon, gıda fiyatlarını doğrudan etkileyerek hem tüketicileri hem de perakende sektörünü yeni bir yapıya zorluyor. Tüketicilerin alışveriş alışkanlıkları hızla değişirken, sektör temsilcileri bu dönüşüme ayak uydurmak için operasyonel ve stratejik önlemler alıyor.
Hakmar Alışveriş Merkezleri Genel Müdürü Soner Doruk, gıda enflasyonunun yalnızca tüketicileri değil, pazarda güçlü konumda bulunan market zincirlerini de etkilediğine dikkat çekti. “Gıda enflasyonunun etkisi sektördeki tüm oyuncuları zorladığı gibi, hâkim konumda olanları da etkiliyor. Günlük ciro ve satış raporlarında bu durum net bir şekilde görülüyor.” diyen Doruk, tüketici davranışlarındaki değişimin kalıcı olabileceğini vurguladı.
Tüketici Sepetinde Temel Ürünler Ön Planda
Enflasyonun yükselmesiyle birlikte, tüketicilerin alışveriş öncelikleri de değişti. Soner Doruk, bu durumu şöyle özetledi:
“Tüketiciler artık alışverişlerini ihtiyaç önceliğine göre planlıyor. Sepetlerde daha çok temel gıda ürünleri yer alırken, atıştırmalıklar, içecekler ve tamamlayıcı ürünler ikinci planda kalıyor.”
Bu yönelim sadece ekonomik şartların değil, aynı zamanda bilinçli tüketimin de bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Doruk, “Önceden alışveriş alışkanlıkları daha geniş yelpazeye yayılırken, bugün özellikle dar gelirli kesim sadece temel ihtiyaçlara odaklanıyor. Bu da raf yönetiminden kampanya tasarımına kadar tüm süreçleri etkiliyor.” ifadelerini kullandı.
Sektör Çözüm Arayışında: Uygun Fiyat, Dengeli Tedarik
Market zincirleri, tüketicinin artan fiyat hassasiyetine karşılık vermek için kampanyalara, fiyat sabitleme uygulamalarına ve toplu tedarik anlaşmalarına yöneliyor. Doruk, bu noktada zincir mağazaların sorumluluğuna dikkat çekti:
“Tüketiciyi yalnız bırakmamak adına bizler de elimizi taşın altına koyuyoruz. Uygun fiyatlı ürün tedariki, yerli üreticiyle iş birliği ve dijital kampanyalarla alım gücünü desteklemeye çalışıyoruz.”
Veri Temelli Yönetim, İsrafı Azaltıyor
Gıda fiyatlarındaki dalgalanma, doğru stok ve raf yönetiminin önemini de artırdı. “Satış verilerine göre mağaza bazlı analiz yapıyor, hangi ürünlerin ne zaman daha çok tercih edildiğini takip ediyoruz. Bu da hem israfı azaltıyor hem de müşterinin aradığı ürünü bulmasını sağlıyor.” şeklinde konuşan Doruk, veri destekli operasyonların bu süreçte büyük avantaj sağladığını belirtti.
Not: Gıda enflasyonu konusu, sadece ekonomik bir gündem değil; aynı zamanda sosyal alışkanlıkların, tüketim kültürünün ve perakende yapısının yeniden şekillenmesini de beraberinde getiriyor. Bu dönüşüm sürecinin doğru yönetilmesi, hem sektörün sürdürülebilirliği hem de tüketici memnuniyeti açısından kritik önem taşıyor.
