Atena Grubu’nun solisti Gökhan Özoğuz, Dostoyevski’nin ünlü roman kahramanı Raskolnikov ile ilgili yaptığı yorum yüzlerce beğeni topladı.
TWEET ZİNCİRİ OLUŞTURULDU
Sosyal medya ağı twitterda 'Dostoyevski_34' isimli hesap, Fyodor Mihayloviç Dostoyevski hakkında paylaşımlarda bulunurken, Dostoyevski'nin ünlü romanı Suç ve Ceza'nın baş karakteri Raskolnikov ile ilgili tweet zinciri oluşturdu.
SUÇ VE CEZA ROMANININ BAŞ KARAKTERİ
Paylaşımda ünlü roman kahramanı için "Suç ve Ceza romanının baş karakteri, hem katil, hem maktul, hem mağdur, hem müşteki, hem sanık, hem de tanık Raskolnikov..." dedi.
Atena Grubu'nun ünlü solisti Gökhan Özoğuz da twitter hesabından şu şekilde yorumladı.
"Bu karakterdeki sayılan özellikler insanın hakikatini en güzel şekilde gözönüne sermiş. İnsan bunların hepsinin birleştiği noktadır." Özoğuzun yaptığı yorum kullanıcılar tarafından yüzlerce beğeni aldı.
SUÇ VE CEZA HAKKINDA
Suç ve Ceza (orijinal adı Rusça: Prestuplenie i nakazanie), Dostoyevski’nin dört büyük romanından biri, olarak kabul edilmektedir. Roman yazarın en uzun ikinci romanı olma özelliği de taşır.
Roman ilk olarak 1866′da Rus Habercisi – Vremya - adlı edebiyat dergisinde bölüm bölüm tefrika edilmiş;[2] daha sonra kitap ciltli haline getirilerek basılmıştır. Bu eser, Dostoyevski’nin Sibirya’da cezaevinden döndükten sonra yazdığı yazarın en uzun ikinci romanı olma özelliği taşır.
Yazar 1849′da I. Nikola’nın rejimine muhalif Petraşevski grubunun üyesi olduğu gerekçesiyle tutuklanmış, kurşuna dizilmek üzereyken cezası sürgün ve zorunlu askerliğe çevrilmiş bunun için Sibirya’ya gönderilmiş, bu eserini de Sibirya’da sürgünde iken yazmıştır. Bu bakımdan bu roman yazarın kendi biyografisinden, sürgün yıllarında yaşadıklarından ve hissettiklerinden derin izler taşımaktadır. Çarın emriyle Sibirya’ ya kürek mahkûmu olarak Omsk ( Omak) [3] kalesinde ayakları zincire bağlı dört yıl yaşayan [4]yazar bu olaylardan çok etkilenmiş, bu olay, ruhunda silinmeyecek izler bırakmış ve bu eserinde bu yaşantılarını ve izleri kalan haleti ruhiyesin dile getirmiştir.
Sürgünden sonra Semipalatinsk'te zorunlu ikamete mahkûm edilen yazar burada bulunan Alayda beş yıl görev yapmış bu eserini de bu sıralarda yazmıştır. [5] Eser piyasaya çıktıktan sonra, Rusya da çok yankı bulmuş, hüzünlü hikâyesi ile çok etkili olmuştur. Dünyanın en büyük romanlarından biri sayılan Suç ve Ceza, dünya klasikleri arasında kabul edilmiş, pek çok dile çevrilmiş, Dostoyevski nin adını dünyaya duyurmayı başarmıştır. Eser hüzünlü konularının yan ısıra, psikolojik tahliller, betimlemeler ve karakter canlandırmaları ile dikkat çekicidir.
Suç ve Ceza Dostoyevski’nin bütün dünyada en çok okunan ve yazarın olgunluk döneminin ilk büyük romanıdır. Eser felsefi bir tahlil ve polisiye romanı olma özelliği taşıyan suç ve suçluluk duygusu üzerine yazılmış en başarılı romanlardan biridir. Yazarın bu romanı diğer dört büyük romanı gibi dünya klasikleri arasındadır.
Metafizik bir dünya görüşüne bağlı olan yazar, bu eserini yazarken insanın tanrı olmadığını ve eylemlerinde özgür olamayacağını, ahlaki bir arınma ve tanrı yolunda ilerlemesi gerektiği gibi Hıristiyan inancına dayalı varoluşçu düşünceler içindedir. Roskolnikov’ un idesi ona tefeci kadını öldürmesini ve parasını çalmasını emretmiş, egosunun itelediği bu süreçten sonra süper egosu Roskolnikov’u suçluluk duyguları içinde kıvrandırmıştır
Roman dünya edebiyatında dış gerçeklikten iç dünyanın, insan psikolojisinin de derinliklerine inmek ve betimlemek anlayışını getiren ilk eserlerden biri olma özelliği taşır. Bu açıdan bu roman realizme getirilen yeni bakış açısı ortaya koymuştur.