Milli İstihbarat Teşkilatının (MİT), Güngören'de 2008'de düzenlenen bombalı eylemin faillerinden terör örgütü PKK mensubu "Rüstem" kod adlı Nüsret Tebiş'i Suriye'de etkisiz hale getirmesi, terör saldırısında hayatını kaybedenlerin yakınları ile yaralıları sevindirdi.
PKK'nın 27 Temmuz 2008'de Güngören'de gerçekleştirdiği, 17 kişi ile doğmamış bir bebeğin ölümü, 154 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan bombalı eylemin faillerinden olan ve eylem sonrasında Irak'ın kuzeyine kaçan Tebiş, oradan Suriye'ye geçti.
MİT'in, Türkiye sınırına 60 kilometre uzaklıktaki Haseke şehrinde saklandığı eve düzenlediği operasyonla etkisiz hale getirdiği Tebiş'in ölümü, bombalı saldırıda yaralanan ve hayatını kaybedenlerinin yakınları tarafından sevinçle karşılandı.
Güngören Belediyesi Başkan Yardımcısı Tahir Ergül yaptığı açıklamada, 2008 yılında 18 masum vatandaşı katleden hainin yok edildiği haberinin, kendilerini son derece mutlu ettiğini söyledi.
Şehitleri anma programından iki gün sonra bu haberi almanın önemli olduğunu vurgulayan Ergül, şöyle konuştu:
"Daha düne kadar ülke sınırları içerisinde terörle mücadelede yeterli başarıyı gösteremeyen bir ülkeyken hali hazırda vatandaşının kanını yerde bırakmamak için uluslararası operasyonlar düzenleyebilen bir ülke haline geldik. Bu durumun da sayın Cumhurbaşkanımızın yedi düvele karşı vermiş olduğu mücadelenin neticesi olduğuna inanıyorum. Bunun da haklı gururunu yaşıyorum. Devlet unutmaz... Vatanını, milletini seven vatandaşlarının kanını yerde bırakmaz. Bu da hainlere ders olsun."
- "Çok mutlu olduk"
Aynı terör saldırısında 15 yaşındaki oğlu Furkan Şentürk'ü kaybeden Sadiye Şentürk, saldırıda ilk patlamayı duyduktan sonra oğlunun, yardım etmek için olay yerine gittiğini anlatarak, oğlunun buradaki ikinci patlamada hayatını kaybettiğini aktardı.
Oğlunun subay olma hayali olduğunu ve bununla ilgili başvurularda bulunduğunu dile getiren Şentürk, vatana, millete hayırlı bir evlat yetiştirdiklerini kaydetti.
Bombalı eylemin faillerinden terör örgütü PKK mensubu Rüstem kod adlı Nüsret Tebiş öldürülmesini sevinçle karşıladıklarını belirten Şentürk, "Çok mutlu olduk. O askerimizden, polisimizden Allah razı olsun. Ayaklarına taş, gözlerine yaş değdirmesin. Allah onlardan bin kere razı olsun." dedi.
- "4 yaşındaki Çağla'dan onlara selam olsun"
Saldırıda yaşamını yitiren Hayrettin Güler'in eşi Bengü Güler de saldırının gerçekleştiği sırada Güngören Belediyesi'nin yakınlarında oturduklarını ve o gün eşinin 4 yaşındaki kızlarını parka götürüp ailesiyle vakit geçirdiğini dile getirdi.
Güler, ilk patlamada eşinin apartmandan aşağı indiğini dile getirerek, "Bana son sözü, 'Sen korkma, sen sakın korkma' oldu. Daha sonra da ikinci patlama oldu. İkinci patlama çok büyük, çok acı bir sesti. Hissetmiştim, 'Allah'ım benim yuvamı yıkma' demiştim. Saatlerce eşimi aradım. Röportaj yapılırken öğrendim ölüm haberini. Ondan sonrası yok hayatlarımızda, 14 yıl geçti." diye konuştu.
Bu sabah güzel bir haberle uyandıklarını anlatan Güler, şunları kaydetti:
"Bizlerin canı yandı, o acıyla yaşamaya çalışıyoruz. Allah'ıma çok şükür bayrağımızın kırmızısında kanım var. Allah'ıma çok şükür. Şehitler ölmez, vatan bölünmez. Bayrağımızı kimse indiremeyecek. Askerimize, vatanımıza, milletimize Rabbim zeval vermesin. Bizim askerimiz bugün yüzümüzü güldürdü, Rabbim bütün askerlerimizin yüzünü güldürsün. 4 yaşındaydı benim çocuğum, 4 yaşındaki Çağla'dan onlara selam olsun. Şu an 18 yaşında."
Patlamada vefat eden Murat Ağca'nın annesi Perihan Öztekin ise tek oğlunu kaybettiğini ama bütün askerlerin evladı sayıldığını söyleyerek operasyondan dolayı orduya teşekkür etti.
- MİT personeline teşekkür
Patlamada yaralanan Gökhan Kılıç, devletin yaptığı bu operasyondan dolayı, özellikle MİT personeline teşekkür etti.
Kılıç, ikinci patlamada yaralandığını ifade ederek, "Arkadaşım Yunus Öztürk burada rahmetli oldu, yan yanaydık. Aramızda iki adım mesafe vardı. Rüzgar gibi bir şey hissettik, patlama sesi duymadım ama yakınında olduğum için basınç sesi duyduk. Çenemiz, ayağımız kırıldı. Hala şarapnel parçalarıyla yaşıyoruz." dedi.
- Olayın geçmişi
Güngören Güven Mahallesi Menderes Caddesi'nde 27 Ağustos 2008'de onar dakika arayla meydana gelen 2 ayrı patlamada, hamile olan Filiz İkiz'in de aralarında bulunduğu 17 kişi yaşamını yitirmiş, 154 kişi yaralanmıştı.
Saldırının ardından düzenlenen operasyonla yakalanan 9 kişi hakkında İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesince dava açılmış ve yargılama sonunda 2 sanığa "devletin birliğini bozmaya teşebbüs" ve "kasten adam öldürme" suçlarından onsekizer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmişti. Bir sanık beraat etmiş, 6 sanık da değişen sürelerde hapisle cezalandırılmıştı.
