İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun hakkında hazırlanan yolsuzluk soruşturması kapsamında 19 Mart’ta tutuklanmasının ardından başlatılan olayları örtbas etme ve mağduriyet algısı oluşturma çabaları yurt dışına taşındı. İmamoğlu, New York Times’a yazdığı yazıyla Türkiye’yi ağır ifadelerle şikayet ederek büyük bir skandala imza attı.
"Ben Türkiye Cumhurbaşkanı’nın başlıca rakibiyim. Tutuklandım.” başlıklı yazısında İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisini sandıkta yenemeyeceğini anlayınca “temelsiz” suçlamalarla gözaltına aldırdığını öne sürdü.
İmamoğlu, Erdoğan’ın kendisini “yolsuzluk, rüşvet, suç örgütü yönetmek ve PKK ile iş birliği” gibi suçlamalarla hedef aldığını ve bu gerekçelerle görevinden uzaklaştırıldığını iddia etti. “Bu suçlamalara dair inandırıcı bir delil yok” diyen İmamoğlu, yaşananların partisinin cumhurbaşkanlığı adayını belirleyeceği ön seçimden sadece dört gün önce gerçekleştiğine dikkat çekti.
Yazısında 19 Mart sabahı evine silahlı polislerle baskın yapıldığını anlatan İmamoğlu, “Bu sahne, Türkiye’nin en büyük şehri İstanbul’un seçilmiş belediye başkanına değil de bir teröristin yakalanmasına benziyordu” ifadelerini kullandı.
İmamoğlu ayrıca 2019 ve 2023 yıllarında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın desteklediği adaylara karşı üç kez seçim kazandığını hatırlatarak, Erdoğan’ın tüm kampanyaları bizzat yürüttüğünü ancak hepsini kendisinin kazandığını vurguladı.
Söz konusu yazı, yerel seçimlere günler kala Türk siyasetinde tansiyonu yükseltirken, İmamoğlu’nun Türkiye’yi dış basına şikayet etmesi sosyal medyada ve siyaset çevrelerinde tepkilere neden oldu.
Ekrem İmamoğlu, New York Times'a yazı gönderdi:
• Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, beni sandıkta yenemeyeceğini fark edince, yolsuzluk, rüşvet, suç örgütü yönetmek ve yasadışı PKK ile iş birliği gibi temelsiz suçlamalarla beni gözaltına aldırdı. Bu suçlamalara dair… pic.twitter.com/YkWzm1NbZE— BPT (@bpthaber) March 28, 2025