Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, partisinin 1. Olağanüstü Kurultayı’nda açıklamalarda bulundu. Ankara’da bir otelde düzenlenen kurultay kapsamında partililerine konuşma yapan İnce, gündeme dair konulara değindi:
“Pek çok siyasi parti genel başkanı randevu verdi. Gittik anlattık. Bir sürü gereksiz adam eleştiri yaptı, ‘Devlet Bahçeli’ye neden gittin diye. Ya kardeşim tarımla ilgili rapor sunmaya gittik. Onu eleştireceğine Kemal Kılıçdaroğlu niye randevu vermedi diye onu eleştirsene. Meral Akşener neden randevu vermedi diye onu eleştirsene. Ben teşekkür ediyorum randevu verenlere. Öbürleri dediler ki, ‘Genel başkan düzeyinde görüşmeye gerek yok. Genel başkan yardımcılarını gönderdik onlar görüştü. Ne var bunda. Biz memleketin aşını, sofrasını, tarlayı, ahını konuşuyoruz.”
Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun (HSK) bir üyesinin CHP’den olduğunu hatırlatan ince, bu durumda CHP’nin yargıyı eleştiremeyeceğini öne sürerek, “Hakimler ve Savcılar Kurulu var. Bunun 13 üyesi var. Biri Adalet Bakanı, biri bakan yardımcısı, kaldı 11. Cumhurbaşkanı 4 tane doğrudan atıyor. Kaldı 7. 7’sini meclis seçiyor. 1 CHP’ye, bir MHP’ye, iki İYİ Parti’ye verdiler, 3 tane de AK Parti aldı. CHP’ye sesleniyorum, ya sen 13 üyeden birini alsan ne olur almasan ne olur. Şimdi senin yargıdan şikayet etmeye hakkın var mı. Niye, Kılıçdaroğlu’nun hemşehrisini HSK üyesi yapacağız diye. Hadi oradan be. Reddediyorum bu düzeni diyecek, elinin tersiyle iteceksin. Bir üyeye tav olursan elma şekeriyle kandırırlar seni. İlkeli olacaksın, sizin yargıdan şikayet etmeye ne hakkınız var. Muhalefet, neden konuşamıyorsun. Bu muhalefetin yargıyla ilgili tek kelime laf etmeye hakkı yoktur. Bu muhalefet yargıda AK Parti’nin ortağıdır. Bir üyeye tav ol, bir elma şekerine kandırılan genel başkanın hemşehrisini HSK üyesi yapacağım diye bu memleketin yargısını satan muhalefetin ta kendisidir.
Cümle alem duysun, Memleket Partisi iktidarında sığınmacıları göndereceğiz. Esad ile masaya oturacağız, Şam’a büyükelçi atayacağız, sığınmacıları göndereceğiz. Memleketin hali içler acısı. 400 bin doları bastığın zaman vatandaş oluyorsun. 8 çocuk, karı koca 10 kişi. Bas 400 bin doları, 400 bin dolara vatandaş ol. Dünyada böyle bir vatandaş olma şekli yok.” diye konuştu.
Zafer Partisi Genel Başkanı bir kanun teklifi verdi, dedi ki ‘Bunlar (sığınmacılar) 10 yıl oy kullanamasın’. Bizim iki milletvekilimiz var. Memleket Partisi olarak söz veriyoruz, kanun görüşülsün, biz Memleket Partisi olarak evet oyu vereceğiz. Destekliyoruz. Ama bizim bir ön yargımız, kompleksimiz, korkumuz, abdestimizden şüphemiz yok. Doğruya doğru, yanlışa yanlış deriz. Ümit Özdağ’ın bu çıkışını destekliyoruz ama cemevleriyle ilgili sözünü desteklemiyoruz. Biz Memleket Partisi iktidarında 45 gün içerisinde cemevlerini ibadethane olarak tanımlayacağız.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın karşısında bir altılı masa var. Bu altılı masa memlekete çözüm üretebilir mi. Seçim oldu, Erdoğan gitti, altılı masa geldi. Bir cumhurbaşkanı adaylığı var, altı da genel başkan var, seçimi kazandılar. Peki, İstanbul Sözleşmesi ne olacak. CHP diyor ki imzalayacağız, Temel Karamollaoğlu diyor ki iyi ki çıktık. Peki ne olacak, ‘Ya onu konuşmayalım şimdi’. Ali Babacan dedi ki ‘Ergenekon’u yeniden açacağız'. Onu der demez sabahleyin Kılıçdaroğlu Ali Tatar’ın eşini ziyarete gitti. Ergenekon yeniden açılacak mı, Kılıçdaroğlu ziyaretlere devam mı edecek. Kamulaştıracağız dedi birisi, öbürü dedi ki öyle kolay değil. Kamulaştıracaklar mı kamulaştırmayacaklar mı. Mülteciler, biri göndereceğiz diyor, öbürü o kadar kolay değil diyor. Libya Tezkeresi’nde CHP hayır verdi, İYİ Parti evet verdi. Seneye bir daha var tezkere. Biri evet biri hayır verirse hükümet o gün düşer."
Dünya Gazetesi