Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023'te meydana gelen depremlerde arama kurtarma çalışmalarına katılan İngiliz gönüllü Steve Jeffery, göçük altındaki bir anne ve 6 yaşındaki oğlunu, annenin enkaz altına ilerleyen kamerayı yakalamasıyla bulduklarını belirterek, "Onun ve çevremizdeki herkes için çok duygusal bir andı. İnsanlar sevinç çığlıkları atıyordu." dedi.
İngiltere merkezli Afetlerde Arama Kurtarma ve Yardım (SARAID) örgütünün Operasyonlardan Sorumlu Müdür Yardımcısı Jeffery, 8 gün kalıp 3 kişiyi canlı şekilde enkazdan çıkardıkları "asrın felaketinin" birinci yılında yaşadıklarını anlattı.
DETAYLI FOTOĞRAF ÇEKEBİLMEK İÇİN KAHRAMANMARAŞ'A GİTTİLER
Jeffery, deprem haberini duydukları anda yılın 365 günü eşyaları hazır halde bekleyen SARAID ekibinin yardım için koordine olduğunu belirterek, arama kurtarma çalışmalarına katılabilecek kişilerin belirlenmesiyle harekete geçtiklerini söyledi.
Depremden bir gün sonra 8 kişilik ekibin sahadaki duruma ilişkin daha detaylı bir fotoğraf çekebilmek için Kahramanmaraş'a gittiğini aktaran Jeffery, 8 Şubat'ta ise 11 kişinin daha katılımıyla 19 kişilik bir kurtarma ekibi oluştuğunu dile getirdi.
ANNE VE OĞLUNU NASIL KURTARDIKLARINI ANLATTI
Jeffery, Adana Şakir Paşa Havalimanı'ndan Kahramanmaraş'a arabayla gittiklerini anlatarak, "Depremin merkezine yaklaştıkça yıkım gittikçe daha da kötüye gidiyordu. Köprüler yok olmuş, yollarda irili ufaklı yıkımlar vardı. Merkeze yaklaştıkça yıkımın boyutu da açıkça görülüyordu." ifadesini kullandı.
"Fire" isimli Alman kurtarma ekibiyle Kahramanmaraş’taki ilk kurtarma çalışmalarına katıldıklarını kaydeden Jeffery, "Çok yoruldukları için görevi onlardan devraldık. Bu sırada birçok alandan bilgi geliyordu. Bu kurtarma çalışmasına destek verdik ve bir anne ile küçük çocuğunu kurtardık." diye konuştu.
Jeffery, anne ile 6 yaşındaki çocuğunu kurtardıkları anları anlattı.
"ANNE KAMERAYI YAKALADI"
Köpekler ve dinleme cihazlarıyla kurtarma çalışmalarını yürüttüklerini, enkazdaki boşluklarda ilerleyen bir kamerayı da enkaz altına yerleştirdiklerini söyleyen Jeffery, şöyle devam etti:
"Kamera enkaz altında giderken bir el uzandı ve kamerayı yakaladı. Bir canlı olduğunu anladık. Kamerayı yakalayan anneydi. İletişim kurduk ve nasıl bir yerde olduklarını, içeri güvenli şekilde girip onları nasıl çıkaracağımızı değerlendirdik. Bu işlem uzun sürüyor.
Göz önünde bulundurmamız gereken soğuk hava, etrafta bulunan insanlar, çalışan, yolları ve alanı temizleyen iş makineleri faktörü de vardı. Bize tahsis edilen bir tercüman vasıtasıyla iletişimi kurduktan sonra girebileceğimiz ve enkaz altındakileri çıkarabileceğimiz bir boşluk oluşturmak için alttan bir tünel açmaya ve betonu kırmaya başladık."
"ÇIKARILDIKLARI AN ÇOK DUYGUSALDI"
Jeffery, enkazdan önce İkbal adındaki 6 yaşındaki erkek çocuğunun sonra da annenin çıktığını anlatarak, "Tünelin çıkışında bekleyen 2 ekip üyesi vardı. Anne onlara sarıldı. Onun ve çevremizdeki herkes için çok duygusal bir andı. İnsanlar sevinç çığlıkları atıyordu, çok duygusaldı. Onları çıkarmak için çok zaman ve enerji harcadık." diye konuştu.
İngiliz gönüllü Jeffery, anne ve oğlunu kurtarma çalışmasının 14 saate yakın sürdüğünü belirtti. Kahramanmaraş'ta kaldıkları 8 günde toplamda 3 kişiyi enkaz altından canlı çıkardıklarını söyleyen Jeffery, yerel personel, Türk yetkililer ve yerel halkla yaptıkları çalışmalara da değindi. "Herkes ortak bir amaç ve hedef için oradaydı." diyen Jeffery, yerel halkın desteğinden övgüyle bahsetti.
"ÇOK BÜYÜK ACI VE KAYIPLAR YAŞADILAR"
Jeffery, "Ne zaman dinleme cihazlarımız çalışsa daha iyi duymamız için birbirlerine sessiz olmaları gerektiklerini söylemekte çok iyiydiler. Kurtarma çalışmalarına da yardım ettiler. Gerçekten harikaydı. İnsan olduğunu düşündükleri yerleri söylüyorlar ve işlerimizi hızlandırıyorlardı." diye konuştu.
Enkaz altından çıkardıkları anne ve oğluna hızlıca ulaşacak bilgiyi yerel halktan aldıklarının altını çizen Jeffery, şunları söyledi:
"Yerel bilgiye çok ihtiyacımız var. Biz, uluslararası bir organizasyonuz. Orayı bilmiyoruz, orada yaşamıyoruz. Yerel halktan bir kişi, (anne ve oğlu) onları kurtarmakta çok yardımcı oldu. O dairenin altında bir zemin kat olduğunu ve oradan girebileceğimizi söyledi. Biz de alttan girdik. İnsanlar çok yardımseverdi. Çok büyük acı ve kayıplar yaşadılar ama bize karşı çok yakın ve sıcak yaklaştılar. Bizi gördüklerine çok mutluydular ve bize gerçekten yapabildiklerinin en iyisini yaparak yardımcı olmaya çalıştılar. Bu, gerçekten çok güzel bir deneyimdi."
"ENKAZ ALTINDA BİRİSİ VARSA GÜVENLİK DEĞERLENDİRMESİ YAPIN"
Jeffery, deprem bölgesinden ayrıldıktan sonra da geri dönüp çalışmalara katılmayı düşündüğünü belirterek, afet bölgelerindeki işbirliğinin önemine işaret etti.
Jeffery, doğal afetlerin hemen ardından hayatta kalanların kendilerini ve yakınlarını güvene alması gerektiğinin altını çizerek, tehlike analizi yapılması gerektiğine dikkati çekti.
"Enkaz altında birisi varsa kendinizi riske atmadan güvenlik değerlendirmesi yapın." diyen Jeffery, sevdikleri enkaz altında kalan kişilerin yardım gelene kadar bekleyemeyeceğinin de farkında olduğunu vurguladı.
"SON YILLARIN EN KÖTÜ DOĞAL AFETLERİNDEN BİRİYDİ"
Jeffery, Türkiye'de yaşadığı deneyimi hiçbir zaman unutamayacağını söyleyerek "Orada onları kurtarmak ve yardım etmek için bulunuyorduk. Bu beni ömrüm boyunca bırakmayacak bir his." değerlendirmesinde bulundu.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin gördüğü doğal afetler arasında ölü sayısı ve ölçek açısından en kötü afetlerden olduğuna işaret eden Jeffery, "Son yılların en kötü doğal afetlerinden biriydi." dedi.