İş Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, Çocuk İş Cinayetleri Raporu’nu yayınladı. Yayınlanan rapora göre, 2013 - 2024 yılları arasında meydana gelen iş kazalarında 104'ü kız olmak üzere 742 çocuk işçi hayatını kaybetti. Yayınlanan raporda, çocuk işçi ölümlerinin en çok yaşandığı ilin Şanlıurfa olduğu görüldü. Çocuk işçi ölümlerinin yaş gruplandırılmasına bakıldığında ise 0-14 yaş aralığında 256, 15-17 yaş aralığında ise 486 çocuk ölümü raporda yer aldı.
SON 12 YILDA 742 ÇOCUK İŞÇİ HAYATINI KAYBETTİ
İSİG Meclisi tarafından yayınlanan ‘’Çocuk İş Cinayetleri Raporu'na göre, 104'ü kız çocuğu, 638'i ise erkek çocuk olmak üzere 742 çocuk işçi, çalıştıkları işlerde meydana gelen kazalarda hayatını kaybetti.
Raporda iş kollarına göre ölümlere bakıldığında 402 çocuk tarım/orman iş kolunda 402, 88 çocuk inşaat/yol, 53 çocuk metal, 51 çocuk konaklama, 26 çocuk ise gıda işkolunda çalıştırılırken yaşamını yitirdi. Çocuk işçi ölümlerinin yaş gruplandırılmasına bakıldığında ise 0-14 yaş aralığında 256, 15-17 yaş aralığında ise 486 çocuk ölümü raporda yer aldı.
![](https://www.iscihaber.net/uploads/upload-image/2025/2/1739342788182-image.jpg)
ÇOCUK ÖLÜMLERİNİN EN ÇOK YAŞANDIĞI İL ŞANLIURFA OLDU
İSİG Meclisi tarafından yayınlanan raporda, çocuk ölümlerinin yüzde 27'si trafik servis kazası, yüzde 17’si boğulma, zehirlenme, yüzde 14’ü ise ezilme, göçük kazaları sonrası yaşandı. Raporda, en çok çocuk işçi ölümünün yaşandığı ilin Şanlıurfa olduğuna dikkat çekilirken, diğer illerde ölen mevsimlik işçi çocukların da Şanlıurfalı olduğu hatırlatıldı.
![](https://www.iscihaber.net/uploads/upload-image/2025/2/1739342795428-image.jpg)
ÇOCUK İŞÇİ YASAKLANMALI
İSİG Meclisi tarafından son 12 yılda meydana gelen iş kazalarında ölen çocuklara dair verilerin paylaşıldığı raporun sonuç kısmında ise şu ifadelere yer verildi.
"Sermaye için çocuk işçilik elzem olarak görülmektedir. Çocuk işçilik ancak üretenlerin yönetmesi durumunda önlenebilir. Yoksa uluslararası sözleşmelerin imzalanması, hazırlanan programlar, AB ve ILO temsilcilerinin açıklamaları vb. bunlar siyasi iktidarın çocuk işçiliği engellemek yerine, halkla ilişkiler stratejisinin bir parçası olarak meşrulaştırma yolunu tercih ettiğinin ve çocuk işçiliğinin güvencesiz çalışmanın en önemli kaynaklarından biri olduğunun gizlenmesinin göstergesidir. Tam da bu noktada üç temel talebimiz var:
Çocuk işçilik yasaklanmalı, mesleki öğrenim çocuk gelişimine uygun bir biçimde planlanmalı ve kamusal kurallar çerçevesi içinde olmalıdır. Eğitim her kademede parasız olmalı, müfredat bilimin ışığında ve yaşam ile bağı kuran bir şekilde yeniden yapılandırılmalıdır. Yaşam alanlarımız uyuşturucu ve çeteleşmeden temizlenmeli, çocukların gelişimine uygun bir hale (spor, sanat, kültürel etkinlikler vb.) getirilmelidir."