Dünya, Suriye’deki rejimin düşüşüyle tarih yazarken, pek çok lider, medya aracılığıyla görüşlerini açıkça paylaştı. Ancak, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun bu konuda sessiz kalması dikkatlerden kaçmadı.
İmamoğlu’nun demokratik değerler, insan hakları ve özgürlükler konusundaki söylemleri göz önüne alındığında, böylesine önemli bir gelişmeye tepkisiz kalması, özellikle destekçileri arasında hayal kırıklığı yarattı. Vatandaşlar, Türkiye’nin sınırındaki bu kritik olay karşısında bir metropol liderinden, sadece yerel değil, ulusal ve küresel sorumluluk bilinciyle hareket etmesini bekliyor.
Suriye rejimi, yalnızca bölgesel bir mesele değil; insan hakları ihlalleri, mültecilerin durumu ve uluslararası dengeler açısından dünya kamuoyunun merkezinde yer alıyor. İstanbul gibi, milyonlarca mülteciye ev sahipliği yapan bir şehirde, başkanlık yapan bir liderin bu konuda suskun kalması, eleştiriliyor.
Bu sessizlik, İmamoğlu’nun gelecekteki liderlik vizyonu ve dış politikaya yönelik duruşu hakkında da soru işaretleri doğuruyor. Oysa liderlik, yalnızca günlük yönetimle değil, aynı zamanda kritik anlarda alınan duruşla şekillenir. Vatandaşlar, İstanbul’un başkanından, Türkiye’nin komşusundaki bu büyük dönüşüm hakkında bir vizyon ortaya koymasını bekliyor.
Toplumun sorusu net: İnsan hakları ve adalet söylemleriyle tanınan bir lider, böyle bir dönemde neden konuşmaz? Bu sessizlik, siyasi bir tercih mi yoksa bir hazırlıksızlık göstergesi mi? İmamoğlu’nun bu eleştirilere yanıt verip vermeyeceği merak konusu.