Harris, 20 Ekim 1964'te Oakland, Kaliforniya'da doğdu. Annesi Shyamala Gopalan, Hindistan'ın Tamil Nadu bölgesinden bir biyokimyacı, babası Donald Harris ise Jamaika kökenli bir ekonomistti. Çift, Harris henüz çocukken boşandıktan sonra Kamala'yı, çoğunlukla bir kanser araştırmacısı ve sivil toplum savunucusu olan annesi Shyamala Gopalan Harris büyüttü.
Bu çok kültürlü aile ortamı, Harris'in genç yaşlardan itibaren geniş bir bakış açısına sahip olmasını sağladı.
Kamala Harris, otobiyografik kitabı The Truths We Hold'da annesinin onu ve kardeşi Maya'yı siyah topluluklar arasında büyütme çabalarını anlatarak, "Annem iki siyah kız çocuk büyüttüğünün farkındaydı. Burada bizi kendine güvenli ve gururlu siyah kadınlar olarak büyütme konusunda kararlıydı" diye yazdı.
Kamala Harris, aynı kitapta annesi Gopalan'ın kendisi ve kız kardeşi Maya'ya şöyle söylediğini anlattı:"Öylece oturup bir şeylerden şikayet etmeyin. Bir şeyler yapın!"
Bu öğüt, Harris'in hayatı boyunca sadık kaldığı bir prensip haline geldi.
OKUL HAYATI ve HUKUK KARİYERİ
Annesinin Kanada'da iş bulması nedeniyle Harris, Oakland'dan Montreal'e taşındı ve liseye burada başladı. ABD'ye döndükten sonra, Harris, Amerikan siyah öğrenci topluluklarının önde gelen eğitim kurumlarından biri olan Howard Üniversitesi'ne devam etti. Howard Üniversitesi'nde siyaset bilimi ve ekonomi okurken, Güney Afrika'daki ırkçılık ve ABD'deki ırk ilişkileri gibi siyasi konulara ilgi duydu.
Eğitim hayatında da üstün başarılar gösteren Harris, Howard Üniversitesi'nde siyasi bilimler okuduktan sonra, Kaliforniya Üniversitesi, Hastings Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu.
Kamala Harris'in hukuk kariyeri, 1990'ların başında San Francisco'da Savcı olarak başladı. 2004 yılında San Francisco Bölge Savcısı olarak seçildi. Bu görevde, suç oranlarını azaltma ve şiddet mağdurlarını koruma konusundaki çabalarıyla tanındı. 2010 yılında Kaliforniya Genel Savcısı olarak seçilen Harris, eyaletin en yüksek hukuk yetkilisi olarak görev yaptı. Buradaki başarısı, onu ulusal çapta tanınan bir figür haline getirdi. Genel Savcı olarak görev yaptığı dönemde, mortgage krizine karşı mücadele, kıdem tazminatı reformları ve çocuklar ile aileler için daha adil sistemler oluşturma gibi konulara öncülük etti.
SİYASETE GİRİŞ
Kamala Harris'in siyasi kariyerindeki bir sonraki büyük adım, 2016 yılında Kaliforniya Senatosu'na seçilmesi oldu. Senatör olarak, sağlık hizmetleri, adalet reformu ve iklim değişikliği gibi kritik konularda etkili bir ses oldu. Özellikle, Trump yönetiminin politikalarına karşı koyma ve demokratik değerleri savunma konusundaki kararlı duruşu, onu daha geniş bir ulusal kitleye tanıttı. Ayrıca, Harris'in hukuk kariyerindeki deneyimleri, onu kongrede etkili bir savunucu yaptı.
2019'da Kamala Harris, 2020 başkanlık seçimlerinde Demokrat Parti'nin başkan adaylığı için yarışan isimler arasında yer aldı. Kampanyası, sağlık reformları, eğitim ve ekonomik eşitsizlik gibi konulara odaklandı. Ancak, adaylık sürecinde Biden'ın seçilmesiyle Harris, Biden'ın başkan yardımcısı adayı olarak seçildi. Bu karar, onun Amerikan siyasetindeki etkisini daha da artırdı ve Biden-Harris biletinin seçilmesiyle tarihe geçti.
İLKLERİN SİYASETÇİSİ
20 Ocak 2021'de başkan yardımcılığı görevine başlayan Harris, birçok ilki temsil ediyor. Amerika'nın ilk kadın başkan yardımcısı olmasının yanı sıra, aynı zamanda ilk Afro-Amerikan ve Güney Asyalı kadın olarak bu makama yükselmiş bulunuyor. Bu durum, Harris'in toplumsal eşitlik, çeşitlilik ve kapsayıcılık konularında ne denli önemli bir figür olduğunu gösteriyor.
Başkan yardımcılığı döneminde, Harris, Biden yönetiminin öncelikleri doğrultusunda çeşitli konularda çalışmalar yürütüyor. Göçmenlik reformu, iklim değişikliği ve ekonomik toparlanma gibi konularda önemli rol oynuyor. Özellikle, ABD'nin toplumsal adalet reformlarına ve eşitsizliklerle mücadeleye yönelik politikaları desteklemekteki kararlılığı, onun liderlik özelliklerini pekiştiriyor.
Kamala Harris'in yükselişi, sadece kendi kişisel başarısını değil, aynı zamanda Amerikan siyaseti ve toplumsal yapısındaki önemli değişimleri de simgeliyor. Onun kariyeri, Amerikan toplumunun çeşitliliğini ve değişim arzusunu yansıtırken, aynı zamanda liderlik ve kararlılığın nasıl ulusal düzeyde fark yaratabileceğini gösteriyor.
Harris'in yolculuğu, birçok genç kadın ve azınlık birey için ilham kaynağı olurken Amerikan siyaseti için önemli bir dönüm noktası oluşturdu.
BIDEN'IN HARRIS TANIMI: ZEKİ VE DENEYİMLİ BİR SAVAŞÇI
Kamala Harris, 2019'da Demokrat Parti'nin başkan adayları arasında yer aldı, ancak Aralık 2019'da destek eksikliği nedeniyle adaylıktan çekildi. Joe Biden ile aralarındaki görüş ayrılıklarına rağmen, 2020 seçimlerinde başkan yardımcılığına seçildi. Biden, Harris'i "zeki ve deneyimli bir savaşçı" olarak tanımladı ve ikili Trump'ı yenerek 20 Ocak 2021'de göreve başladı. Harris, özellikle siyah kadınlardan büyük destek aldı.
İkili, siyasi başarılara birlikte imza atmaya devam etti. ABD Başkanı Joe Biden, haftalardır süren baskılara rağmen başkanlık yarışından çekilme kararını açıkladı ve bu kararın hemen ardından, Başkan Yardımcısı Kamala Harris'i Demokrat Parti'nin başkan adayı olarak destekleyeceğini duyurdu.
Biden, Harris'e tam destek vereceğini ve Demokratların Trump'ı yenmek için birleşmesi gerektiğini belirtti.
HARRIS BAŞKAN SEÇİLEBİLİR Mİ?
Kamala Harris, 2017'de Başsavcı Jeff Sessions’ı Rusya soruşturması hakkındaki sorgulamasıyla dikkat çekti ve 2018'de Brett Kavanaugh'u benzer bir şekilde sorguladı. Başkanlık kampanyasında en çok hatırlanan anı, Joe Biden'ın entegre okullara dair tutumunu sorguladığı kişisel anekdotu oldu. Ancak, kampanya düşük anketler ve iç kargaşalar nedeniyle Aralık 2019'da sona erdi. Harris, Biden'ı desteklemesini 8 Mart’a kadar erteledi ve Kaliforniya ön seçimlerinden sonra Biden’ın liderliğini övdü. “Dişi Obama” olarak anılmaktan hoşlanmayan Harris, kendi mirasını vurguladı. Başkan Yardımcılığı süresince düşük onay oranları aldı; ABD’lilerin yüzde 51’i performansını yetersiz buldu.
Öte yandan, Biden, Clinton ailesi ve birçok Demokrat Parti lideri hızla Harris’i desteklediklerini açıkladı. Ancak Obama ve Nancy Pelosi gibi bazı kilit figürlerden henüz destek gelmedi. Buna rağmen, Harris’in Trump’a karşı en olası rakip olarak öne çıkması bekleniyor.
Harris seçilirse, ABD tarihindeki ilk kadın, ilk Afrikalı Amerikalı ve ilk Asyalı Amerikalı başkan olacak.