Türkiye’nin hemen her şehrinde her gün en az bir yangın meydana geliyor. Yangınların çeşitleri ve çıkış nedenleri farklılık gösterse de, yaşanana maddi ve manevi kayıplar hep aynı oluyor. Türkiye için yangın ülkesi de diyebiliriz. Her gün ülkenin farklı yerlerinden ev, iş yeri, orman ve konaklama alanlarında onlarca yangın meydana geliyor. Yangınlar süreklilik gösterse de hala meydana gelen yangınlarda nasıl davranmamız gerektiğini, nasıl müdahale edildiği konularında hala yetersiz birtakım bilgilere sahibiz. 21 Ocak 2025 tarihinde Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel’de meydana gelen ve 78 kişinin hayatına neden olan yangın faciasında bir kez daha yangın gerçeğine odaklandık. Yangın sırasında ortaya çıkan sıcak hava, duman ve karanlık nedeniyle yaşanan panik ne yazık ki ne yapmamız gerektiğini, nasıl bir yol izlememiz gerektiğini unutturuyor. Bazı bilgiler bizi yangın sırasında hayattan tutarken, bazı yanlışlar ise hayatımıza neden oluyor. Peki, bir yangın sırasında yapılması gereken doğru davranışlar neler?
SAKİN OLUN, YANLIŞ MÜDALADEN KAÇININ
Yangınlar bazen gündüz saatlerinde bazen de gece uyurken ortaya çıkıyor. Duman ve sıcak havadan panik olan vatandaşlar ise doğru bir şekilde hareket edemiyor ve bu durum yangının büyümesine hatta can kayıplarına neden oluyor. Yangın sırasında yapılması gerekenlere değinen itfaiye eri, ‘’Öncelikle sakin olup kendimize zarar vermeden müdahale etme şansımız varsa yangın büyümeden söndürmek tabi bunu yaparken yanlış müdahalelerden kaçınmak (Yağ tavasına su atmak) eğer müdahale edilemeyecek şekildeyse 112’yi arayıp sakince konuşmak ve adresi doğru vermek’’ çağrısıyla seslendi.
ISLAK BEZ VE YERDE SÜRÜNMEK SİZİ HAYATTA TUTAR
Suyun hayatımızdaki önemini yangın anında bir kez daha iyi anlıyoruz. Bezleri ıslatarak yoğun dumanı solumamız engellediği gibi bedenimizi de yüksek ısıya karşı koruyor. Yangın sırasında bilinçli vatandaşların yaptığı bir diğer davranış da kıyafetlerini ıslatmak oluyor. Islak kıyafetler etkili olan sıcak havanın vücudumuzu yakmayı engellediğine değinen itfaiye eri, ‘’Kıyafetlerin ıslatılmasının sebeplerinden biri dumandan az etkilenmek için diğer bir sebebi ise yüksek hararette vücudumuzu yanmalara karşı ertelemektir. Kıyafetlerin yanmasını tabi ki engellemez ancak zamanı geciktirir buda kaçmak için veya kurtarma ekipleri gelene kadar dayanmak için zaman tanır’’ önerisinde bulundu.
Yangında mahsur kalan vatandaşları en çok zorlayan bir diğer konuş ise duman oluyor. Yangın nedeniyle ortaya çıkan dumandan etkilenen vatandaşlar hem etraflarını görmekte hem de nefes almakta zorlanıyor, bu durumda da daha fazla tedirgin oluyorlar. Grand Kartal Otel’den kurtulan vatandaşlarında uyguladığı bir bezi ıslatarak ağız ve burun bölgelerini kapatmak yaşam şanslarını daha fazla arttırıyor. Islak bezin yangın sırasında büyük bir koruma simidi olduğuna değinen itfaiye eri, ‘’Yangın sırasında dumandan minimum şekilde etkilenmek için bir bez tarzı bir şeyi ıslatıp ağız ve burnumuzu kapatmalıyız ve eğilerek yürümeliyiz ıslatma şansımız yoksa üstümüzde ki kıyafetlerle yüzümüzü kapatıp yere yakın şekilde uzaklaşmalıyız. Çünkü duman her zaman yukarı doğru çıkar. Yere yakın bölgelerde duman çok az olur’’ dedi.
YANGINA MÜDALEDE TRAFİK VE PARK ENGELİ
Yangın sırasında ne yapılmasını ve ne yapılmamasını bilen vatandaşlar kendi ve sevdiklerini dumandan ve sıcak havadan korurken durumunda 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildiriyor. Yangında mahsur kalan vatandaşların tek umudu ise itfaiyeciler. Dünyanın neresine giderseniz gidin acil durumlarda itfaiye, ambulans ve polis ekiplerine trafikte her zaman yol verilir, verilmeli de. Yangın ihbarını alan itfaiyeciler olabildikleri en hızlı şekilde bölgeye ulaşıyorlar. Burada itfaiye istasyonunun bölgeye yakın olmasının büyük bir avantajı var. 21 Ocak 2025 tarihinde Bolu Kartalkaya’da meydana gelen otel yangınında maalesef otel ile itfaiye istasyonu arasındaki mesafenin çok fazla olması nedeniyle müdahale geç yapıldı. Buradaki en büyük eksiklik ise otel yönetiminin itfaiye ve yangın tatbikatını eksik bir şekilde yapması oldu. Yangın ihbarına olabildikleri en kısa sürede ulaştıklarını belirten itfaiye eri, ‘’İstanbul için konuşursak her ilçede itfaiye istasyonu bulunmaktadır ve ortalama varış süresi 3.30 4 dakika civarıdır. Ancak araçların yol vermemesi hatalı park gibi sebeplerle maalesef geç kaldığımız durumlar oluyor’’ açıklamasını yaptı.
AHŞAP, TEKSTİL VE PETROL YANGINLARIN BAŞLICA SEBEPLERİ
Bazen ortaya çıkan yangın, binanın yapısı, rüzgâr, yangının çıkış yeri gibi nedenlerle büyüyor. Türkiye’yi hüzne boğan Bolu yangının örnek verebiliriz. Otelin ahşap yapısı ve rüzgâr nedeniyle restoran katında başlayan yangın çok kısa sürede bütün binayı sardı ve küle çevirdi. Bu gibi sebepler nedeniyle yangınlar kısa sürede büyüyebiliyor. İhbar sonucunda olay yerine gelen ekipler, yangın karşısında sayıca ve ekipman olarak yetersiz kalıyor. Yangınların sıçraması ve büyümesi gibi durumlarda olay yerindeki ekibin takviye istediğini dile getiren itfaiye eri, ‘’İlk etapta gelen ihbarlarda vatandaşın verdiği bilgiye göre ekip veya ekipler yönlendirilir daha sonra olay yerine giden ilk ekibin verdiği bilgiye göre ekipler olay yerine yönlendirilir’’ yorumunu yaptı.
Bolu Kartalkaya’daki yangının kısa sürede büyümesinin temel nedeni, binanın ahşap bir yapıya sahip olmasıydı. Ahşabın hızlı bir şekilde tutuştuğu göz önüne alındığında, bu malzemenin yapılarda kullanılmaması öneriliyor. Sadece ahşap değil, mekân içerisinde bulunan eşyaların niteliği de yangının büyümesine neden oluyor. Pamuk gibi hızla tutuşan ve saniyeler içinde tüm alanı küle çeviren malzemelerin kullanıldığı alanlarda, yangın tedbirleri ve tatbikatı belirli sürelerde tekrarlanmalı. Mekân içerisinde bulunan eşyaların yangını körüklediğine değinen itfaiye eri, ‘’Yangınların hızla büyümesinin en büyük sebepleri ortamda bulunan eşyalardır. Ahşap, tekstil, petrol bazlı ürünler çok çabuk alevlenip hızla yayılan malzemelerdir’’ dedi.
ANİ OKSİJENLE BESLENEN YANGIN BOMBA GİBİ PATLAR
Bolu Kartalkaya’daki yangın faciasının en acı görüntülerinden biri ise hiç şüphesiz camda hayatta kalmaya çalışan insanların mücadelesiydi. Etkili olan dumandan nefes almakta zorlanan vatandaşlar, kendilerini, çocuklarını ve eşlerini kurtulmak pahasına camların, pervazların önünde tuttular. Bazıları bu mücadeleden sağ kurtuldu bazıları ise daha fazla dayanamadı. Yangının çıktığı alandaki kapı ve camların kapalı kalması gerektiğini ve bu sebeple yangının diğer yerlere sıçramasının engelleneceğine değinen itfaiye eri, ‘’Mümkün olduğunda yangını bir odaya hapsetmek en iyisidir cam ve kapıların kapalı olması yangının o odada mahsur kalması yangının yayılmasını engeller bir süre sonra oksijen azalacağından dolayı alevler pasif bir hale gelir ancak uzun süre o şekilde kalmış bir odada patlamaya hazır bir bomba gibidir sivil vatandaşların asla o kapı veya camı açmaması gerekiyor çünkü ani oksijenle beslenen yangın bomba gibi patlar’’ açıklamasında bulundu.
İTFAİYE GEÇ KALMAZ, GEç Gİdilmesine SEBEP OLUNUR
Bolu Kartalkaya’da geçtiğimiz hafta meydana gelen yangın faciasında maalesef 78 vatandaşımızı kaybettik, 51 kişi ise yaralandı. Yaşanan yangın faciası bize bir kez daha yangın gerçeğini ve alınması gereken önlemleri hatırlattı. Özellikle çok fazla kişinin yaşadığı yerlerde yapılması gereken yangın tatbikatları ne yazık ki umursanmıyor. Yangın sırasında canını ortaya koyan ve mahsur kalan vatandaşları hayatta tutmak için canını dişine takan itfaiyeciler, en büyük teşekkürü hak eden insanlardan biri olarak ortaya çıkıyor. Alınan ihbarlara 3-4 dakika gibi çok kısa sürede yetişen itfaiyecilerin tek istediği şey ise yollarda kendilerine öncelik tanınması ve yangın bölgesinde işlerinin engellenmemesi. Hayata dokunan ambulanslara yol verdiğimiz gibi itfaiye araçlarına da aynı şekilde öncelik verilmesine değinen itfaiye eri, ‘’İtfaiye geç kalmaz, geç gidilmesine sebep olunur. Lütfen yaşama yol verelim’’ talebiyle seslendi.
