CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Habertürk'te yayınlanan Olaylar ve Görüşler programında Serap Belet ve Kürşad Oğuz'un sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, adaylık konusunda çarpıcı ifadeler kullandı.
Kürşad Oğuz, Kemal Kılıçdaroğlu'na, Cumhurbaşkanlığı yarışında "Ekrem İmamoğlu mu? Mansur Yavaş mı? Gönlünüz hangisinden yana" diye soruldu.
"ÖNÜMÜZE BÖYLE BİR ŞEY GELMEZ"
Bu soru karşısında şaşkınlığını gizleyemeyen ve "Buna cevap vermemi mi istiyorsunuz?" diyen CHP lideri, böyle bir seçeneğin önlerine gelmeyeceğini ifade etti.
CHP lideri, "İkisi de değerli. İkisi de başarılı. İkisi de görevini yapıyor. Hiçbir itirazım yok, halkın teveccühü var. CHP'nin oyları da artıyor. Şimdi adayı 6'lı masada, 6 lider belirleyecek. Önümüze böyle bir şey gelmez" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle:
"Aday konusu hiç görüşülmedi. Bazı arkadaşlar yazıyorlar köşelerinde, olabilir. Görüşülmeyen bir konuda bizim görüş beyan etmemiz doğru değil. Devlet yönetimi sıradan olay değil. Hele bütün yetkilere sahip olan bir kişiye devleti teslim ettiniz. Bu büyük hataydı. Bir kişi her şeyi bilmez. 'Ben her şeyi biliyorum' diyen kişi aslında hiçbir şeyi bilmeyendir. Devlet aklına sahip olacak, adalet, liyakati bilecek. Devlet içindeki ciddi kurumların nasıl çalışacağını bilecek. Bütün bunları bilmeyen kişileri getirip koyarsanız olmaz.
"ADAY, EGOSUNA YENİK DÜŞMEYECEK"
Egosuna yenik düşmeyecek. Yetkiye sahip oldu, ne güzel seçildim, nereden çıktı bu 6'lı masa, benim imzam var. Biz devleti yeniden inşa edeceğiz. Merkez Bankası'nın başına partili getirirseniz bunlardan ne farkınız kalır. İç ve dış finans çevrelerine güven veren kişiyi atamazsanız Merkez Bankası'nın görev yapacağınıza inanıyor musunuz? Rüşvet alan adamı büyükelçi atarsanız, güreşçiyi yönetim kuruluna tayin ederseniz, bunlardan ne farkınız kalır? 6'lı masa millet masasıdır. Hangi kişiye sorarsanız sorun, kendisini temsil eden bir kişiyi o masada görüyor.
"DAYATMA MANTIĞI DOĞRU DEĞİL"
6 lider oturup buna karar verecek. Bu süreç gayet güzel işler. Yeri ve zamanı gelince konuşulacak tabii. Şu anda daha önce yayınladığımız bildiride seçeceğimiz Cumhurbaşkanının niteliğini saydık. Bu adayı elbette belirleyeceğiz dedik. Dayatma mantığı asla doğru değildir. Oturup, konuşacağız. Her birimiz olgun insanlarız. Devlet çarkını düzeltmek, demokrasiyi getirmek, adaleti yeniden tesis etmek, devlete liyakati tesis etmek, işi ehline vermek, vatandaş evine ekmek getiremiyor, bu insanlara hayat standardı sağlamak. Önce kuralları belirlememiz lazım. Kamuoyunu ikna etmemiz lazım. Sonuçta Cumhurbaşkanı gelip oturacak. Sonuçta bizim öngördüğümüz hedeflerin tümünün gerçekleşmesi gerekiyor.
"CUMHURBAŞKANI HANGİ NİTELİKLERE SAHİP OLMALI BAKACAĞIZ"
Yolun başındayız. Daha seçim kararı alınmadı. Biz önce neler yapacağımız konularda görüş birliğine varmamız lazım. Ondan sonra ikinci aşama geliyor. Bir şeyi tersinden alıp önce yukarısını belirleyelim, sonra aşağılara gelelim derseniz bu iş olmaz. Alacağınız her kararı oturup, danışarak, tartışarak, uygar insanlar gibi kararları almanız lazım. Neyi nasıl yapacağınızı, hangi niteliklere sahip Cumhurbaşkanı olmalı, ona bakacağız.
"6 LİDER TEMEL KONULARDA ORTAK KARAR ALACAĞIZ"
6 lider, 6 parti bir araya gelip yeniden bütün kurumlarıyla adalet üzerine, demokrasinin bütün kurumları getirerek, yeniden inşa etmek zorundayız. Benim görüşüm, bütün temel kararları 6 lideri ortak alması lazım. Mesela Anayasa değişiklikler, Meclis içtüzüğü değişiklikler. Seçim öncesi ve sonrası bunu söylüyorum. Bu işi oturup, devlet yönetiminde pazarlık yapacağız değil. Hepimizin amacı demokrasiyi getirmek. 6 lider beraber oturacağız. Türkiye'nin temel konularında oturup, kararımızı alacağız. Göreceksiniz her şey sağlıklı saatin mekanizması gibi çalışacak."