Kıbrıs'taki, Türk varlığını adadan tamamen silmek için harekete geçen rumlar 15 Temmuz 1974 de Yunanistan'ın desteğiyle kanlı bir darbe yaptı. Darbe haberi Türkiye'ye şifreli bir mesajla bildirildi. Haberi alan türkler durumun ciddiyetinden ötürü vakit kaybetmeden uluslararası müdahale çağrısı yaptı.
Bunun üzerine dönemin başbakanı Bülent Ecevit, İngiltere ve ABD ile görüşmek için Londra'ya gitti. ABD ve İngiltere ile masaya oturan Ecevit görüşmelerden herhangi bir sonuç alamadı. Bunun üzerine garantörlük hakkını kullanan Türkiye, Başbakan henüz ülkeye dönmeden başbakan vekili olan Prof. Dr. Necmettin Erbakan tarafından adaya müdahale emrini verdi.
19 Temmuz gecesi ülkeye gelen başbakan Bülent Ecevit yapılan toplantıların ardından hazırlıkları gözden geçirdi ve harekâtın amacı ve adının "Barış Harekâtı" olduğunu belirtti.
20 Temmuz 1974 sabahı saat 06.10’da açıklama yapan başbakan, "Türk Silahlı Kuvvetlerinin Kıbrıs’a indirme ve çıkarma hareketi başlamış bulunuyor. Allah; milletimize, bütün Kıbrıslılara ve insanlığa hayırlı etsin. Bu şekilde insanlığa ve barışa büyük bir hizmette bulunmuş olacağımıza inanıyoruz. Öyle umarım ki kuvvetlerimize ateş açılmaz ve kanlı bir çatışmaya yol açılmaz. Biz aslında savaş için değil, barış için ve yalnız Türklere değil, Rumlara da barış getirmek için adaya gidiyoruz." dedi.
Türk ordusu, güneyde Kıbrıs'a karşı hazırlanırken batıda da olası bir Yunan savaşına karşı önlem aldı. 20 Temmuz sabah 06.05 sıralarında hem denizden hem de havadan Kıbrıs’a çıktı. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bu müdahalesinin sonucunda Yunanistan'daki cunta idaresi ve Kıbrıs Cumhuriyeti'ndeki hükûmet görevini bıraktı ve Yunanistan'da 1967'den beri devam eden askerî rejim son buldu.
Türkiye, Yunanistan ve İngiltere, Kıbrıs'ta anayasa düzeninin tekrar kurulması amacıyla bir kez daha Cenevre'de masaya oturdu. Görüşmelerin sonucuna göre Rum ve Yunan askerlerin Türk bölgelerinden çekilmeleri gerekiyordu ancak Rumlar ve Yunanlar, Türk bölgelerine saldırılarını sürdürüp birçok Türk'ü esir almış ve birçok yer kuşatma altına alınmıştı
Türk askeri yetkililer, Rum kuvvetlerine daha fazla zaman kazandırmak ve birinci harekât sonucunda sağlanan üstünlüğü yitirmek istemedi. Ardından Türk köylerinde soykırıma devam edildiği haberlerinin gelmesiyle 14 Ağustos'ta ikinci harekatı başlattı. Bunun üzerine 13 Ağustos'u 14'üne bağlayan gece "Ayşe Tatile çıksın" parolasıyla ikinci harekat başladı.
Kıbrıs Türklerinin zaferiyle sonuçlanan harekatta, Rumlar ve Yunanlar 4 bin ölü ve 12 bin yaralı verdi. Sahada bozguna uğrayan Rum ordusu Türk köylerini yakıp yıkarak geri çekildi. Çocuk, yaşlı, kadın demeden yüzlerce Kıbrıs Türkü'nü katletti. Toplu mezarlara gömdü.
Her şeye rağmen egemenliklerine kavuşan Kıbrıs Türkleri, 1975 yılında Kıbrıs Türk Federe Devleti, 15 Kasım 1983'te ise Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni kurdu.
Her yıl 20 Temmuz da "Barış ve Özgürlük Bayramı" olarak kutlanan Kıbrıs Zaferi kutlu olsun.