"Haberin İşçisi, İşçi Haber."
İstanbul
Orta şiddetli yağmur
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
34,5467 %0.18
36,0147 %-0.62
3.393.250 %0.193
3.005,46 1,47
Ara
İşçi Haber Gündem Lübnan'daki nehir tehlike saçıyor

Lübnan'daki nehir tehlike saçıyor

Lübnan’ın can damarlarından Litani Nehri atık sular nedeniyle tehlike oluşturuyor

Lübnan'ın en önemli su kaynaklarından biri olan doğudaki Beka Vadisi'nden doğan ve güneyde Akdeniz'e boşalan Litani Nehri, 170 kilometrelik güzergahı boyunca maruz kaldığı atık sular nedeniyle bölge sakinleri için kanser başta olmak üzere birçok hastalığın kaynağı haline geldi.

Çölü olmayan tek Arap ülkesi olarak bilinen Lübnan, Beka bölgesinden başlayıp Suriye sınırlarını aşarak Hatay'dan denize dökülen Asi Nehri başta olmak üzere zengin su kaynaklarına sahip. Ülkenin en önemli nehirlerinden Litani, Beka Vadisi'nden güneye 170 kilometre uzandıktan sonra Akdeniz'e dökülüyor.

Lübnan için doğal bir yaşam kaynağı olan Litani, yıllardır nehir yatağına yakın yerleşim yerlerinden ve fabrikalardan gelen atık sular sorununa yönelik hiçbir adım atılmaması nedeniyle hastalıkların kaynağı haline geldi.

Halihazırda elektrik krizinin yaşandığı Lübnan için hem üzerinde enerji projelerinin gerçekleştirilebileceği hem de sulamada 100'den fazla köy ve beldenin yararlanabileceği Litani Nehri, ihmalin kurbanı olmuş durumda.

Ülkenin ekonomik açıdan ciddi bir kaybı olan Litani Nehri'ndeki durum, ayrıca çevreyi ve yatağına yakın yerleşim yerlerinde yaşayan on binlerce insanın sağlığını tehdit ediyor. Litani Nehri yatağına yakın köy ve kasabaların yaklaşık 100 bin Lübnanlının yanı sıra iç savaştan kaçarak Lübnan'a sığınan yaklaşık 70 bin Suriyeli mülteciye de ev sahipliği yaptığı tahmin ediliyor.

Nehirdeki kirlilik ve halkın sağlığına etkileri

Lübnan Enerji ve Su Kaynakları Bakanlığına bağlı Litani Nehri Ulusal Biriminin kısa süre önce yayımladığı rapora göre, Beka Vadisi'nde 1000 hektardan fazla tarım arazisi doğrudan Litani Nehri ve kirli akan kollarıyla sulanıyor.

Nehrin sulama için elverişli olmadığı yönünde pek çok kez uyarıda bulunan Litani Nehri Ulusal Birimi, "nehir suyunu tarım için kullanmanın gıda güvenliğini ve halkın sağlığını tehdit edebileceğini" bildirdi.

Litani Nehri yatağına yakın köy ve beldelerdeki kanser oranlarının ülkenin diğer bölgelerine kıyasla daha yüksek olduğuna dikkati çekilen raporda, "Kanalizasyon ve atık su haline dönüşen Litani Nehri, hastalık ve salgınların taşıyıcısı olduğu gibi yeraltı sularının da kirlenmesine yol açıyor." ifadeleri kullanıldı.

Litani Nehri Ulusal Biriminin önceki yıllarda yayımladığı raporlarda da Beka vilayetinin Zahle ilçesine bağlı 16 bin nüfusa sahip Ber İlyas Beldesi'nde kansere yakalananların sayısının 600'ü aştığı, 1700 nüfuslu Havş erRafika Beldesi'nde de şu ana kadar 60 kanser vakasına rastlandığı kaydedilmişti.

Uzun yıllardır devam eden kötü yönetimler sonucu bu zenginlikler heba edildi

Litani Nehri Ulusal Birimi Müdürü Sami Ulviye, yaptığı açıklamada, nehrin kirli atıklardan temizlenememesinin nedeni olarak, ülkenin bağımsızlığına kavuştuğu 1943 yılından beri su kaynaklarındaki kötü yönetime dikkati çekti.

Hızla genişleyen imara rağmen kanalizasyon şebekelerine dair planlamanın olmadığını aktaran Ulviye, denetim yapılmadığı için bölgede tarım arazilerinin hiçbir çevre önlemine riayet edilmeden sanayi bölgelerine dönüştürüldüğünü savundu.

Lübnan'daki birçok etkenden ötürü atık suların Litani Nehri başta olmak üzere nehir yatakları ile deniz kıyılarına aktığını söyleyen Ulviye, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu sorun, Lübnan devletine su kaynaklarını kaybettirdi. Daha önce ise tarih boyunca Lübnan'ın sahip olduğu zengin su kaynakları şarkılara konu oluyordu. Maalesef uzun yıllardır peş peşe devam eden kötü yönetimler ve atık su tesislerinin kurulamaması sonucu bu zenginlikler heba edildi."

Bölge sakinlerinin sağlığını tehdit ediyor

Litani Nehri yakınlarındaki Havş erRafika Beldesi sakinlerinden Ebu İmad, "Yıllardır kanalizasyon suları Litani Nehri'ne karışıyor. Bu da bölge sakinlerinin sağlığını tehdit ediyor." dedi. Nehirden sulanan tarım arazilerinden elde edilen ürünlerin de sağlıklı olmadığına işaret eden Ebu İmad, "Bu durum, Litani Nehri'nin yatağına yakın tüm yerleşim yerleri için geçerli." diye konuştu.

Nehirdeki durum bir çevre felaketi

Nehir yatağına yakın yerleşim yerlerinden ErRavda Beldesi Belediye Başkanı Macid Yunus da nehirdeki durumun hem bölge sakinleri hem de çevre için bir felaket oluşturduğu uyarısında bulundu.

Yunus, "Tarım ürünleri sağlıksız, Litani Nehri'nin oluşturduğu göletteki balıklar da aynı şekilde sağlıklı değil. Yetkililer sürekli atık suların nehre akmasının önleneceği yönünde konuşuyor ancak hiçbir adım atılamıyor." dedi.

Lübnan makamları Nisan 2021'de Litani Nehri yatağındaki Karun Baraj göletinde telef olan 120 ton balığı toplamıştı. Çevre uzmanları da söz konusu balıkların, Litani Nehri'ne akmaya devam eden atık sular nedeniyle telef olduğuna dikkati çekmişti.

Lübnan Tarım Bakanlığı, atık suların aktığı Karun Barajı göletinde balık avlamayı 2018 yılından beri yasaklamış durumda.

Yolsuzluklarla yönetimde kalanlar, uzun yıllardır bizleri ölümle karşı karşıya bırakıyor

Litani Nehri yatağına yakın yerleşim yerlerinden Dahr elHima Köyü İmam Hatibi Şeyh Cemil Asi, on yıllardan beri ülkenin en önemli su kaynaklarından biri olan Litani Nehri'ndeki kirliliğin önüne geçilememesini "utanç verici" bir durum olarak nitelendirdi.

Bölge sakinleri olarak, yetkililerin uzun yıllardır Litani Nehri'nin kirli akmasına seyirci kalmasına isyan ettiklerine vurgulayan Şeyh Asi, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu durum kronik hastalıkların yanı sıra kanser, astım ve diğer birçok hastalığa yol açtığı gibi her yıl onlarca çocuk ve yaşlının da ölümüne neden oluyor. Yolsuzluklarla yönetimde kalanlar, uzun yıllardır bizleri beldemizden geçen nehrin getirdiği ölümle karşı karşıya bırakıyor."

Şeyh Asi, Birleşmiş Milletlere seslenerek "bölge sakinlerinin bu durumdan kurtarılması için bir adım atmaları" çağrısında bulundu.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *