Son günlerde İstanbul'da meydana gelen depremin ardından gözler yeniden Marmara Denizi'ne çevrildi. Uzmanlar, olası bir büyük depremin ardından Marmara'da tsunami riskinin göz ardı edilmemesi gerektiğini vurgularken, Türkiye'nin farklı bölgelerinde yaşanan geçmiş depremler bu ihtimali güçlendiriyor. Özellikle son yıllarda yaşanan bazı sarsıntılar, kıyı şeridinde tsunami etkisi yaratmış ve ciddi hasarlara yol açmıştı. İşte Türkiye’de son dönemde meydana gelen depremler ve tsunami bağlantıları...
1956 AMORGOS DEPREMİ
Ege Denizi, tektonik olarak oldukça aktif bir bölgedir ve tarih boyunca birçok büyük deprem üretmiştir. Ancak, modern kayıtlar ve bilimsel araştırmalar ışığında Ege Denizi'nde meydana gelen en büyük deprem, 9 Temmuz 1956 tarihinde Yunanistan'ın Amorgos Adası açıklarında gerçekleşen 7.7 büyüklüğündeki depremdir. Amorgos'un güney kıyısında, Astipalya ve Folegandros'ta sırasıyla 30, 20 ve 10 metrelik tsunamiler meydana geldi. Bu değerler 20. yüzyılda tüm Akdeniz Havzası'nda rapor edilen en yüksek değerler olarak kayıtlara geçti. Bu tür bir yıkım, Santorini nüfusunun başta Atina olmak üzere büyük bir iç göçüne yol açtı.
Santorini dışında depremin merkez üssü olan Amorgos ile birlikte Anafi, Astypalea, Ios, Paros, Naxos, Kalymnos, Leros, Patmos ve Lipsi adaları da ağır hasar gördü. Toplam 529 ev yıkılırken, 1482'si ağır hasar, 1750'si hafif hasar gördü. Batı Anadolu kıyılarında güçlü sarsıntılar hissedildi. İzmir, Çeşme ve Bodrum gibi bölgelerde halk büyük panik yaşadı. Kıyı bölgelerinde su seviyesinin aniden yükselmesi gözlemlendi. O dönemde Türkiye’de bilimsel deprem izleme teknolojileri sınırlı olduğu için tsunami etkisi tam olarak kayıt altına alınamasa da, bölgedeki halkın yaşadığı olaylar tsunami dalgalarının kıyılara ulaştığını göstermektedir.

21 Temmuz 2017 Bodrum – Kos depremi
Bodrum ve Kos arasında saat 01.31'de meydana gelen deprem, İzmir'den Fethiye'ye kadar tüm sahil şeridinde büyük paniğe yol açtı. AFAD ve Kandilli Rasathanesi, yaptığı açıklamayla depremin büyüklüğünün 6.6 olduğunu duyurdu. AFAD, tsunami dalgalarının boyunun 1,5 metreyi bulduğunu resmen açıkladı. AFAD verilerine göre 11 saniye süren sarsıntı, en yüksek VII şiddet değerinde hissedildi. Tsunaminin 30 santimetreye ulaştığını belirten Kandilli ise, dalgaların 100 metre kadar içeriye gittiğini bildirdi. Üç dakika kadar süren Tsunami nedeniyle özellikle Gümbet çevresinde çok sayıda tekne alabora oldu, sokakları dolduran sular araçları sürükledi. Küçük çaplı kıyametin dehşeti, gün ağarınca çekilen fotoğraflarla ortaya çıktı.
Bodrum Gümbet'te 12 tur teknesi ve beş balıkçı teknesini karaya sürüklendi. Büyük hasarın oluştuğu iskelede, teknelerin üst üste çıktığı görüldü. Gümbet'te onlarca ev ve işyeri sular altında kaldı. Gümbet Deresi kenarındaki 20 kadar araç da tsunami ile içeriye doğru sürüklendi. Dalgalar nedeniyle sahildeki otellerin alt katları ile restoran bölümlerini su bastı.

30 EKİM 2020 EGE DENİZİ DEPREMİ
30 Ekim'de Ege Denizi'nde meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depremin ardından oluşan tsunami, İzmir'in Seferihisar ilçesindeki Sığacık Mahallesi'ni vurdu. Tekerlekli sandalye kullanan yaşlı bir kadın, sulara kapılarak yaşamını yitirdi. Tsunami nedeniyle Sığacık'ta, limanda ve çarşıda ciddi maddi hasar da meydana geldi.
Bayraklı ve Bornova'da büyük yıkıma yol açan, 117 kişinin hayatını kaybettiği depremin ardından merkez üssüne en yakın sahil olan Sığacık Mahallesi'nde oluşan tsunami, 1 kişinin yaşamını yitirmesine neden olurken, balıkçı barınağı ve marinaya bağlı irili ufaklı çok sayıda teknenin batmasına, sahil şeridindeki ev ve iş yerlerinde hasara neden oldu.
Felaketin en çok etkili olduğu Kaleiçi ve Teos Marina bölgesindeki esnaf da yürütülen çalışmalarla Sığacık'ın eskisinden daha güzel hale geldiğini belirterek, yetkililere teşekkürlerini iletti.
Kaleiçi'nde esnaflık yapan Recai Özyar, AA muhabirine, iş yerinde olduğu sırada depremi yaşadığını ve komşularıyla bir yere toplandıklarını ve çok korktuklarını dile getirerek, yaşadıklarını gözyaşları içinde anlattı. Minarenin sallandığını, çatıdaki kiremitlerin dahi oynadığını gördüklerini vurgulayan Özyar, şöyle konuştu:
"Depremden 15 dakika sonra denizde suların çekildiğini ve teknelerin karaya vurduğunu gördük. Su tamamen yok oldu. Sonra çok büyük bir gürültüyle su gelmeye başladı. Biz ne olduğunu anlayamadık insanlar can havliyle dükkanlara kaçışmaya başladı. Ben de o panikle içeri girdim kapıyı kapattım. O suyla birlikte büyük dondurma dolapları, masalar, sandalyeler, vitrinler geçip gittiği için karşıya geçecek cesareti bulamadım. Biraz daha sürseydi dükkânda boğulabilirdim."
Panikle insanların Sığacık yolundan Seferihisar'a kaçmaya çalıştığını kaydeden Özyar, suyun da marina kısmından inanılmaz şekilde yükseldiğini ifade etti.

Kaynak: AA, Cumhuriyet.com