TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un anıta çelenk bırakmasının ardından bando eşliğinde saygı duruşunda bulunularak, İstiklal Marşı okundu.
Törene, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, TBMM başkanvekilleri Bekir Bozdağ, Gülizar Biçer Karaca, Celal Adan, AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, partilerin grup başkanvekilleri, milletvekilleri, TBMM Genel Sekreteri Talip Uzun ve Meclis bürokratları katılım gösterdi.
Kurtulmuş'un açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
"Günümüzün bölgesel kaos ortamının getirdiği şartlar göze alındığında artık şirazesi kaçmış bir şekilde İsrail'in saldırgan tutumundan dolayı Türkiye'nin daha fazla birlik beraberliğe ihtiyacı vardır. Bu yüzden TBMM'deki bütün siyasi partilerin bu birlik ve beraberliğe katkı sağlayacağına inanıyorum.
"İSRAİL'İN HEDEFLERİNDEN BİRİ TÜRKİYE"
Özellikle Gazze diye başlayan İsrail'in saldırgan tutumları, nihayetinde bölgedeki bütün ülkelerin egemenliğini tehdit edecek boyuta ulaşmıştır. Gözü dönmüş çetenin hiç şüphesiz hedeflerinden biri de Türkiye'dir. Türkiye'nin İsrail'in bu saldırgan tavırları önleyecek programları ortaya koyması şarttır.
Burada Ağustos ayında Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı ağırladık, tarihe geçen konuşmasına şahitlik ettik ve Filistin davasına sahip çıktığımızı tüm dünyaya ilan ettik. Filistin davası, vicdan sahibi bütün insanlığın ortak noktası haline gelmiştir. TBMM olarak bu saldırgan İsrail'e karşı her alanda mücadele edeceğiz.
Türkiye, bu yeni dünyanın yeni şartları çerçevesinde gücü artan bir ülke olarak ortaya çıkmaktadır.
Geçtiğimiz yıl içerisinde TBMM, geleni itibariyle büyük bir sorumlulukla nezaket içerisinde fikri tartışmaların yeri olmuştur. Geçtiğimiz yıl içinde TBMM, genel kurul ve komisyon çalışmalarında 512 bin saat çalışmış, 73 kanun kabul edilmiş, 54 TBMM kararı kabul edilmiştir.
Bu kadar yoğun çalışmaya rağmen maalesef bir kaç oturumda ortaya çıkan kaba sözler, kavgalar TBMM'ye yakışmamış, bu kadar çalışmaya gölge düşürmüştür. Ayrıca önümüzdeki dönemde Meclisimize büyük sorumluluklar düşüyor.
Meclisimizin üstüne düşen önemli ödevlerden birisi de etkin ve kaliteli yasama sürecinin ortaya çıkması, çağdaş bir içtüzüğün yapılabilmesi içinde siyasi partiler olarak bir araya geleceğiz.
Günümüzün dış politikasında, özellikle çok taraflı, etkin anlayışımız içerisinde parlamenter demokrasimizin önemi giderek artmaktadır.
Önümüzdeki bu çalışma döneminde demokratik standartları yüksek, istişareye açık bir şekilde çalışmaları sürdüreceğiz, yeni anayasa ve iç tüzük gibi tarihi görevleri yerine getirmek için çalışacağız."