8 Ocak 1996'da, gazeteci Metin Göktepe, İstanbul Eyüp Kapalı Spor Salonu'nda polis şiddeti sonucu hayatını kaybetti. Ölümünün 29. yılında, basın camiası ve sevenleri Göktepe’yi anarken, ölümünün ardından yaşanan dava süreci ve sorumluların cezalandırılması da hala gündemde. Peki, Metin Göktepe kimdir? Neden öldü ve dava süreci nasıl ilerledi? İşte detaylar…
Metin Göktepe Kimdir?
Metin Göktepe, 10 Nisan 1968’de Sivas’ın Gürün ilçesinin Çipil köyünde dünyaya geldi. 7 kardeşi olan Göktepe, ilk eğitimini köyünde alırken, ortaokulu İstanbul Esenler’de tamamladı. Lisans eğitimini ise İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye bölümünde gerçekleştirdi.
Üniversite yıllarında siyasi faaliyetlere ilgi duyan Göktepe, 1992’de Gerçek dergisinde gazeteciliğe başladı. 1995’te ise Evrensel gazetesinde muhabirlik yaparak meslek hayatına hız kazandırdı. Genç yaşta gazetecilik kariyerine adım atan Göktepe, ülke gündemini yakından takip eden, cesur bir gazeteciydi.
Metin Göktepe neden öldü?
Metin Göktepe’nin ölümüne yol açan olay, 8 Ocak 1996’da yaşandı. O gün, Ümraniye Cezaevi’nde öldürülen tutukluların cenazelerini izlemek isteyen Göktepe, basın kartı olmadığı için Alibeyköy’e alınmadı. Haber takibinde ısrarcı olunca gözaltına alındı ve yaklaşık 1000 kişiyle birlikte Eyüp Kapalı Spor Salonu’na götürüldü.
Gözaltına alındığı sırada polis tarafından "Gazeteciye özel muamele" diyerek dövülen Göktepe, burada ağır şiddete uğrayarak hayatını kaybetti. Olayın ardından dönemin Başbakanı Tansu Çiller, İstanbul Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar ve İçişleri Bakanı Teoman Ünüsan'dan gelen açıklamalar, olayın üzerini örtmeye yönelikti. Ancak basın ve halkın tepkileri sonucu, olayın gerçek yüzü gün yüzüne çıktı.
Metin Göktepe’nin ölümüne yol açan polisler hakkında açılan dava uzun yıllar sürdü. 1999 yılında görülen davada, 11 polisten 6’sı suçlu bulundu ve 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldılar. Ancak, 1999 yılında çıkan Rahşan Affı olarak bilinen af yasası nedeniyle polisler, koşullu tahliye ile cezaevinden salıverildiler ve sadece 1 yıl 8 ay hapis cezası çekebildiler.
Göktepe’nin ailesi, özellikle annesi Fadime Göktepe, ceza almış polislerin affedilmesini ve bu durumu kabul etmediklerini açıkladılar. Metin Göktepe, tıpkı gözaltında öldürülen diğer gazeteciler gibi, yalnızca yazdığı haberle değil, ölümünün ardında bıraktığı adalet mücadelesiyle de tarihe geçti.
Metin Göktepe’nin mezarı, Esenler Kemer Kabristanı'nda bulunmaktadır. Göktepe'nin ölümünden sonra, gazetecilik camiası ve insan hakları savunucuları tarafından onun anısını yaşatmaya devam etmekte ve gazetecilere yönelik baskılara karşı seslerini yükseltmektedirler.