Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Türkiye'nin deprem bölgesindeki konut inşaatlarıyla ilgili olarak önemli açıklamalarda bulundu. Bakan, depremler sonrası yapılan çalışmaların başarılı bir şekilde devam ettiğini vurgulayarak, depreme ilişkin eleştirilere yanıt verdi. Ayrıca, çeşitli projelerle ilgili geleceğe dönük hedeflerini ve hükümetin bu süreçteki politikalarını dile getirdi. İşte bu açıklamalarından bazı ana başlıklar:
MURAT KURUM DEPREM KONUTU YAPILMAYACAĞINDA DAİR ÇIKAN İDDİALARI REDDETTİ
Bakan Kurum, deprem konutlarının yapılamayacağına yönelik iddiaları kesin bir dille reddetti. "Bu devlet, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 3 ayda 180 bin konutun inşasına başlamış, bugüne kadar 130 bin konutun teslimini gerçekleştirmiştir," diyerek, sürecin başarılı şekilde ilerlediğini belirtti. Ayrıca, 2024 yılı sonuna kadar 130 bin konutun daha teslim edileceğini, 2025 yılı sonuna kadar ise toplamda 453 bin yeni konutun afetzedelere teslim edileceğini açıkladı.
Deprem Bölgesindeki Altyapı ve Konut Projeleri
Bakan, deprem sonrası gerçekleştirilen konut inşaatlarının sadece bina yapımından ibaret olmadığını, şehirlerin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak bir anlayışla projelendirildiğini söyledi. Bakanlık, sadece deprem konutlarını değil, aynı zamanda şehrin altyapı, yeşil alanlar ve sosyal ihtiyaçlarına da odaklanarak, yerel yönetimlerle işbirliği içinde çalışmalarını sürdürüyor. Bu projeler kapsamında, rezerv alanlarda da eski komşuluk ilişkilerinin korunacağı ifade edildi.
Zemin Etüdü ve Fay Hatları
Deprem riski yüksek bölgelerde yapılan inşaatlarda, en güvenli zeminin seçilmesi ve bilimsel veriler doğrultusunda yapılacak çalışmaların ön planda olduğunu belirtti. Bakan, "Önceliğimiz en doğru yer ve alanda proje yapmaktır," diyerek, zemin etütleri ve mikro bölgeleme çalışmalarının 11 ilde başlatıldığını, bu sayede deprem risklerinin en aza indirileceğini vurguladı.
Cemevi İnşaatları
Kurum, deprem bölgelerinde yapılacak olan cemevi projeleriyle ilgili de açıklamalarda bulundu. Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı ile birlikte yürütülen bu projelerin, bölgede ihtiyaç duyulan alanlarda hayata geçirileceği bildirildi. Bakan, bu projelere de hibe desteği sağlanacağına dikkat çekti.
İzmir'e Yatırımlar ve Belediye Desteği
Kurum, İzmir'e yapılan yatırımlar ve verilen finansal destekler hakkında da açıklamalar yaptı. İzmir'e bugüne kadar toplamda 6,4 milyar lira dış finansman ve 3,2 milyar lira öz kaynak aktarılması sağlandığını ifade etti. Ayrıca, İzmir Körfezi’ndeki kirliliğin kaynağını incelediklerini ve atık su altyapısı sorunlarına da çözüm bulmaya yönelik çalışmalarını sürdürdüklerini belirtti.
“İŞLETMEYİ KAPATAN BENİM”
Murat Kurum, Erzincan'ın İliç ilçesindeki maden kazasıyla ilgili bir soru üzerine, hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyerek, Türkiye'nin hukuk devleti ilkelerine uygun hareket ettiklerini vurguladı. Bakanlığının kanunlarla verilen görevler çerçevesinde, çevreye etkilerini değerlendirme yetkisini kullandığını belirten Kurum, maden işletmesiyle ilgili gerekli tüm önlemlerin alındığını ve 22 farklı kurumdan olumlu görüş alındığını söyledi. Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporunun da bu görüşler doğrultusunda hazırlandığını ifade etti.
Kurum, "ÇED raporunu verdik ve tüm süreci titizlikle inceledik. 135 kez denetim yaparak, çevre mevzuatına uygunluk sağlanıp sağlanmadığını kontrol ettik. En üst sınırdan idari para cezası uyguladım, işletmeyi kapattım. Buna rağmen, ÇED raporu üzerinden siyasi malzeme yapılmasını doğru bulmuyorum. Hukuk süreci işliyor ve kim sorumluyse hesabını verecektir" şeklinde konuştu.
Son beş yılda 3 bin 41 ÇED kararı verdiklerini belirten Kurum, bu kararların 2 bin 149'unun olumlu, 892'sinin olumsuz olduğunu açıkladı. Kaz Dağları'ndaki ÇED sürecinin yargıya taşındığını ve bu konuda yargı sürecinin devam ettiğini belirten Kurum, "Yargı süreci devam ederken bir değerlendirme yapmak doğru değil. Son kararı bağımsız yargı verecek" dedi.
Kurum ayrıca, Cumhuriyet tarihinin en büyük ağaçlandırma seferberliğini başlattıklarını ve hiçbir şekilde doğanın zarar görmesine izin vermeyeceklerini vurguladı. Munzur Vadisi'nin doğal statüsünün değiştirildiği iddialarına da yanıt veren Kurum, "Burasının statüsünü değiştirmek bir yana, korunan alan büyüklüğünü 800 kat artırdık. Hazine'ye ait tarım arazilerinin rastgele satıldığına dair iddiaları reddediyorum. Aksine, bu araziler hak sahiplerine satılmakta ya da kiraya verilmektedir. Bugüne kadar 127 bin vatandaşımıza 95 bin tarım arazisi satıldı, ayrıca 87 bin çiftçiye 1 milyar 650 milyon metrekarelik arazi kiralandı" diye konuştu.
Esenyurt'taki Kentsel Dönüşüm Sorunları
Esenyurt ilçesindeki kentsel dönüşüm projelerinde yaşanan mağduriyetlere de değinen Bakan Kurum, bu sorunların büyük ölçüde müteahhitlerden kaynaklandığını belirtti. Ayrıca, projelerde yaşanan aksaklıkların mahkeme süreçlerine takılmasının etkili olduğunu, bu projelerin dışında kalan yerler için yasal düzenlemelerin sürdüğünü ifade etti.
İlk Evim ve İlk İş Yerim Projeleri
Bakan, "İlk Evim, İlk İş Yerim" projeleriyle ilgili olarak sürecin hızla ilerlediğini söyledi. 694 ilçede taleplerin toplandığını ve bu projelerin 2025 yılına kadar tamamlanacağını belirtti. Bu projelerle, dar gelirli vatandaşlara hem konut hem de iş yeri temin edileceği ifade edildi.
Çevre Politikaları ve Ağaçlandırma
Kurum, Türkiye'deki en büyük ağaçlandırma seferberliğini başlattıklarını, doğal yaşamı korumaya yönelik politikaların devam ettiğini ve hiçbir şekilde çevreye zarar verilmesine müsaade edilmeyeceğini açıkladı. Ayrıca, Hazine'ye ait tarım arazilerinin doğru sahiplerine satışını ve kiralanmasını sağladıklarını söyledi.