Narin Güran cinayetiyle ilgili davanın üçüncü duruşması bugün devam ediyor. Duruşmada, Narin’in yaşadığı köyün yeni güvenlik kameralarına ait görüntülerin izlenmesi bekleniyor. Görüntüler, Şehit Jandarma Uzman Onbaşı Bilal Dicle Gözetleme Noktası'na ait ve Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından mahkemeye sunuldu.
Narin'in ailesi, uzun zamandır bu görüntülerin davanın çözülmesinde önemli bir rol oynayacağını öne sürüyor. Baba Arif Güran, bu kayıtların izlenmesiyle tutuklu sanıklar arasında yer alan eşi, oğlu ve kardeşinin masumiyetinin ortaya çıkacağını düşünüyor. Güran, cinayetin tek sorumlusunun, itirafçı sanık Nevzat Bahtiyar olduğuna inanıyor.
Duruşmanın önceki gününde, baba Arif Güran sağlık sorunları nedeniyle hastaneye kaldırıldı ancak taburcu olduktan sonra duruşmaya katılmak için Diyarbakır Adliyesi’ne geldi.
Dava sürecinin ilk iki gününde, tutuklu sanıklar Nevzat Bahtiyar, Enes Güran, Yüksel Güran ve Salim Güran savunmalarını yaptı. İkinci günde ise 4 sanık ve 26 tanık dinlendi.
Bugün ise, 9 yeni tanık dinlenecek.
Narin Cinayeti Davasında Kritik Görüntüler
Narin cinayetini aydınlatmak amacıyla görülen davanın üçüncü duruşması devam ediyor. Bugün, Narin’in köyüne ait yeni kamera kayıtlarının izlenmesi bekleniyor.
Güran ailesi avukatları, mahkemeden, Şehit Jandarma Uzman Onbaşı Bilal Dicle Gözetleme Noktası’na ait görüntülerin izlenmesini talep etmişti. Bu görüntüler, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlandı ve mahkemeye sunuldu. Narin’in ailesi, uzun süredir, köyü de kapsayan askeri üsse ait bu kayıtların izlenmesinin, cinayetin aydınlatılmasına yardımcı olacağı görüşünü savunuyor. Baba Arif Güran, bu kayıtların izlenmesiyle, tutuklu sanık eşi, oğlu ve asıl şüpheli kardeşinin masum olduğunun anlaşılacağını iddia etti. Baba Güran, aynı zamanda katilin yalnızca itirafçı tutuklu sanık Nevzat Bahtiyar olduğunu, diğer 3 tutuklunun ise masum olduğunu belirtiyor.
Baba Güran, dünkü duruşmada ise tüm sanıklardan şikayetçi olduğunu ifade etti.
Duruşmanın ikinci gününde rahatsızlanarak Dicle Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırılan baba Arif Güran, taburcu olduktan sonra sabah saatlerinde duruşmaya katılmak üzere Diyarbakır Adliyesi’ne geldi.
Bugüne kadar yaşananlar
Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde perşembe günü başlayan duruşmada, tutuklu sanıklar Nevzat Bahtiyar, ağabey Enes, anne Yüksel ve amca Salim Güran savunmalarını yaptı. İkinci günde, 26 tanık dinlendi. Duruşma, dün saat 09.00’da başlamış olup, sanık ve tanıkların beyanları dinlenerek tamamlandı. İlk duruşma perşembe günü yapılmıştı. Sanıklar ve tanıklar, adliyeye getirildikten sonra yoğun güvenlik önlemleri altında dinlenmeye alındı.
Duruşmaya katılanlar, adliye önünde ve içinde yapılan aramalardan sonra duruşma salonuna alındı.
DURUŞMANIN 2.GÜNÜNDE NELER OLMUŞTU?
Duruşmanın ikinci günü, tanıkların dinlenmesiyle başladı. İlk olarak, Baran Güran tanık olarak ifadesini verdi.
Bu esnada, eski Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, Baran Güran’a yönelik sorular sormaya başladı. Eren, “Adli Tıp'ta, hayatın en güzel kokusuna sahip bir çocuğun getirildiği hali izlemek zorunda kaldım. Sana teşhis yaptıracaklardı, ‘Baran, görme’ dedim” ifadelerini kullandı.
Baba Arif Güran, bu sözler üzerine gözyaşlarını tutamayarak duygusal anlar yaşadı. Aile avukatları ve baba Güran, Eren’in bu şekilde konuşmasına tepki gösterdi.
Baba Arif Güran, Eren'e sert bir şekilde tepki göstererek, “Benim ömrüm, hayatım, kızımdır. Neyin peşindesin? Ne yapmaya çalışıyorsun?” dedi.
Eren ise, “Baran'la birlikte Adli Tıp Kurumu'nun önündeydim. Ben de bir babayım. Neyin peşindeyim? Neyin peşindeyim, gerçeklerin peşindeyim. Hayatıma mal olsa da peşini bırakmam asla. O kızın otopsisinde iken 3 gün boyunca kokusu üstümdeydi. Ömür boyu o kokuyu unutmayacağım. Sana teşhis yaptıracaklardı, izin vermedim. Sana bu kötülüğü yapılmasını engellemek için seni içeri almadım o zaman. Çünkü Baran, her gün öpüp kokladığı kız kardeşinin cesedinin kokusu üstüne sinecekti” şeklinde cevap verdi.
Bu sözlerin ardından Arif Güran fenalaşarak salondan çıkarıldı. Sağlık durumu tedbir amaçlı hastaneye götürülerek kontrol altına alındı ve iyi olduğu bildirildi.
"YALNIZ MI BIRAKACAĞIZ?"
Kardeşi Enes Güran ile cezaevinde yaptığı konuşmayı hatırlatan Eren, Baran Güran’a, "Kardeşin ısrarla kamerayı soruyor, sen de 'İki kişi çıkmış' diyorsun. Dosyada görmedim, sen nerede gördün o kamerayı? Temas ettin mi?" diye sordu.
Baran Güran, "18 yaşında, kendini savunacak durumda değil. Orada 'Dik dur' dedim. Hayır, sosyal medyada gördüm. Kardeşim cezaevinde, tabii ki sahip çıkacağız. Yalnız mı bırakacağız?" yanıtını verdi.
“En son Narin'i ben öptüm”
Baran Güran, daha sonra diğer sorulara şu şekilde yanıt verdi: "Bence kardeşim tepeye çıktığı zaman bu pislik tarafından kaçırıldı. Benim ailem hayatı boyunca karakolda ifade veren bir aile değil. Bu kadar çelişki olması gayet normal bir şey. Köyde kavga etmeyen tek kişi, Enes'tir. O çocuktur. 'En son Narin'i ben öptüm, DNA'da ben de mi çıkarım' diye korkmuştur. Ben de kafamı duvara vurdum, telefonu duvara vurdum, biliyor musunuz? Hayır, çünkü rapora geçmez bu. Bir insan cinayet işlerse korkmaz mı? Her zaman babamın yanına geliyordu. Bence Nevzat yalan söylüyor. Enes orada Salim’i ya da Nevzat’ı görseydi, silah olmasa bıçakla onları doğrardı."
"TERLİĞİ MUHAMMED BULDU"
Ağabey Baran Güran’ın dinlenmesinin ardından, Narin’in amcasının oğlu Osman Güran tanık olarak dinlendi.
Osman Güran, olay gününü anlatarak, "Enes’le Narin kaybolduktan sonra görüştüm. Patikadan yengem, ‘Narin kayboldu’ dedi. Ben şehir merkezinde kalıyorum. Kaybolduğunu anladığımız zaman Enes ile görüştük. Sohbetimiz olmadı ama aynı ortamdaydık. Muhammed yol üzerinde terliği gördü. Yaşlılar yukarıdayken ‘Kolluk evden çıkın, sadece aile kalsın’ demiş. O esnada yaşlıları arabaya alıp aşağı götürdüğünde unuttuğunu söyledi." dedi.
Kendisinin o sırada terliği jandarmaya götürdüğünü dile getiren Osman Güran, "Markete giderken o fark etmiş, dönüş yolunda terliğin üzerine basıp geçtik. Muhammed ‘Geri gelir misin’ dedi, geldik. O eğilip terliği aldı. Muhammed kaçta terliği bulmuştu, hatırlamıyorum. Olay günü Narin’in üzerine ne olduğunu sorarken, Baran’a mesaj attık, ‘Bu onun olabilir mi?’ diye" şeklinde konuştu.
"KARGAŞA OLDUĞU İÇİN TERLİĞİ UNUTTUM"
Daha sonra tanıklardan, Narin’in dayısının oğlu Muhammed Kaya dinlendi.
Olay gününü anlatan Muhammed Kaya, "14.00-14.30 civarında köy yollarından Mardin’in Derik ilçesine gittik. Saat 20.00'de kuzenim Devran’a haber geldi, ‘Narin kayboldu’ diye. Kuyulara baktık, köyü aradık. Terliğin bulunduğu gün, yengem aradı, ‘Araba var mı, süt alır mısın?’ dedi. Ben de ‘Var’ dedim. Markete giderken terliği gördüm. Markete gidip gelirken, çingenelerin olduğu yerde terliğin üzerine basıp ‘Geri geri gel’ dedim, öyle bulduk. Ben geçtim, gördüm. Çingenelerin olabilir diye takmadım, dönüşte aldım. Ne olur ne olmaz, yengeme gösteririm diye. Eve gittik, herkes bağırıyordu. Ben de komutana, ‘Siz bağırmayın, ben herkesi çıkarırım’ dedim. Sonra onu Hüseyin Güran’ın evine götürdüm. Sigaram bitmişti, markete gittim. Kargaşa vardı diye unuttum. Ben onun için köye götürdüm. Unuttuktan sonra Baran’a attım, Baran ‘Terlik onundur, neredesiniz’ diye sordu, ‘Ormanın oradayız’ dedim. Sonra jandarma geldi. Dayım Arif geldi, ‘Terliği ben aldım Narin’e’ dedi." şeklinde ifade verdi.
"ENES’İN ÖLDÜRECEĞİNE İNANMAM"
Daha sonra Narin Güran’ın yengesi Maşallah Güran’ın ifade işlemlerine geçildi.
Olay gününü anlatan Maşallah Güran, "Narin’in bulunduğu gün, Hülya komutan geldi, Yüksel’e ‘Başın sağ olsun’ dedi. Yüksel de ‘Hani söz vermiştin, hani Narin’im’ diyerek bağırdı, o sırada ambulansa aldılar. ‘Hangi şerefsizler sana kıydı’ diye ortaya söyledim. O sırada kızım bayıldı. ‘Herkes her şeyi biliyor’ diye bir cümle kullanmadım. Benim ağzımı kapatan da kimse olmadı. Narin 14.00 gibi geldi. Bizim kızları sordu. Kızlarımız evde olmadığı için camiye koşarak gitti. 17.40’ta diğer kızım Mina geldi. Salim bize, ‘Hangi saatte gördüyseniz, o saatte söyleyin’ dedi. Salim 18.00-18.20 gibi geldi. Amcasının elini öptü, 5 dakika sonra gitti. Salim’le oğlu beraberdi. Salim’de şüpheli bir şey görmedim. Her zamanki gibiydi. Şüpheli bir durumu yoktu. Nevzat bizim komşumuz. Kim olursa olsun, Allah belasını versin. Kızım Birsen bana, ‘Salim bize 17.40’ta Narin’i gördüğünüzü söyleyin, yoksa sıkıntı çıkar’ diye bir cümle söylediğini demedi. Yüksel tepeden seslendi, ‘Narin nerede’ diye sordu. O saatlerde hiçbir hareketlilik görmedim. Nevzat ve Salim’in genel olarak arası iyiydi bugüne kadar. Bu saatten sonra iyi değil. Karakolun kamerasını ortaya çıkarın. Kimse katil, Allah belasını versin. Enes'in öldüreceğine de inanmam." dedi.
Bu sırada söz alan Salim Güran, "Maşallah Güran benim amcamın eşidir. Amca, baba yarısıdır. Benim amcam babam gibidir. Bize bu iftirayı atanın Allah belasını versin" ifadelerini kullandı.
TANIK ÇOCUKLAR, PEDAGOG EŞLİĞİNDE İFADE VERDİ
Duruşmada 18 yaşından küçük olan tanıklar, adliyedeki Adli Gözlem Odası’nda Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile pedagog eşliğinde ifade verdi.
Narin’in ağabeyi M.E.G., "Evde ben, Enes ağabeyim, kardeşim E. vardı. Saat 15.00 gibi Hediye yengem geldi. Narin gittikten sonra benle Enes ağabeyim telefonda oyun oynuyorduk. Ben annemin telefonuyla oynuyordum. 2 oyun oynadıktan sonra oyundan çıktık. 16.30-17.00 gibi aşağı indim. Enes Ağabeyim, Tahir Kaya oradaydı. Hediye geldiğinde hatırlamıyorum ama E. bana 'Hediye yenge geldi, elbiseleri bırakıp gitti' dedi. Sonra bakkala gittim, ağabeyimin yanına. Onlar oturmuştu, bir şey almadık. Tahir Kaya saman çekmek için çocukları topladı. Ağabeyim gitmedi. Ben ve kuzenim K.G. çeşmeye gittik. Sonra ağabeyim o sırada geldi. O kadar. Sonra annem 'Kardeşini çağır, gel yemek yiyeceğiz' dedi. Ben de 'Tamam' dedim. Sonra aradım, bulamadım. Annem, yengem Maşallah’a sordu 'Narin orda mı' diye, 'Yok' dediler. Sonra Hediye yengemi aradı, o da 'Burada değil' dedi." diye ifade verdi.
Daha sonra kuzeni A.K. ifade verdi. Olay gününü anlatan A.K., “Narin’i camide gördüm. Eve geldik. Z. ile birlikte çorap dağıttık. Sonra Melek ablanın evine gittik.” dedi.
GİZLİ TANIK YOK
Mahkemede, sanık amca Güran'ın Narin'in kaybolduğu gün telefonuyla yaptığı işlemler gündeme geldi. Amcanın, telefondaki dinleme programını gece yarısı sildiği anlaşıldı. Mahkeme Başkanı ile sanık arasında şu konuşma geçti:
Hakim: “Sen de çok zekisin, sen bu salondaki herkesi suya götürüp susuz getirirsin. Asıl o tarihte işine yarayacak o programı sildin.”
Salim Güran: “Ben silmedim.”
Hakim: “O programı devre dışı bırakman çok şüpheli bir hareket.”
Hakim: “Telefon görüşmelerini neden sildin?”
Salim Güran: “Eskortlarla görüşmüştüm, o yüzden sildim.”
Mahkeme Başkanı: “Belki binden fazla eskort ile görüşmüşsündür, onu bilemem ama asıl silmen gerekeni silmemişsin, çünkü eskort mesajların duruyor.”
Salim Güran: “Silmemiş miyim?”
Mahkeme Başkanı: “Narin'i kim öldürdü?”
Salim Güran: “Kim öldürmüş bilmiyorum. Üfürükçü getirdiler onların evinin etrafında üfürükçü Nevzat'ın evinin orayı gösterdi. Üvey annemin etrafında dolaştırıyorlar ben de üvey annemden dahi şüphelendim.”
Güran davasında Mahkeme Başkanı "gizli tanık" iddialarına ilişkin açıklama yaptı. Başkan ''Mahkememize ulaşan gizli tanık ifadesi yok'' dedi.
KADINLARIN KAVGASI DOĞRULANDI
Tanık olarak dinlenen Yüksel Güran'ın kardeşi Yasemin Gül, olay gününü anlattı. Gül, Narin'in kaybolduğu haberini aldıktan sonra, köye gittiğini belirterek, daha sonraki gelişmeleri aktardı. Narin'in cesedinin bulunmasının ardından gittiği köyde kadınların kavga ettiğini aktaran Gül şöyle konuştu:
"Olay günü evdeydim. ‘Narin'in cesedi bulunmuş.’ Hemen televizyonu açtım. Eşimi aradım, o da işten çıkıp hemen geldi. Ben hemen köye gittim. ‘Saçmalamayın, köyde çocuk mu kaybolur?’ dedim. Jandarma bana bunu dedi, ‘Narin görmemesi gereken bir şey gördü ki Salim öldürdü’ dediler, ben de ‘Hayır’ dedim. ‘Ablan öldürdü’ dediler, ben ‘Kesinlikle öyle bir şey yapmaz’ dedim. ‘Keyif için bu kız öldürülmez’ dedim. Kadınların olduğu kavgada Maşallah Kürtçe ‘boynun devrilsin’, ‘Gözün kör olsun’, ‘Allah belanı versin’ gibi beddualar etti. Ben balkona çıktım, öyle baktım onlara. Narin’in ölüm şoku ve kavganın şokundaydım. Annem ‘Dışarı çık, hava al’ dedi. O sırada jandarma geldi." diye konuştu.
"Maşallah o bedduayı kime yönelik söyledi?" sorusuna Yasemin Gül, "Ben bilmiyorum, kime yönelik ‘Allah belanı versin’ dediğini bilmiyorum. Kızı da ‘Biz nereden bilelim’ dedikten sonra ben balkonun üzerine çıktım." dedi.
“ENES HİÇ BİZE GELMEDİ”
Salim Güran’ın kızı G.G. de “Çarşıya gittik. Hepimiz sadece ağabeyim yoktu. 14.45'te eve geldik. Babam uzandı, sonra babam kalktı ve çıktı. 15.30 gibi çıktı, tarlaya gitti. Tarladan dönüşte eve gelmedi. Zaten Narin’in kaybolduğunu ben babama haber verdim. O zaman karanlıktı 19.45 gibiydi babamı aradığım zaman. O da tarladaydı.” dedi.
Mahkeme Başkanının “HTS kayıtlarında Enes'in 15.57'de Salim'in evine gitmiş ve 8 dakika kalmış. Enes sizin eve geldi mi?” sorusuna G.G., “Hayır hiç gelmedi, ben de evden çıkmadım hiç.” yanıtını verdi.
“SALİM GÜRAN BİZİ TEHDİT ETMEDİ”
Hüseyin ve Maşallah Güran’ın kızı M.G. olay gününü anlatarak “Büyük odadaydım. Telefonla oynuyordum. Sonra kapı çaldı, annem de ‘Kimdir’ dedi, ‘Narin’ dediler. Narin’i görmedim. Yüksel yenge geldi, fenalaştı, ambulansa bindi. Sonra annemle ablam ağlıyordu. Sonra Narin’in teyzesi Yasemin geldi, annem ve ablama saldırdı. ‘Susmazsanız böyle olmazdı’ dedi. Ben de o sırada ayağa kalktım. ‘Biz bir şey bilmiyoruz’ dedik. Ben bayıldım, Hülya komutan geldi ve ayırdı. Biz de gittik. Salim Güran bizi tehdit etmedi. ‘Allah rızası için ne biliyorsanız onu söyleyin’ dedi. Tam olarak saat söylemedi, ‘Ne gördüyseniz onu anlatın’ dedi.” diye konuştu.
TUTUKLU ŞÜPHELİ 15 YAŞINDAKİ R.A. TANIKLIK YAPMAK İSTEMEDİ
Amca Salim Güran'ın işçisi tutuklu şüpheli 15 yaşındaki R.A, tanık olarak dinlenmek için duruşma salonuna alındı.
Mahkeme başkanının "Tanıklık yapmama hakkına sahip" olduğunu hatırlatması üzerine R.A, "Tanıklık yapmak istemiyorum." dedi ve salondan çıkarıldı.
Öte yandan duruşmada rahatsızlanan baba Arif Güran'ın ambulansla kaldırıldığı Dicle Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi'ndeki tedavisi sürüyor.
“EŞİM BENİ ALDATMAZ”
Salim Güran'ın eşi Melek Güran da tanık sıfatıyla dinlendi. Eşinin evden kaçta çıktığını hatırlamadığını dile getiren Melek Güran, evlerine başkasını gelmediğini iddia etti.
Kendisinin de dışarı çıkmadığını sözlerine ekleyen Melek Güran, Mahkeme Başkanı'nın "Peki bu olaylardan sonra eşinizin hareketlerinden şüphelendiniz mi?" sorusuna ise "Hayır, kesinlikle şüphelenmiyorum." yanıtını verdi.
Dosyada yer alan Salim Güran'ın jandarmayı yönlendirdiği iddialarına da yanıt veren Melek Güran, böyle bir şeyin yaşanmadığını dile getirdi.
Salim Güran'ın dünkü duruşmada eskortlarla görüştüğünü dile getirmesinin ardından Melek Güran'a "Eşiniz sizi aldattığını bu salonda ikrar etti. Haberiniz var mı?" sorusu soruldu. Güran, soruya